Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Denizli`de AK Parti İl Teşkilatı istişare toplantısına katıldı.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile birlikte Denizli`de İl Teşkilatı İstişare Toplantısına katılan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “FETÖ`nün Amerika`da kalması, Amerika`ya da yaramaz, hiç kimseye de yaramaz” dedi.

AK Parti il Başkanı Necip Filiz ve partililer tarafından karşılanan iki bakan, selamlaştıktan sonra toplantı salonuna geçti.

AK Parti Denizli İl Binası Toplantı Salonunda gerçekleşen istişare toplantısına, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, AK Parti Denizli İl Başkanı Necip Filiz, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, ilçe belediye başkanları, parti teşkilat üyeleri ve basın mensupları katıldı.

Bakanlardan önce AK Parti Denizli il Başkanı Necip Filiz ile Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan birer konuşma yaptı.

Darbe girişiminin Türk ekonomisini etkilemediğini savunan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “O gece ile ilgili olarak, ben şunu söylüyorum. Bu vaka, dünyanın güçlü ülkelerinden birinde olsaydı, Amerika`da, İngiltere`de, Almanya`da, Fransa`da, Japonya`da olsaydı, üç ay, beş ay o bankalar kapalı olurdu. Ülke ekonomisi yıllarca yerle bir olurdu. Pazartesi günüden itibaren tüm sistem çalışıyordu. Çünkü milletin adamları, milletin emanetini canından aziz bilerek savundu. Millet demokrasiyi ele aldı, hukukun üstünlüğünü ele aldı. Özgürlükleri ve insan haklarını, ne kadar hassasiyet varsa artık bu millet el koydu. Millet ülkeye el koydu, demokrasiye el koydu, her şeye el koydu. Bundan sonra kimse de yan gözle bakamaz. Bundan sonra sağımızı, solumuza gocunarak, bakmayacağız, önümüze bakacağız.” dedi.

Türkiye`nin yurt dışında daha iyi tanınması için çalışma başlattıklarını belirten Zeybekci, “Şimdi bir seferberlikle, Dışişleri Bakanımızın koordinatörlüğünde tüm dünyayı dolaşıyoruz. 26 ülkede aktiviteler yapacağız. 20 küsur ülkede Türkiye`yi tanıtacağız, Türkiye`yi dostlarına anlattıracağız, biz anlatmayacağız. Türkiye`de üretim yapan, yatırım yapan, yaşayan, dünyanın en önemli şirketlerinin CEO`larını veya o ülkelerdeki başkanlarına Türkiye ile ilgili konuşmalar yaptıracağız. Bununla ilgili faaliyetlerimize devam ediyoruz” diye konuştu.

“Darbe girişimi akşamı bazı ülkelerin tehdit söylemleri vardı”

Toplantıda konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, darbe girişimi sürecinde birçok ülkenin tavrını belirlediğini belirterek, “Bu darbe sürecinde dostu da, düşmanı da gördük, ayrıt ettik. Bizi şaşırtanlar da oldu, şaşırtmayanlar da oldu. Yani kimin zor durumda nasıl tavır sergileyebileceğini tahmin ettiğimiz ülkelerde, siyasetçiler de vardı. Ama gerçekten bizi mutlu eden de, tam tersine hayal kırıklığına uğratanlar da oldu. Daha ilk akşamdan bize akıl verenler de oldu. İyi darbeyi yeniyorsunuz, millet kazanıyor, siz kazanıyorsunuz, ama şöyle yapın, böyle yapın. Daha sonra bunun dozajı artamaya başladı. Bu uyarılar, sert uyarılara dönüştü. Daha sonra bu uyarlar, tehdide dönüşmeye başladı. Türkiye`nin AB`ye üyeliğini durduralım ya da müzakereyi durduralım gibi, tehdide varan söylemler oldu. Onlar hangi tonda, hangi ölçüde bize uyarı yaptıysa ya da tehdit yaptıysa, onlarınkinden daha sert tonda onların cevaplarını verdik. Ondan sonra bizimle diyalog içinde olacaksanız, önce darbeye karşı olduğunuzu net bir şekilde söyleyin. Biz sizin çifte standardınızı, ikiyüzlülüğünüzü çok iyi biliyoruz. Çok da gördük, Mısır`da da gördük, işte Mısır`ın hali ortadadır.” ifadelerini kullandı.

Bakan Çavuşoğlu konuşmasının devamında, “Özellikle Rusya ile ilişkileri düzeltilmesini  tavsiye eden ülkelerin, şimdi rahatsızlığını görmeye başladık. Acaba Türkiye zemin kayması mı yaşıyor? Türkiye acaba başka bir yöne doğru mu gidiyor? Acaba Türkiye`de eksen kayması mı var? 24 Kasım`dan önce de bizim Rusya ile ilişkilerimiz vardı. İlişkilerimiz çok iyiydi, o zaman niye söylemedin? Dert başkadır, onlar da aynı şeyi söylüyor. Siz bizim patronumuz değilsiniz, biz kendi dış politikamızı biz kendimiz belirleriz. Biz hiçbirini, birbirine alternatif olarak görmeyiz. Son derece dengeli bir şekilde, bunu yürütürüz, yürüttük. O nedenle bize böyle akıl verir gibi, ya da itham eder gibi bizim dış politikamızı etkilemeye çalışmayın.” dedi.

Darbe girişiminde bulunan hainlerin nerede olursa olsun izlerini süreceklerini belirten Bakan Çavuşoğlu, bu ihanetin bedelini  hem dışarıda, hem de içeride soracaklarını söyledi.

“Amerika ile anlaşmamız var, FETÖ`yü verecek”

Konuşmasında yurt dışına kaçan darbecilerin getirilmesine de değinen   Çavuşoğlu, “Yunanistan`a korkak fare gibi sığınan o hainleri getirmek için çalışıyoruz. Onları da getireceğiz. Ama terörist başı FETÖ`yü getirip adalete teslim etmek için gayretlerimizi arttırarak devam ediyoruz. Çabalarımızı görüyorsunuz, izliyorsunuz ve 22 Ağustos`ta, Amerika`dan Adalet Bakanlığından bir heyet geliyor. 23-24 Ağustos tarihlerinde görüşmeler olacak ve üst düzey ziyaret bekliyoruz. Daha sonra dosya ile beraber, şu anda dosya hazırlatıyorum, bu darbe girişimi ile ilgili dosyadır. Adalet Bakanı ile birlikte Amerika`ya gideceğiz ve bütün dosyaları teslim ettikten sonra iade işlemlerinin tamamlanması için her türlü girişimi yapacağız. Amerika`dan beklentimiz bu haini vermesidir. Bu hainin orada kalması, Amerika`ya da yaramaz, hiç kimseye de yaramaz. Dolayısıyla bu isteğimizi, ısrarla sürdüreceğiz, aramızda anlaşmamız var.” şeklinde konuştu.

“Terörle mücadelede ayrım yapmadık”

Toplantı çıkışında bir gazetecinin, ‘FETÖ`nün iade edilmemesinin DAEŞ ile mücadeleyi etkiler mi ?` şeklindeki sorusu üzerine Bakan Çavuşoğlu, “DAEŞ`le mücadele başka bir şeydir. Biz terör örgütlerinin hepsiyle mücadele ediyoruz, hepsiyle mücadele edilmesinden yanayız. Dolayısıyla bir terör örgütüyle mücadelede mesafe kat edilmedi, diğeri ile kat edelim, böyle bir saçmalık olmaz. Koalisyonu da etkilemez. DAEŞ de düşmanımız, FETÖ de bizim düşmanımız, PKK da, YPG de, PYD de düşmanımız, DHKP-C de aynı şekilde. Bunların hepsi terör örgütü. Biz terör örgütleriyle mücadelede ayrım yapmayız, yapmadık bugüne kadar. Başkaları yapıyorsa, onların çifte standardını ve iki yüzlülüğünü gösterir. Ama Türkiye olarak, onunla mücadele etmedik, o zaman bununla mücadelede aksama olur, aksatırız gibi anlayışın içine hiç girmedik. Böyle bir şey düşünmedik bile, yanlış olur zaten.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)