Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 9 Ağustus'ta Putin'le yapacağı görüşme bir çok noktada büyük önemli olduğunu belirten Yeni Şafak yazarı Erdal Tanas Karagöl, Rusya ile yeni dönem ne anlama geliyor? başlığıyla köşesine taşıdı.
Temmuz FETÖ darbe girişimi, Türkiye için bir milat oldu. Ekonomiden siyasete, uluslararası ilişkilerden yeni ekonomik entegrasyonlara kadar, Türkiye'de yeni bir dönemin başlangıcı olabilecek değişikliklerin yaşanabileceği bir süreç başlıyor.
Dost ve müttefik ülke olarak bildiğimiz ABD ve ticaretimizin yarısının gerçekleştiği AB ülkelerinin 15 Temmuz darbe girişiminde Türkiye'yi yalnız bırakmaları, hatta darbe girişiminin başarısızlığı sonrasında adeta şaşkınlık yaşamaları ve uzun süre darbe girişimine sessiz kalmaları bu ülkelerle ilişkilerin tamiri zor bir sürece girdiğimizin de bir işareti.
Darbe girişimi karşısında üç maymun oynanırken, AB ülkeleri Türkiye hakkında olumsuz açıklamalar yapmaktan da çekinmiyorlar. Bazı liderler ise, Türkiye'nin adaylık statüsünün durdurulması gibi ifadeler kullanmaktan kendilerini alamıyorlar.
AB ülkeleri ve ABD ile bunlar yaşanırken, Rusya ile yeni bir sayfa açılıyor. Rus savaş uçağının düşürülmesiyle duraklamaya giren siyasi ilişkiler, 15 Temmuz öncesinde düzelme sinyali veriyordu. Darbe girişimi sonrasında, AB ve ABD'nin olumsuz tavrına karşılık, Rusya Türkiye'ye destek verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yarın gerçekleşecek Rusya ziyareti, bu desteğin fazlasıyla karşılık bulduğunu ortaya koyuyor. Dolayısıyla, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti hem Rusya ile ikili ilişkiler için hem de Türkiye'nin AB ve ABD ilişkilerinin geleceği açısından çok önemli.
PEKİ, CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN RUSYA ZİYARETİ NEDEN ÇOK ÖNEMLİ?
* Türkiye, batılı dostlarının darbe girişimi sonrasında takındıkları ikiyüzlü tavırları nedeniyle, batılı dostlarına bu coğrafyada yalnız olmadığını, yeni alternatifler geliştirebileceğini göstermesi açısından önemli.
* Darbe girişimi sonrasında Türkiye'yi adeta boğmak, içine kapatmak ve krize sürüklemek isteyenlere inat, Türkiye'nin dışarıya açılması ve tüm gücüyle dünyaya mesaj vermesi açısından önemli. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya ziyaretiyle bunu bizzat gerçekleştirmesi daha da önemli.
* Rusya sahip olduğu enerji kaynaklarını, Türkiye ise sahip olduğu coğrafi konumunu birleştirerek enerjide stratejik özelliklerini kullanmaları konusundaki işbirliğini yeniden tesis edecekleri için önemli.
* Türkiye'nin son yıllarda sıklıkla dile getirdiği enerji merkezi olma arayışının tekrar hızlanması, diğer enerji kaynağı ülkeler ile işbirliğine ivme kazandırması açısından önemli.
* Avrupa'nın enerji arz güvenliğinde kilit olan Rus gazının Türkiye üzerinden Türk Akımı projesiyle sağlanacak olmasını tekrar gündeme getireceği için önemli. Ayrıca, AB'ye enerji arz güvenliği konusunda Rusya ve Türkiye'nin rolünün hatırlatması açısından önemli.
* Tabii bu durumda, yani Türk Akımı'nın yeniden gündeme gelmesiyle, AB'de bazı ülkelerin rahatsız olmaları daha önemli…
* Türkiye'nin enerjide dışarıya bağımlılığının azaltacak nükleer santrallerin başta da Akkuyu Nükleer Santrali'nin yapımının devam edeceğini göstermesi açısından önemli.
*Türkiye'nin yeni ekonomi hikâyesini AB ve ABD ile değil, bölgede kendi coğrafi konumuyla, işbirlikleriyle ve kendi imkânlarıyla yazabileceğini göstermesi açısından önemli.
* Bu bölgede yükselen ekonomilerin (Çin, Hindistan, Rusya) yeni dünya ekonomik düzeninde alternatifler geliştirme, ticareti bu bölgeye taşıma ve ülkelerin yeni ekonomi hikâyeleri yazmaları için kendi ülke paralarıyla ticaret yapma, işbirlikleri ve entegrasyonlar geliştireceklerini göstermeleri açısından önemli.
* Son olarak Türkiye, kendisi üzerinde oynanan oyunları bozabiliyor. Dolayısıyla, son yıllarda sahip olduğu özgüveni, milletten aldığı desteği ve alternatif ticari ortaklıklar oluşturma kapasitesi ile hem oyun kurma hem de kendi siyasi ve ekonomik hikâyesini yazmaya muktedirdir artık.
İşte bu mesaj, tüm dünyaya Rusya ziyaretiyle çok güçlü bir şekilde verilecektir.