Olağanüstü Din Şurası'nda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Bir gecede masum insanları katleden örgütün İslam ile ilişkisi olamaz. Türkiye'yi ele geçirmeye çalışan bu örgüt karşısında dini ve akademik suskunluğun hiç bir açıklaması yoktur. Bu terör örgütü hakkında gereken her türlü araştırmayı yapmak, gecikmiş bir görev olarak karşımızda durmaktadır" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Bilkent Otel'de, "15 Temmuz Darbe Girişimi ve Din İstismarına Karşı Birlik, Dayanışma ve Gelecek Perspektifi" gündemi ile toplanan Olağanüstü Din Şurası'nda konuştu..
Diyanet İşleri Başkanı Görmez'in konuşmasından satırbaşları;Şehitlerimizin nuru bir kere daha milletimizin ufkunu aşmıştır. Yüce Allah'tan gazilerimiz için acil şifalar diliyorum. 15 Temmuzda camileirmizi milletimizle buluşturan bütün din gönüllüsü kardeşlerimi kutluyorum.
Başkanlık olarak ilk defa tek bir gündem maddesiyle Olağanüstü Din Şurası düzenliyoruz. İhanet şebeksi sadece milletin varlığına suikast düzenlemesi kalmayıp, inancımızı, din ve medeniyetimizin kıymetlerini, dinimizi ve dindarlığımızı insanlık nezdinde bir düşman akçesine harcayacak bir öfkeye terk etmişlerdir. Zincirinden boşanmış bir vahşet olarak milleti katletmeye girişmişlerdir. Bu ihanet şebekesi milletimizi Allah ile Peygamber ile aldatmıştır derken yüreğim kan ağlamaktadır. Gözlerimizin önünde dini cemaat taklidi yapan bir truva atı, bütün insanlığı insanlara yardım görüntüsüyle aldatmıştır. Asya'yı ve mazlum Afrika kıtasındaki zihinleri de teslim almıştır.
İSLAM'LA ALAKASI YOKTUR
İslam dininde mutlak bağlılık temel ilkeleredir. Ahlak dinimizin en temel ilkesiyken, bu örgüt kendini gizleme, haram işleme, iki dilli konuşma,yalan söyleme, şantaj yapma gibi gayri ahlaki yöntemlere başvurmuştur. Bu tür davranışların İslam'la alakası yoktur. Bu örgüt en başta aile bağlarını yok etmeye çalışmış, sonra onların dini ve milli duygularını kullanmak istemiştir.
Bu örgüt Batı'da İslamofobi yükselirken, onlara şirin görüşmeye çalışmıştır. Din mensuplarıyla barış içerisinde yaşlamak esastır ancak dinler arası siyaset mühendisliği altında birlikte olunamaz. Böyle bir tutuma dini açıdan onay vermek mümkün değildir. Din adına çıkar elde etmenin bir dini temeli olmadığı gibi bu tür yapıya karşı koymak hem ahlaki hem de dini sorumluluktur. Hiç kimse aklını ve iradesini başkasına teslim edemez. Din adına Allah adına insanların duygularını kullanarak kurulan yapılar İslam'a taban tabana zıttır.
BU ELEBAŞINI DİN ALİMİ OLARAK GÖRMEK MÜMKÜN DEĞİL
Uzun yıllardır varlığı bilinen, dini duyguları istismar eden, vatanın evlatlarını çalan, dinin temel değerlerini gasp eden, kendine insan ve imkan devşiren, devletin tüm yapılarına giren ve son darbe teşebbüsünü yapan örgütü dini bir örgüt olarak görmek mümkün değildir. Örgüt elebaşlarını imam kendisini de kahinat imamı olarak gören bu kişiyi din alimi olarak görmekmümkün değildir. Bir gecede masum insanları katleten bu örgütün ne insanlıkla ne de İslam'la bir ilişkisi olamaz.
Bu örgüt karşısında dini ve akademik suskunluğun hiçbir açıklaması yoktur. Gerek Diyanet camiiasının gerek de İlahiyat Fakülteleri'ndeki akademik faaliyelerinin gözden geçirilimesi ve özeleştiri yapılması gerekmektedir.