ANKARA - İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı (İLKAV) tarafından Kocatepe Kültür Merkezinde "Kürt Sorununa Sistem İçi Çözüm Arayışları ve Çözüm Önerileri" adlı panel düzenleniyor.
 
Panelin açılış konuşmasını İLKAV vakfı başkanı Mehmet Pamak yaptı. Pamak konuşmasında şunları söyledi; Sistem İslam Şeriatıyla yönetilmediği müddetçe bu sorun daha da derinleşip içinden çıkılmaz bir sorun haline gelecektir. BDP`nin bazı milletvekillerinin "Biz Türk Silahlı Kuvvetleri ile şeriata karşı ortak noktada yer alıyoruz" söylemleri Kürt sorununun çözümünde ön ayak olacak olan İslam şeriatının yok sayılması onların da aslında Kürt sorunu çözümüne karşı olduklarını ortaya koymaktadır.
 
Devlet Kutsal Değildir, Ayağımızdaki Papuç Gibidir
Hükümetin, Kürt sorununun çözümü noktasında cesurca adımlar atmadığını ifade eden Pamak, "Aslında AKP hükümetinin Kürt sorununun çözümü için kendisini bir çaba içerisinde görmesi fakat öbür taraftan ne İslami kimlik konusunda ne de Kürt sorunu konusunda aradan 10 yıl geçmesine rağmen bir çözümün olmadığını görüyoruz. Maalesef AKP hükümeti devletçi bir politikaya sürüklendi. Dersim için özür dileyen bir AKP hükümeti Fatih camisini bombalamayı planlayanların tutuksuz yargılanmasını açıkça söyleyebiliyor. Devletin sadece CHP`nin yapmış olduğu katliamları gündeme getirmesi ve öte yandan Uludere`de yaptığı katliamdan sıyrılması bir çözüm değildir. İnşaallah Allah`ın hükmünün hakim olduğu günler yakındır" dedi.
 
Pamak`ın konuşmasından sonra birinci oturum Serdar Bülent Yılmaz tarafından başlatıldı. Yılmaz konuşmasında KCK`nın, PKK`nın bütün örgütlerinin toplamı olan bir yapı olduğunu belirterek, "BDP kanalının demokratik özerklik tutumunun özerklikten ayrı bir konu olduğu ve aslında BDP`nin bu özerklikle bir PKK ideolojisi kurma gayretinin olduğunu müşahade etmekteyiz" ifadelerini kullandı.
 
Kürt Sorunu Ulusçuluğun Doğurduğu Bir Sorundur
"Kürt sorununu ulusçuluktan arındırılarak etnik ayrım yapmaksızın ve bütün haklar gözetilerek bir çözüm sunulmalıdır" diyen panelin konuşmacılarından Doç. Dr. Ahmet Yıldız ise" "Son zamanlarda PKK`nın yaptığı kişi kürdü sıfatı ortadan kalkmış Abdullah Öcalan`ı artık kişi Kürdü değil de bir lider, bir önder ve bir güneş gibi görüyorlar. Örgüt Kürdü sıfatlandırması yaparak da Kürtlük şiddetle siyasallaştırılarak ve eğer bu yapılanmaya itaat edilmiyorsa başka yapıların buralarda yaşama haklarının olmadığını açıkça ortaya koymaktadır. Mesela Kürt ulusalcılarından Cegerxûn`un dile getirdiği İslam`ın, Kürtleri geri bıraktığı düşüncesi iki taraftan ulusçu bir devlet hayali ile oturup kalkan bir yapının olduğunu görmek lazım" diye konuştu.
 
Sentetik, Yapay Bir İletişim Kuruluyor
Panelistlerden Şefik Sevim ise Kürt sorunu çözümüyle uğraşanların aslında Kürt sorununun çözümünde etkili olabilecek diğer yapı ve cemaatlerle sentetik ve yapay bir iletişim kurmaları bu sorunun çözümünde ciddi olmadıklarını gösteriyor. Batıdaki muhafazakar kardeşlerimizin de bu sorunun çözümü için taşın altına ellerini koymamaları acı bir gerçektir. Bu sorunun çözümü için batıdaki muhafazakar kardeşlerimiz İzmir`i, Antalya`yı ve Eskişehir`i nasıl biliyorlarsa bölgeye gelip Batman`ı ve Diyarbakır`ı da görüp iyi bilmeleri gerekir. Panelin birinci oturumu, Fırat Toprak`ın konuşması ve ardından karşılıklı soru cevap şeklinde sona erdi.
 
 
 
(Hafzullah Sevim - İLKHA)