ŞANLIURFA - Mustazaf-Der Şanlıurfa şube başkanı Mehmet Kışlar sabah saatlerinde adliyeye giderek, 27 Nisan e-muhtırasından dolayı dönemin genelkurmay başkanı Yaşar Büyükanıt, dönemin kuvvet komutanları ve muhtırayı vermeye yardımcı olan kişiler hakkında, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
 
"27 Nisan e-Bildirisi Muhtıradır"
Adliye çıkışı gazetecilere açılama yapan Mustazaf Der Şanlıurfa Şubesi Başkanı Mehmet Kışlar, "27 Nisan e-bildirisinin Muhtıra olduğu tartışmasızdır. Muhtıranın yasal dayanağı yoktur. Açıkça muhtırada belirtilen uyarılar dikkate alınmadığında darbe ile müdahale edileceği iması mevcuttur. Nitekim ülkede yapılan her darbeden önce bu şekilde komuta konseyi muhtıralarına rastlamak mümkündür. Bu muhtıralardan sonra da maalesef yönetime el konularak Anayasalar tümden ortadan kaldırılmış sonra da konseylerin keyfine uygun metinler Anayasa olarak millete dayatılmıştır" dedi.
 
"Muhtıra ile Derneğimize Yönelik Baskılar Arttı"
Bu muhtıranın bir bölümünde derneklerinin faaliyetlerinin açıkça hedef gösterildiğini ifade eden Kışlar, şöyle devam etti: "Derneğimizin hedef gösterildiği bölüm şöyledir:
 
"22 Nisan 2007 tarihinde Şanlıurfa`da; Mardin, Gaziantep ve Diyarbakır illerinden gelen bazı grupların da katılımı ile o saatte yataklarında olması gereken ve yaşları ile uygun olmayan çağ dışı kıyafetler giydirilmiş küçük kız çocuklarından oluşan bir koroya ilahiler okutulmuş, bu sırada Atatürk resimleri ve Türk bayraklarının indirilmesine teşebbüs edilerek geceyi tertipleyenlerin gerçek amaç ve niyetleri açıkça ortaya konulmuştur."

"Nitekim bu bildirinin etkisiyle derneğimize baskılar başlamış, kutlu doğum etkinliğimiz nedeniyle yöneticilerimiz aleyhine dava açılmıştır. Kolluk kuvvetleri bu bildiriden sonra derneğimizin sadece ilimizde değil ülke genelindeki faaliyetlerini engellemeye çalışmış, özellikle de çocukların katılımı halinde izin vermemiştir. Derneğimize yapılan bu baskıların bildirinin etkisi ile olduğu tartışmasızdır.


Yürürlükteki mevzuata uygun olduğu için yasal faaliyetlerimiz, muhtıraya destek veren medyanın da katkısı ile çarpıtılarak özellikle yasadışı faaliyetmiş gibi gösterilmiş, bu yalan ve iftiralar doğru kabul edilerek iddianameler düzenlenmiştir. Örneğin Atatürk resimleri ile Türk bayraklarının indirilmesine teşebbüs iddiası, İstiklal marşının aşağılandığı, hakaret edildiği gibi iftiralara dayanılarak davalar açıldı. Bu iftiralar bizzat Emniyetin video kayıtları ile çürütüldü ve yapılan yargılama sonucunda yönetimimiz topluca beraat etti."
 
Gerekli Yasal İşlem Yapılmazsa Bu Tür Müdahaleler Devam Eder
Derneklerinin, söz konusu şüphelilerin yasadışı girişimleri neticesinde baskınlara, baskılara haksız arama ve gözaltılara maruz bırakıldığını belirten Kışlar, "Oysa kamuoyu da çok iyi bilir ki, derneklerin bütün faaliyetleri dernekler masasının denetim ve gözetimi altında yapılır. Gerekli izinlerin alınması ile yapılan faaliyetiler sırasında suç işlendiği tespit edildiğinde ilgili makamlara suç duyurusunda bulunulur. Devletin hiçbir Anayasal kurumunun yine devletin bir başka Anayasal Kurumu olan ordunun faaliyetlerine yönelik en küçük bir müdahalesi olmazken, şüphelilerin hem meclis hem hükümet hem de bakanlıkları hedef alan bu muhtıraları Yargı makamlarınca soruşturulup gerekli yasal işlemler yapılmadığı takdirde her genelkurmay karargahı bu tür müdahaleleri kendinde hak görecektir" diye konuştu.
 
Kışlar, Savcılığa verdiği dilekçesinde, "Yukarıda arz ve izah ettiğimiz nedenlerle ve resen göz önüne alınacak sebeplerle hukuka aykırı bir şekilde İçişleri Bakanlığının izniyle faaliyet gösteren dernek faaliyetlerini engellemeye teşebbüs eden, derneğimizi mağdur eden, 27 Nisan E- bildirisi ile hükümete muhtıra veren, dolaylı olarak yasal faaliyet yapan sivil toplum kuruluşlarını bahane ederek hükümeti çalışamaz hale getiren, istifaya zorlayan, görüşleri doğrultusunda hükümet oluşturmaya zemin hazırlamaya teşebbüs eden şüpheliler hakkında gerekli tahkikatın yapılarak TCK ilgili Maddeleri gereğince cezalandırılmaları talep olunur" ifadelerine yer verdi.
 
Ali Durmaz - İLKHA