■ Osman Gülebak - Ömer Faruk Aydın / Adıyaman
Tüzüğünde belirtilenin dışında hiçbir faaliyette bulunmadıkları halde paralel yapı polisleri tarafından şafak vaktinde “terörist” gibi gözaltına alınıp yine bu yapıya bağlı yargı mensupları tarafından hapisle cezalandırılan Adıyaman Vahdet-Der üyelerinin mağduriyeti devam ediyor.
ABD ve İsrail`i protesto etmek, Gazze`liler için gıyabi cenaze namazı kılmak, Kutlu Doğum programı düzenlemek, ihtiyaç sahiplerine yardımcı olmak gibi İslami ve insani faaliyetler ABD güdümlü paralelciler tarafından suç sayıldı ve Vahdet-Der üyelerine ağır cezalar verildi.
7 yıl 6`şar ay hapis cezası verilen üniversite öğrencileri İsmail Alpaydın ve Kamil Demiral`ın acılı aileleri konuştu.
Paralel yapı tarafından tertiplenen kumpastan dolayı birçoğu daha üniversite öğrencisi olan mağdurların aileleri, yıllardır sebepsiz yere cezaevlerine konulan gencecik çocuklarının bir an önce salıverilmesini istiyor.
“BUNU YAPANLARA HAKKIMI HELAL ETMİYORUM”
Adıyaman Üniversitesinde sağlık bölümünü okuyan oğlunun paralel yapı tarafından suçsuz bir şekilde cezaevine konulduğunu belirten Kamil Demiral`ın babası Ekrem Demiral, yargının oğlunu İsrail`i protesto etmek ve Kutlu Doğum etkinliği düzenlemek suçlamasıyla cezaevine koyduğunu, bunu yapanlara hakkını helal etmediğini söyledi.
“SABAH NAMAZINI CAMİDE KILAN BİR ÇOCUKTAN MEMLEKETE ZARAR GELMEZ”
Haksız yere cezaevine atılan oğlunun terör örgütü suçlamasıyla itham edilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtin Demiral, şöyle konuştu: “Benim çocuklarımın ellerinden kitap hiç düşmezdi. Onları pikniğe götürürdüm ama o kalkar kitabını okurdu. Ben sabah namazına camiye gitmiyorum ama çocuklarım giderdi. Beni çağırdıklarında ben bir bahane ile gidemeyeceğimi söylüyordum. Düşünebiliyor musunuz? Bir baba sabah namazına camiye gitmeyecek ama 20 yaşındaki genç kalkıp sabah namazına gidecek. Allah aşkına bu çocuktan bu memlekete zarar gelir mi? Bu nasıl bir adalet, bu nasıl bir vicdan?”
“PARALEL YAPININ MAĞDURU OLAN TÜM İNSANLARIN DOSYALARI TEKRAR AÇILMALI”
Son darbe girişiminden sonra gerçek yüzleri ortaya çıkan paralel yapının mağduru olarak yıllardır cezaevlerinde olan birçok suçsuz insanın olduğuna dikkat çeken Ekrem Demiral, Cumhurbaşkanına seslenerek, paralel yapının mağduru olan tüm insanların dosyalarının tekrar açılmasını talep ettiklerini söyledi.
Çok zor şartlar altında üniversite okuyan, mühendis olmasına bir ay gibi bir süre kalan abisi İsmail Alpaydın`ın, paralel yapının Vahdet-Der kumpasında haksız bir şekilde gözaltına alınıp cezaevine konulduğunu ifade eden Bayram Alpaydın da ağabeyinin yaptığı tüm yasal faaliyetlerin suç sayıldığını ve bunu anlamakta zorlandıklarını söyledi.
“BABAMIN EMEKLİ İKRAMİYESİ OLAN 40 BİN LİRA PARASINA EL KOYDULAR”
Toplum içerisinde parmakla gösterilecek kadar İslami bir kimliğe sahip olan ağabeyinin bir sabah namazında camide gözaltına alındığını belirten Alpaydın, o gün yaşadıklarını şöyle anlattı: “Bir sabah evimize şafak operasyonu oldu. O sırada abim camiye namaza gitmişti. Polisler onu sorunca camide olduğunu söyledik. Polis camiye giderek namaz kılan abimin yanında oturup namaz kılmasını bekliyor. Abim selam verdikten sonra ismini sorup kelepçe takıp eve getiriyorlar. Evimizi arayan polis evimizi savaştan çıkmış gibi darmadağın etti. Babam yeni emekli olmuştu. Polisler, babamın evde bulunan 40 bin lira parasına da örgüt parası diye el koydular. Daha sonra mahalle muhtarı gelip o paranın babamın emekli parası olduğunu beyan etti. Ancak o şekilde paramızı alabildik.”
“OĞLUMUZUN BIRAKILMASINI İSTİYORUZ”
İsmail Alpaydın`ın annesi Hayriye ve babası Halil İbrahim ise oğullarının cezaevine konulmasından sonra aile olarak çok büyük mağduriyetler yaşadıklarını belirterek suçsuz olan oğullarının bir an evvel bırakılmasını istiyor.
“PARALEL YAPI TÜM İSLAMİ YAPILARI İTİBARSIZLAŞTIRMAK İSTEDİ”
Adıyaman`da faaliyet gösteren Vahdet-Der kumpasına şahit olan mağdurların arkadaşı Adıyamanlı M. Burak Demir, paralel yapının o dönemlerde kendisine rakip gördüğü tüm İslami yapıları halkın gözünde itibarsızlaştırmak için bu tür operasyonları yaptıklarını söyledi.
Yapılan operasyonlar sonucunda halkın İslami derneklere bakışının olumsuz yönde değiştirildiğini ifade eden Demir, bu operasyonların ardından paralel yapının, boşta kalan halkın çocuklarını eğitim bahanesiyle kandırdığını söyledi.