Hüseyin KAYA / Doğruhaber
Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı`ndan dikkat çekici bir açıklama geldi. Genelkurmay`a göre 15 Temmuz`daki darbe kalkışmasına 8 bin 651 askerî personel katıldı ve bu sayı Türk Silahlı Kuvvetleri`nin personel mevcudunun yüzde bir buçuğuna (% 1,5) tekabül ediyor.
Genelkurmay detaya girerek meseleyi daha da basitleştiriyor. Buna göre kalkışmaya katılan personelin bin 676`sını erbaş ve erler, bin 214`ünü askerî öğrenciler oluşturmuş.
Bu açıklama halkı teskin etmeye yönelik bir açıklama değil, meselenin üzerini örterek orduyu temize çıkarmaya yöneliktir.
Önce şunu not edin:
TSK`da toplam 358 general ve amiral bulunuyor.
Darbeye katılan general sayısı (yazı yazıldığı saatte) 129 kişi. Yani TSK`daki generallerin üçte birinden fazlası yani % 36`sı darbeci!
Darbeyi üst rütbeye sahip subaylar yapar, alt rütbeler ise sadece uygular.
27 Mayıs darbesiyle ilgili bir ayrıntıyı burada paylaşalım.
Adnan Menderes`in başbakan olduğu dönemde tümü albaylardan ve daha alt rütbeli subaylardan oluşan bir grup, darbe teşebbüsünde bulundu.
Darbeci albayların başında Alparslan Türkeş vardı ve dönemin Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun`u da gözaltına almışlardı.
Kısa süre içinde darbecilerin arasında bir generalin olmaması krize neden oldu.
3. Ordu Komutanı Orgeneral Ragıp Gümüşpala, eğer darbenin lideri kendisinden daha kıdemli değilse ordusuyla Ankara`ya yürüyüp isyancıları yakalayacağını söyledi. Bunun üzerine darbeden haberi olmayan Emekli Orgeneral Cemal Gürsel Milli Birlik Komitesi`nin başına getirildi. Bir “Orgeneralin” olması Gümüşpala`yı ikna etmek için yeterli oldu ve mesele kapandı.
Bu darbede hem “or” hem “tüm” hem de “tuğ” generaller ve amiraller var ki, sayıları şimdilik 129 kişi.
Tespit edilemeyenleri hesaba katarsak bu sayının daha da artacağından kuşku yok.
Bu derece darbe ile içli dışlı olmuş bir kurum daha keskin bir iç temizliği düşüneceğine meseleyi küçültüp üstünü örtme teşebbüsünde bulunuyorsa bunda iyi niyet aramak fazla saflık olur.
Darbeci zihin yapısının ordudan uzaklaştırılabilmesi için daha caydırıcı cezalar ve tümüyle değiştirilen bir eğitim müfredatına ihtiyaç var.
Asker kişi ve kurumların değil, halkın ve ülkenin hizmetinde olduğunu öğrenmek zorundadır.
Bunun başka yolu yoktur.