ABD'deki başkanlık seçimlerindeki faaliyetleriyle de gündemde olan FETÖ/PDY'nin bir önceki seçimde Obama'nın Kenya'daki yakın akrabalarını okullarında okuttuğu ve bu yolla Obama ile ilişkilerini güçlendirdiği belirtiliyor.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından uluslararası faaliyetleri de mercek altına alınan Fethullah Gülen örgütlenmesi, ABD başta olmak üzere batılı ülkelerle derin ilişkiler kurmuş olması da gündeme geliyor.

Batılı devletlerle ilişkilerini geliştirmek adına gerektiğinde İslam âlemini karşısına alan FETÖ/PDY, başta okulları olmak üzere farklı ülkelerdeki kurumlarıyla yapmış olduğu lobi çalışmaları sayesinde etkin kişilerle güçlü ilişkiler kurdu.

FETÖ/PDY'nin, Bush sonrası yapılan seçimde Barack Obama'yı etkilemek için Obama'nın Kenya'daki akrabalarına el attığı ortaya çıktı. İLKHA editörlerinin derlediği bilgilere göre, buradaki çalışmalar sonucu FETÖ/PDY'nin Kenya imamı olarak bilinen Ahmet Kara, seçimleri kazanan Obama'nın yemin törenine davet edilerek ödüllendirildi.

ABD seçimlerinde demokratların adayını destekleyen ve bu amaçla seçim kampanyalarına yüksek meblağlarda bağışlarda Fethullah Gülen, Kenya sorumlusu Ahmet Kara'ya da Obama'nın Kenya'da bulunan yakınlarına ilgilenmesi talimatı veriyor. Bunun üzerine harekete geçen FETÖ/PDY'nin Kenya yapılanması, Obama'nın yakın akrabalarının çocuklarını kendilerine ait okullara ücretsiz olarak kaydedip aile ile ilişki kurmaya başlıyor. Kenya'da geliştirilen bu ilişki sayesinde FETÖ/PDY sonraki yıllarda Obama yönetiminin de desteğini arkasına alıyor.

Türkiye Devleti, 15 Temmuz ABD destekli darbe girişimi sonrası Pensivanya`da ikamet eden Fethullah Gülen`in iadesi için yoğun talepte bulunurken, Obama`nın “Gülen'in iadesiyle ilgili süreç hukuka uygun şekilde ilerleyecek; karar verici ben değilim.” demesi de dikkat çekmiş ve Türkiye kamuoyunda tepkilere neden olmuştu.

Özellikle ABD`nin hegemonyası altında olan ve NATO üslerinin bulunduğu ülkelerde “eğitim” faaliyetlerinde bulunan FETÖ/PDY`nin, istisnasız olarak bu ülkelerin devlet başkanlarının, etkin siyasi ve sermaye liderlerinin çocuklarına kendi okullarında kontenjan verdiği de biliniyor. Gülen örgütlenmesi bu yolla birçok ülkede sıkı ilişkiler kurarak ayakta duruyor.   

İki adayı da destekleyerek kazanan kendisi oluyor

Paralel yapılanmanın son dönemde ABD seçimlerindeki stratejisi ise hem cumhuriyetçilerin hem de demokratların adayını desteklemesi olarak ortaya çıkıyor. Her iki adayın seçim kampanyalarına yaptığı bağışlarla ön plana çıkan FETÖ/PDY, seçim sonucu ne olursa olsun kendisinin kazançlı çıkacağı bir oyun oynuyor.  

Aynı taktiği senatör seçimlerinde de uygulayan FETÖ/PDY, birçok senatörü şimdiden etkisi altına almış durumda. Gerektiğinde desteklediği senatörleri Türkiye'ye getirerek kendi kurumlarını gezdiren ve lobi faaliyetlerinde bulunan FETÖ/PDY, Temsilciler Meclisi`nde kendileri aleyhine çıkabilecek olası kararların da önüne geçiyor.

ABD Kongresi üyelerinin 289 seyahatine sponsor olmuşlar

FETÖ/PDY'nin ABD`deki derin ilişkilerinin farklı bir yönü de basına yansımıştı. Washington Post'ta Ağustos başlarında yayımlanan bir haberde, FETÖ/PDY'nin, 2007 yılından bu yana, Kongre'den Türkiye'ye gelen heyetlerden 289'una kurumları aracılığıyla sponsor olduğuna dikkat çekilmişti. Haberde bu sayının Türkiye'ye gelenlerin yarısına tekabül ettiği belirtilmişti.

Fethullah Gülen`e bağlı onlarca kuruluşun, siyasi kampanyalara on binlerce dolar bağış yaptığı vurgulanan haberde, bağış yapılan siyasetçiler arasında, Cumhuriyetçi Parti'nin önde gelen isimlerinden John Böhmer ve Rick Perry ile Demokratların Başkan adayı Senatör Hillary Clinton olduğunun altı çizilmişti. (İLKHA)