Sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği bugünlerde günlük ortalama 2,5 litre suyun tüketilmesi gerektiğini söyleyen Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Mesul Müdürü Doç. Dr. Ramazan Danış, böbreğin en iyi dostunun su olduğunu belirtti.
Özellikle kronik hastaların su içmeyi alışkanlık haline getirmesi gerektiğine dikkat çeken Danış, güneş ışınlarının etkili olduğu saatlerde dışarı çıkılmamasını ve hafif giysilerin giyilmesini tavsiye etti.
Ülkede su içme kültürünün pek fazla oturmadığını belirten Danış, bir insanın günde ortalama tüketmesi gereken su miktarının iki buçuk litre olmasını, özellikle nem oranının yüksek olduğu Akdeniz ve Ege gibi bölgelerde alınması gereken sıvı miktarının üç buçuk litreye kadar artırılması gerektiğini belirtti.
Bazı hastaların tüketmesi gereken günlük su miktarının çok altında kaldığına dikkat çeken Danış, “Bazı hastalar su bile içmiyor. Onun için su içmek ciddi bir ayrıntıdır. Halk arasında çok ciddi bir şekilde bilinçsiz ilaç tüketimi var. Yaz aylarında suyu artırma konusunda kesin bir mesajımız var. Günlük İki buçuk litre tüketilmesi gereken suyun terlemeyi de hesaba katarsak üç buçuk litreye çıkarmakta faydası vardır.” ifadelerini kullandı.
Çayın sıvı olarak kabul edilmediğini belirten Danış, karpuz, kavun, limonata ve ayran gibi bazı içeceklerin de sıvı grubuna girdiğini söyledi.
Kronik hastalar dikkat!
Danış, özellikle 60 yaş üzeri olup kalp yetmezliği ve hiper tansiyon gibi kronik hastalığı olan hastaların güneş ışınlarının etkili olduğu saatlerde dışarı çıkmamalarını ve daha hafif giysileri giymeleri konusunda uyardı.
Bilinçsiz bir şekilde tüketilen ilaçların da böbrek hastalığını tetiklediğini belirten Danış, “Halk arasında korkunç ve gereksiz bir şekilde ağrı kesici kullanma kültürü var. Kas ağrısı veya baş ağrısı olan hastalar ekmek tüketimi gibi ağrı kesici ilaç kullanıyorlar. Bize gelen hastaların yüzde 10’u gereksiz yere ilaç kullanımının sonucudur.” dedi.
“Böbreğin görevlerinden bir tanesin de toksit maddeleri dışarı atmasıdır.” diyen Danış şu şekilde konuştu: “Böbreğin toksit maddeleri dışarı atabilmesi için kan akımının gerçekleştirmesi gerekiyor. Bunu için de sıvının tüketilmesi lazım. Sıvı tüketilmediği takdirde böbrek iflasa doğru yani yetmezliğe doğru gider. Su içmeme alışkanlık haline gelirse böbrek toksit maddeleri atamadığı için yapısal bazı değişikliler meydana gelir. Ve kronikleşmeye yani kalıcı bir hastalığa zemin hazırlamaya başlar.”
Böbrek hastalığı konusunda çok hassas olunması gerektiğinin altını çizen Danış, “Böbrekler küçük organlar gibi görünüyor ama büyük görevleri var. Vücuttaki görevleri tahmin edilmeyecek kadar önemli bir boyutta. Onun için böbrek su almadığında neler olabileceğini düşünerekten su tüketilmesi lazım. Özellikle bol su içmeyi alışkanlık haline getirmemiz gerekir. Ve bu konuda da son derece hassas olunması gerekir” şeklinde uyarılarda bulundu. (Yunus Sırat- İLKHA)