Genç neslin daha çok şikâyetçi olduğu sivilcelerin (akne) hormonsal bozukluk, ciltte aşırı yağlanma ve bakterilerden oluştuğuna dikkat çeken Memeorial Diyarbakır Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Doktor Veysel Murat İnaç, sivilcelerin estetik açıdan da psikolojik sıkıntı yaratabildiğini söyledi.
Sivilcenin cilt üzerinde bulunan kırmızı renkli kabarık bazen de iltihaplı bir şekilde gözüktüğünü belirten İnaç, sivilcelerin birden fazla oluş mekanizmasının olduğunu söyledi.
Aknelerin özellikle hormonsal sebeplerden, cildin yağlı olmasından ve gözeneklerin yapısal bozukluğu ve cilt üzerindeki bazı bakterilerin çoğalmasından kaynaklandığına dikkat çeken İnaç, sivilcelere en çok ergenlik döneminde karşılaşabildiğini söyledi.
Sivilcelerden en fazla etkilenen yerlerin yüz bölgesi, omuz, sırt ve göğüs bölgesinin olduğunu belirten İnaç, özelikle yüz bölgesinde gözükebilen sivilcelerin kişide sadece sağlık açısından değil, estetik açsıdan da psikolojik sıkıntı yaratabildiğini söyledi.
Sivilcelerin oluşum mekanizmasının, Gözenek yapılarının bozukluğu, bakterilerden ve aşırı yağlanmalardan kaynaklandığının altını çizen İnaç, “Bunun için hastalara önerimiz hafif şiddetli aknelerde cildin iyi temizlenmesi, günde iki sefer cildin suyla yıkanması ve akne temizleyici ilaçları kullanmalarını öneriyorum. Hafif şiddetli aknelerde bu tarz önlemler rahatsızlığı kontrol altına alabilir.” ifadelerini kullandı.
Yapılan günlük bakımlara rağmen kontrol altına alınamayan şiddetli ve iltihaplı sivilcelerde tıbbi tedavinin yapılabileceğini belirten İnaç, “Orta ve şiddetli olmayan sivilcelerde krem tedavisi de uygulanabilir. Tedavi olumlu yanıt verirse başka müdahaleye gerek kalmayabilir. Ama bazı hastalarda sivilceler krem tedavilerine karşı dirençli olabiliyor. Bunun için de antibiyotik haplar kullanılması gerekebilir.” şeklinde konuştu.
“Şiddetli akne tedavi süreci hekim kontrolünde olmalı”
Bazı cilt üzerinde kabarık şişliklerin ve iltihaplı çıban şeklinde şiddetli aknelerin mevcut olabildiğini söyleyen İnaç, bu tür akneler çoğu zaman da antibiyotik tedavilere de direnç gösterebilir. Onun için sıklıkla kullanılan A vitamini ilaçlarıdır. Bunlarında 6-8 ay süreli tedavi süreleri vardır. Bu tedavi sürecinde hastalar sıklıkla ve kan tahlilleriyle beraber takip edilir. Bu tedavinin ufaktan yan etkileri olabiliyor. Bu yan etki bazen ciddi boyutta da olabiliyor. O yüzden kişinin kendi kullandığı ilaçları sürekli hekim gözetiminde kullanması gerekir.” şeklinde uyarılarda bulundu.
Uzun süreli tedavide A vitamini türevlerden çok iyi sonuçlar alınabildiğini ifade eden İnaç, şiddetli sivilceleri olan hastalarda gözle görünebilir sonuçlar alınabildiğine dikkat çekti.
Sivilcelerin oluşması konusunda bazı kaynakların yağlı ve hazır gıdaları önermediğini belirten İnaç, bazı kaynakların ise çok net bir şekilde bu durumu kanıtlamadığını söyledi.
Kimi belli gıdaları tükettiğinde sivilcelerinin artmasından dolayı şikâyetçi olan hastaların olduğunu söyleyen İnaç, “Özellikle çekirdek ve çikolata yiyince sivilceleri artan hastalar varsa o tür yiyeceklerden uzak durmaları gerekir. Genel itibariyle şu gıdalar sivilceleri artırır veya azaltır şeklinde ispat edilmiş yiyecek türü yoktur. Çünkü sivilcelerin oluş mekanizmasından daha çok hormonsal, derinin gözeneklerdeki yapısal bozukluları, aşırı yağlı cilt ve bakteriler vardır. Besinler sivilcelerin oluşması anlamında etkili sebeplerden değildir.” ifadelerini kullandı.
Bazen dış etkenlerden de kişinin etkilendiğine dikkat çeken İnaç, mevsimsel değişiklikler, ısı, nem farklılıkları, stres gibi dış etkilerin de sivilcelerin oluşmasına neden olabildiğini vurguladı. (Yunus Sırat, Mehmet Bozdaş-İLKHA)