■ Doğruhaber/Haber Mekezi

15 Temmuz darbe girişimi ile birlikte Türkiye`de ve Dünya`nın birçok bölgesinde yaşayan Müslümanların büyük tepkisini çeken Gülen Örgütü`nün iç yüzünün tanınması ve bağlantılarının uluslararası müstekbir güçlere dayandığı gerçeğini Hizbullah Cemaati`nin, yıllar önce Hüseyni Sevda sitesinde  yaptığı açıklama ve yayınladığı bildirilerde açıkça vurguladığı ortaya çıktı.

22 Temmuz 2008 yılında yayınladığı basın bildirisinde Fetullah Gülen yapılanmasının gerçek yüzünü kamuoyuna deklare eden Hizbullah Cemaati, Gülen Örgütü`nün, Ergenekon yapılanmasına yaptığı operasyonların farklı amaçlara hizmet ettiğine dikkat çekerek, şunları kaydetmiş: “Uzun bir süredir derin devlet mahsulü Ergenekon örgütlenmesine yönelik sözde bir operasyon yürütülmektedir. Başta şunu belirtelim ki; bu tür örgütlenmeler ve bunların karanlık ve kirli tüm eylem, ilişki ve faaliyetlerinin en ince detayına kadar ortaya çıkarılıp kamuoyu ile paylaşılmasını gönülden istemek ve dilemekle beraber, bu şekilde bir sonuca ulaşılacağına inanmamaktayız. Çünkü bu operasyonlardan amacın, böyle kapsamlı ve köklü bir sonuca ulaşmak olmadığını düşünmekteyiz. Aksi takdirde devletin şimdiye kadar kendi vatandaşlarına karşı işlediği çok çirkin ve ağır suçlar ortaya çıkacağı gibi Kemalist rejimin iç yüzünün de halk tarafından anlaşılacağı ve görüleceği muhakkaktır. Böyle bir endişeden dolayı bu gerçeklerin ortaya çıkmasına müsaade edilmeyeceği ve söz konusu operasyonlarla zevahiri kurtarmanın amaçlandığı görülmektedir.”

“HİZBULLAH CEMAATİ, HEP ŞEYTANİ ÖRGÜTLENMELERİN HEDEFİ OLMUŞTUR”

FETÖ`nün yaptığı operasyonlarda derin devletin mahiyetini ortaya çıkaracak belgeleri gizlediğine işaret edilen Hizbullah bildirisinde, FETÖ yapılanmasını deşifre ettiklerinden dolayı FETÖ`ye bağlı yayın organlarının Hizbullah`ı Ergenekon ile ilişkilendirmeye çalıştığına vurgu yapılarak, o dönemde tarihe şu çarpıcı notları düştükleri görüldü:

“Son günlerde özellikle Fethullah hoca grubuna bağlı basın yayın organlarında Hizbullah Cemaatini bu necis Ergenekon yapılanmasıyla ilişkilendirme çabaları görülmektedir. Bunlar da bu konuda üzerlerine düşeni yapma gayretindedirler. Her halinden ısmarlama ve hayal ürünü olduğu anlaşılan bu yazı, doğruları yansıtmadığından dolayı baştan sona çelişkilerle doludur. Bu grubun, aynı istikamette masa başında ürettikleri hayal ürünü yalan ve iftiralarına geçmişte de şahit olduk. Temelden yalan ve iftiraya dayalı bu iddiaları tek tek ele alıp cevaplamayı bile gereksiz görmekteyiz. Çünkü bölgenin Müslüman halkı bu haber ve yayınlardaki çelişki ve iftiraları görecek kadar uyanık ve bilinç sahibidir…

Şecere-i Tayyibe olan Hizbullah Cemaati bugüne kadar bu tür töhmet, yalan ve iftiralardan etkilenmediği gibi bundan sonra da etkilenmeyecektir. Ayrıca pak ve temiz olan Hizbullah`ın böyle düşmanca karalamalardan korkması ve tedirgin olması da söz konusu değildir. Aksine herkesin eteklerindeki taşları dökmesini, elinde ne tür bilgi ve belge varsa ortaya koymasını, yalan ve iftira atma yerine gerçeklerin tüm detaylarıyla ortaya çıkmasını arzuladığımızı herkesin bilmesini istemekteyiz. Hakkın ve doğruların ortaya çıkmasından ancak suçlular korkar.

Hizbullah Cemaati, böyle karanlık yapılanmalarla ilişkili olma bir yana, aksine bu tür şeytani şebeke ve örgütlenmelerin sürekli olarak hedefi olmuştur. Kuşatma, kontrol altına alma ve imha amacıyla Hizbullah Cemaatine yönelik derin devletin bu örgütleri tarafından bugüne kadar birçok operasyon yürütülmüştür. “Kendi dilinden Hizbullah” Kitabında ve Hüseyni Sevda sitesinde bu çerçevede birçok bilgi ve belge kamuoyu ile paylaşılmıştır. İnşallah bundan sonra da elimizdeki bilgi ve belgeleri Müslüman halkımızla paylaşmaya devam edeceğiz.”

“DOKSANLI YILLARDA İÇİNDE BULUNDUĞUNUZ ZİLLETİ UNUTMAYIN”

Söz konusu basın bildirisinde Hizbullah Cemaatine yönelik asılsız haber furyasına girişen Fethullah Gülen örgütüne bazı hatırlatmalarda bulunan Hizbullah, şöyle devam etmiş: “Evvelen; dava edindiğiniz ve din olarak iman ettiğiniz İslam`a bağlılıkta eğer samimi iseniz, içinde bulunduğunuz bu hal, tavır ve eylemlerinizde İslam`ı ölçü olarak almanız gerekir. Bu tavır ve söylemlerinizi; yani delilsiz, mesnetsiz, belgesiz iftira ve ithamlarla karalama eylemlerini değil İslami bir Cemaate karşı yapma, kâfir bile olsa hiçbir insana karşı böyle bir fiili işlemeye İslam cevaz vermemektedir... Doksanlı yıllarda Kürdistan`da içinde bulunduğunuz zillet ve alçaltıcı durumu unutmayın.

Salisen; Devlet nezdindeki konumunuzu güçlendirmek, maddi ve teşkilati varlığınızı korumak, efendilerinizin gözüne girmek ve kendinize bir yalancı meşruiyet ortamı bulmak için acımazsızca ve hiçbir İslami ölçüye sığmayan bir şekilde dışınızdaki İslami gruplara saldırı ve düşmanlık hakkını nereden alıyorsunuz? İçinde bulunduğunuz bu gayri İslami durum ve tutumunuzu aklı başında her insan ve tüm Müslümanlar elbette ki görmekte ve bütün bunları değerlendirmektedir.

“HATALARINIZIN BEDELİNİ MÜSLÜMANLAR ÖDÜYOR”

Rabien; sadece derin devlete ve Kemalist rejime yaranmak için Kürt halkına hakaret içerikli dizileri televizyonunuzda yayınlatmaktasınız. Gayri İslami ve gayri insani olan bu ırkçı, şoven tutum ve tavrınızı İslami bir kamuflajla yaptığınız için bu hatalarınızın bedelini Müslümanlar ödemektedir. Bunun en büyük zararı insanları İslam`dan soğutmak olmaktadır. Her ne kadar bölge halkı sizi iyi tanıyor ve gerçek yüzünüzü biliyorsa da Türkiye genelinde bu yayınlarınızla iğfal ettiğiniz çok sayıda insan vardır. Bölgedeki uzantınız unsurlar bile bu durumdan rahatsızlıklarını gizlememekte ve gösterilen tüm tepkilere rağmen bu yanlışlıkta ısrar etmeye devam etmektesiniz. Bunların hesabının, bu dünyada sorulmazsa bile ahirette sorulacağını unutmayın.” şeklinde uyarıda bulunmuş.

“YÜCE ALLAH HER ŞEYE KADİRDİR, BUNLARI DETAYLI OLARAK ORTAYA ÇIKARACAKTIR”

Gülen örgütünün uluslararası müstekbir güçlerle ilintili olduğunu kamuoyuna deklare eden Hizbullah Cemaati, “Hizbullahi Müslümanlara bu şekilde saldırma ve onları karalamanın nedeni, gerçek kimliğinizin ve bağlantılarınızın ortaya çıkacağı telaş ve endişesi içinde olduğunuz gibi bir tedirginlik gözlenmektedir. İçeride derin devlet ve gayri meşru oluşumlarla, dışarıda ise uluslararası müstekbir güçlerle var olan karanlık ilişkilerin ortaya çıkmasından en çok korkusu olanlar sizler olmalısınız. Sözde İslami bir grubun böylesine İslami ölçülerden uzak ve mesnetsiz yalanlarını, iftiralarını ve kabih davranışlarını tel`in ediyoruz. Yüce Allah her şeye kadirdir ve elbette bir gün bunları detaylı olarak ortaya çıkaracaktır. İslam`a ve Müslümanlara yönelik yapılan her türlü girişimi hassasiyetle ve ciddiyetle takip etmekle birlikte, şimdilik sabır ve metanetle bekliyor ve her şeyi Allah`a havale ediyoruz.” diyerek adeta bu günleri işaret etmişti.