MERSİN - Tesettür Seferberliği Platformu (TESSEP) Toroslar ilçesi Ziraat Odası İlköğretim Okulu`nda başörtüsünden dolayı derse alınmayan 7. Sınıf öğrencisi Sariye Yalın`ın maruz kaldığı keyfi uygulamayı protesto etmek amacıyla kitlesel basın açıklaması yaptı. Toroslar ilçesi Güneykent Merkez Camii önünde saat 12.30`da yapılan basın açıklamasını Tessep genel başkanı Salih Demir okudu.
Yasağın Hukuki ve Kanuni Dayanağı Yoktur
Demir açıklamasında; "Mevcut hiçbir yasada ve Anayasada başörtüsü takmak yasak değildir. Ne anayasada ne de yasalarda başörtüsünü yasaklayan bir madde olmadığına göre yasağın hukuki ve kanuni dayanağı yoktur. Yasağa gerekçe gösterilen YÖK kanununun ek 17. maddesi, özü itibarıyla, kılık kıyafet serbestîsi getiriyor. Turgut Özal hükümeti zamanında YÖK kanununa eklenen bu madde ile "mevcut yasalara aykırı olamamak şartıyla, kılık kıyafet serbesttir" denilerek başörtüsü serbest bırakılmış, böylece üniversitelerde başörtü yasağı bitirilmişti" ifadelerini kullandı.
Demir açıklamasında; "Mevcut hiçbir yasada ve Anayasada başörtüsü takmak yasak değildir. Ne anayasada ne de yasalarda başörtüsünü yasaklayan bir madde olmadığına göre yasağın hukuki ve kanuni dayanağı yoktur. Yasağa gerekçe gösterilen YÖK kanununun ek 17. maddesi, özü itibarıyla, kılık kıyafet serbestîsi getiriyor. Turgut Özal hükümeti zamanında YÖK kanununa eklenen bu madde ile "mevcut yasalara aykırı olamamak şartıyla, kılık kıyafet serbesttir" denilerek başörtüsü serbest bırakılmış, böylece üniversitelerde başörtü yasağı bitirilmişti" ifadelerini kullandı.
Başörtülü Öğrenciler En Temel Hakları Olan Eğitimlerinden Mahrum Bırakılıyor
Demir açıklamasının devamında, "28 Şubat sürecinde yasakçı zihniyet sahipleri bu maddede yer alan "mevcut yasalara aykırı olmamak şartıyla" cümlesini bahane ederek başörtüsünü yasakladılar. Yasakçı zihniyet başörtüsüne özgürlük getiren bu maddenin gerekçesine ve özüne aykırı davranarak akıllara ziyan yorumlarla bu maddenin başörtüsüne yasak getirdiğini savunmuşlardır. Anayasanın laiklik ilkesine, değiştirilemez maddelerine, devrim kanunlarına aykırı olduğunu ileri sürmüşlerdir. Anayasa Mahkemesi, bu zorlama yorumlarla başörtüsünün yasak olduğunu savunmuştur.
Demir açıklamasının devamında, "28 Şubat sürecinde yasakçı zihniyet sahipleri bu maddede yer alan "mevcut yasalara aykırı olmamak şartıyla" cümlesini bahane ederek başörtüsünü yasakladılar. Yasakçı zihniyet başörtüsüne özgürlük getiren bu maddenin gerekçesine ve özüne aykırı davranarak akıllara ziyan yorumlarla bu maddenin başörtüsüne yasak getirdiğini savunmuşlardır. Anayasanın laiklik ilkesine, değiştirilemez maddelerine, devrim kanunlarına aykırı olduğunu ileri sürmüşlerdir. Anayasa Mahkemesi, bu zorlama yorumlarla başörtüsünün yasak olduğunu savunmuştur.
Yukarda belirtildiği üzere başörtüsü ile ilgili herhangi bir yasak olmamasına rağmen başörtülü öğrenciler en temel hakları olan eğitimlerinden mahrum bırakılarak büyük bir mağduriyet ve zulme maruz bırakılmaktadırlar" dedi.
Seni Dershaneye Gönderelim Sen Okula Gelme
Toroslar ilçe milli eğitim müdürünün, okul müdürüne mevzuat gereği öğrencinin sınıfa alınması gerektiğini bildirmesine rağmen okul müdürünün keyfi bir muamele ile öğrenciyi tecrit edip sınıfa almadığını belirten Demir, "Öğrenci, uzun süre okul kütüphane ve rehberlik odasında tecrit edildiğinden dolayı hastalandığını ve doktor raporu aldığını beyan etmiştir. Ayrıca okul idaresi öğrencinin okula gelmemesi için kendisine; "biz seni mağdur etmemek için kendi aramızda toplayacağımız para ile dershaneye göndermeye karar verdik, bu arada sen de okula gelmezsin, seni okula gelmiş gibi göstererek mezun ederiz" diyerek eğitim camiasına yakışmayacak bir teklifte bulunmuşlardır" şeklinde konuştu.
Toroslar ilçe milli eğitim müdürünün, okul müdürüne mevzuat gereği öğrencinin sınıfa alınması gerektiğini bildirmesine rağmen okul müdürünün keyfi bir muamele ile öğrenciyi tecrit edip sınıfa almadığını belirten Demir, "Öğrenci, uzun süre okul kütüphane ve rehberlik odasında tecrit edildiğinden dolayı hastalandığını ve doktor raporu aldığını beyan etmiştir. Ayrıca okul idaresi öğrencinin okula gelmemesi için kendisine; "biz seni mağdur etmemek için kendi aramızda toplayacağımız para ile dershaneye göndermeye karar verdik, bu arada sen de okula gelmezsin, seni okula gelmiş gibi göstererek mezun ederiz" diyerek eğitim camiasına yakışmayacak bir teklifte bulunmuşlardır" şeklinde konuştu.
Buradan Yetkililere Sesleniyoruz
Yetkililere seslenen Demir sözlerini şöyle sürdürdü: "İnsan hakkı ihlallerine sıfır tolerans tanıdıklarını defalarca ve her fırsatta dile getiren hükümet yetkilileri, tek gayeleri tesettür emrini yerine getirmek olan başörtülü öğrencilerin okullara alınmamalarını, hakarete uğramalarını, insanlık dışı bir uygulama olan tecride tabi tutulmalarını, hatta ve hatta dövülmelerini ve ailelerinin polis tehdidine maruz kalıp mahkemelere sevk edilmelerini insan hakkı ihlali olarak görmüyorlar mı?"
Yetkililere seslenen Demir sözlerini şöyle sürdürdü: "İnsan hakkı ihlallerine sıfır tolerans tanıdıklarını defalarca ve her fırsatta dile getiren hükümet yetkilileri, tek gayeleri tesettür emrini yerine getirmek olan başörtülü öğrencilerin okullara alınmamalarını, hakarete uğramalarını, insanlık dışı bir uygulama olan tecride tabi tutulmalarını, hatta ve hatta dövülmelerini ve ailelerinin polis tehdidine maruz kalıp mahkemelere sevk edilmelerini insan hakkı ihlali olarak görmüyorlar mı?"
Ülkemizde yaşanan bu mağduriyetleri neden görmüyor ve izalesine çalışmıyorsunuz, yarın Allah`ın huzurunda bunun hesabını nasıl vereceğinizi hiç düşümdünüz mü? Toplumumuzda yaşanan bu mağduriyetlerin biran önce giderilmesini talep ediyoruz. Sadece kamusal alan da değil toplumun tüm alanlarında tesettürün serbest olması ve anayasal güvence altına alınmasını istiyoruz. Yetkilerini aşarak keyfi uygulamalarla bu zulüm ve mağduriyeti yaşatanlar hakkında derhal hukuki işlemler başlatılmasını istiyoruz."
İslami STK`lara Yapılan Baskınlar Kınandı
Ayrıca 17.01.2012 tarihinde gözaltına alınan İslami STK üye ve yöneticilerine yönelik baskınlara da değinen Demir, "Toplumu ifsat eden tüm şer odakları kendi evlerinde rahat içinde uyurken ne yazık ki, toplumu ıslah etmeyi kendilerine şiar edinmiş olan sivil toplum kuruluşlarından İzmit Umut Eğitim Kültür Sosyal Yardımlaşma Ve Dayanışma Derneği`ne 17 Ocak sabahı baskın düzenlenmiş ve aramalar yapılmıştır. Sabah saat 06.00 sıralarında dernek başkanı ve dernek müdavimleri ve İstanbul Furkan-Der Başkanının evlerine baskın yapılarak gözaltına alınmışlardır. Son zamanlarda tamamen İslami STK`ları zan altında bırakmaya ve yasal faaliyetlerini sekteye uğratmaya, aynı zamanda bazı şer odaklarını da memnun etmeye yönelik olan bu baskınları nefretle kınıyoruz" dedi.
Ayrıca 17.01.2012 tarihinde gözaltına alınan İslami STK üye ve yöneticilerine yönelik baskınlara da değinen Demir, "Toplumu ifsat eden tüm şer odakları kendi evlerinde rahat içinde uyurken ne yazık ki, toplumu ıslah etmeyi kendilerine şiar edinmiş olan sivil toplum kuruluşlarından İzmit Umut Eğitim Kültür Sosyal Yardımlaşma Ve Dayanışma Derneği`ne 17 Ocak sabahı baskın düzenlenmiş ve aramalar yapılmıştır. Sabah saat 06.00 sıralarında dernek başkanı ve dernek müdavimleri ve İstanbul Furkan-Der Başkanının evlerine baskın yapılarak gözaltına alınmışlardır. Son zamanlarda tamamen İslami STK`ları zan altında bırakmaya ve yasal faaliyetlerini sekteye uğratmaya, aynı zamanda bazı şer odaklarını da memnun etmeye yönelik olan bu baskınları nefretle kınıyoruz" dedi.
Tessep yetkilileri yapılan basın açıklamasının ardından okul müdürü ile görüşmek için okula gitti, fakat okul müdürü Tessep yetkilileri ile görüşmek istemedi.
Yunus Yüksel - İLKHA