15 Temmuz ABD destekli darbe girişiminin ardından FETÖ`nün mağdur ettiği mahkumlarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, 15 Temmuz kalkışmasının halkın direnişiyle püskürtülmesinin ardından darbeci çetenin devletin çeşitli kademelerinde meydana getirdiği tahribat yoğun biçimde tartışıldığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan`ın Yenikapı mitinginden “yeni Türkiye`nin inşası için tüm sıkıntılı olayların tekrar masaya yatırılması, FETÖ`nün önünü açan davaların yeniden görülmesi gerektiği”ni değerlendiren Kaya, sadece FETÖ`nün değil, 28 Şubat sürecinde mağdur edilen herkes için yeniden yargılanma yolunun açılması gerektiğini ifade etti.

Hukuksuzluğun üzerine gidilmesi davaların aydınlatılması gerektiğini belirten Kaya, “Gelişmeler Gülen yapılanmasının uzun yıllardır devlet kurumlarındaki nüfuzu sayesinde bilhassa yargıyı adalet dağıtmaktan öte örgütsel hesaplarına hizmet eden bir mekanizmaya dönüştürdüğünü açıkça ortaya koymaktadır. Şüphesiz her boyutuyla bu hukuksuzluğun üzerine gidilmeli, suçlular açığa çıkartılıp cezalandırılırken, masum insanların maruz kaldıkları haksızlıklar telafi edilmeye çalışılmalıdır. Cumhurbaşkanı`nın dikkat çektiği şekliyle bu tür mağduriyetlerin önlenebilmesi açısından yeniden yargılama yolunun açılması hayati önemdedir.” dedi.

“Mağduriyetler FETÖ`yle sınırlı değil”

Masum insanlara yaşatılan mağduriyetlerin sadece FETÖ`yle sınırlı olmadığına dikkat çeken Kaya, “Bununla birlikte, darbeci çete mantığının yönlendirmesiyle hukuk dışına çıkmış yargı kararları marifetiyle masum insanlara yaşatılan mağduriyetlerin FETÖ çetesinin mağdur ettikleriyle sınırlı olmadığının altını çizmek gerekiyor. Evet, Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk vb. davalarda FETÖ çetesinin kurduğu kumpas nedeniyle 2 yıl, 3 yıl, 5 yıl hapis yatan ve darbeci yapılanmayla bağlantısı olmayan pek çok masum iftiraya uğramış, mağdur edilmiş ve aileleriyle birlikte eziyet görmüşlerdir. Evet, bu insanların maruz kaldıkları haksızlıkları telafi etmeye çalışmak devletin borcudur. Bununla birlikte bu ülkede darbeci çetelerin mağdur ettiği insanların bu davalardan yargılananlardan ibaret olmadığı da artık görülmelidir!” şeklinde konuştu.

“Zulümle yüzleşmek gerekir”

Kaya, 28 Şubat darbe döneminde hukuk dışı usullerle mahkûm ve mağdur edilen sayısız insanın maruz kaldığı zulmü hatırlatarak, büyük zulümle yüzleşmek gerektiğini vurguladı.

“Brifing tezgâhından geçirilen yargı eliyle İslami kimlik ve duyarlılıklarından ötürü sayısız insan uyduruk örgüt suçlamalarıyla yargılandı.” diyen Kaya daha sonra şunları kaydetti: “Süregelen ve yeni açılan davalarda sanıkların sorguda işkence iddiaları duymazlıktan gelindi, şahitlerin dinlenmesine gerek görülmedi, askeri yargıçların dayatmalarına boyun eğildi ve tüm bu usulsüz, hukuksuz süreçler neticesinde gerek ‘irticai tehdit` imajını takviye mantığıyla, gerekse de ideolojik yönlendirmelerle çeşitli İslami örgütlere mensubiyet iddiasıyla binlerce insan ağır mahkûmiyet cezalarına çarptırıldı.”

FETÖ`nün yargıyı kumpas mekanizmasına dönüştürdüğünü söyleyen Kaya, “Her gün gazetelerde, ekranlarda FETÖ kurbanı askerlerin mağduriyetlerini okuyor, izliyoruz. FETÖ çetesinin yargıyı nasıl bir kumpas mekanizmasına dönüştürdüğünün hikâyeleri üzerinden adalet ve vicdan çağrılarını dinliyoruz. Evet, haksız yere bir insanın işini kaybetmesi, ömrünün 3 yılını, 5 yılını hapiste geçirmesi, ailece sıkıntı yaşaması mutlaka hesabı sorulması gereken büyük bir zulümdür. Ama ya hiçbir somut delil olmaksızın, olağanüstü yargılama yöntemleriyle ve brifinglendirilmiş yargı kararları neticesinde mahkûm edilmiş ve birçoğu 15 yıldır, 20 yıldır adeta zindanlarda unutulmaya terk edilmiş, kimisi ülkesinden uzakta yaşamaya icbar edilmiş insanların yaşadıkları nedir?” şeklinde sordu.

“Adalet Bakanlığı`nın tüm bu hukuksuzluğa karşı yapabileceği bir şey yok mu?”

Mağdur insanların yeniden yargılanma taleplerinin dikkate alınmadığını belirten Kaya, “Bu insanların maruz kaldıkları hukuksuzluğu gidermek için adım atması gerekenler daha neyi bekliyorlar? Bu davalardan mahkûm edilen insanlarla ilgili olarak bugüne kadar mahkumların ve avukatlarının yeniden yargılama talebiyle yaptıkları tüm başvurular ilgili mahkemelerce hiçbir ciddi incelemeye tabi tutulmaksızın, basmakalıp ret kararlarıyla geri çevrilmektedir. Adalet Bakanlığı`nın ve daha genelde de iktidarın tüm bu hukuksuzluğa karşı yapabileceği bir şey yok mudur?” ifadelerini kullandı.

“Yargıda kumpas arayanlar brifing tezgâhına baksın”

“Şöyle bir çarpık manzara karşımıza çıkmaktadır” diyen Kaya konuşmasına şöyle devam etti: “FETÖ darbesi gibi başarısız kalan darbe girişiminin mağdurları için adalet talep edilirken, 28 Şubat gibi ‘başarılı` darbelerin mağdurları için bir türlü adalet mekanizması devreye sokulmamakta, sokulamamaktadır. Bu durumda hukuksuzluğun tasfiyesinde kıstasın ne olduğu sorusu öne çıkmaktadır. Öyle ya, ‘Yeni hukuksuzlukların üzerine gidilir ama belli bir süre geçmişse unutulmaya mahkûmdur!` gibi bir mantık mı gözetilmektedir. Ya da ‘Başarılı darbecilerin icraatları tartışılmaz ama başarısız olanların yapıp ettikleri sorgulanır!` anlayışı mı geçerlidir?”

“28 Şubat darbe sürecinde evrensel hukuk kuralları hiçe sayılarak mahkûm edilmiş kardeşlerimizin dosyalarının yeniden açılması acil bir sorumluluktur”

Haksızlığa, zulme uğramış herkesin maruz kaldığı haksızlığın giderilmesi için adım atmak devletin görevi olduğunu ifade eden Kaya, “Eski-yeni demeksizin, kimin mağdur ettiğine bakılmaksızın hukuksuz yargılamaların neticesinde haksızlığa, zulme uğramış herkesin maruz kaldığı haksızlığın giderilmesi için adım atmak devletin acil görevidir. Bu çerçevede hassaten 28 Şubat darbe sürecinde evrensel hukuk kuralları hiçe sayılarak mahkûm edilmiş kardeşlerimizin dosyalarının yeniden açılması acil bir sorumluluktur. Üstelik de bir yandan 28 Şubat darbesinin failleri hakkında bir dava devam ederken, darbeciler yargılanırken, yargılanmakta olan darbecilerin mağdur ettiği insanların cezaevlerinde eziyet çekmeye devam etmeleri açık bir çelişki oluşturmaktadır. Bu çelişik durumun acilen giderilmesi ve ilk aşamada tam bir hukuksuzlukla mahkûm ve mağdur edilmiş 28 Şubat mağdurlarının davalarının yeniden görülmesi aklın, vicdanın ve adaletin bir gereğidir!” diye konuştu.  (İLKHA)