Yıldırım Bayezid Han tarafından 1399 yılında yaptırılan Ulucami’nin inşaatı sırasında işçilere ekmek dağıtan Şeyh Hamid-i Veli Somuncu Baba’nın evi ve fırını, ziyaretçi akınına uğruyor.

600 yıllık tarihi yapı, restorasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından kapılarını tekrar ziyaretçilere açtı.

Evliyalar şehri, Bursa’nın en önemli manevi şahsiyetlerinden birisi olan Somuncu Baba’nın evi ve fırını, hizmete açıldığı ilk günden itibaren ziyaretçi akınına uğruyor. Sadece Bursa’dan değil, Türkiye’nin farklı şehirlerinden, hatta yurtdışından bile her gün birçok insan, manevi değeri yüksek olan mekanı ziyarete geliyor. Somuncu Baba’nın evinin yanı sıra, fırın ve çilehaneyi de gezen vatandaşlar, yetkililerden Somuncu Baba hakkında detaylı bilgiler alırken, dualar ederek tarihi mekandan ayrılıyor.

Somuncu Baba kimdir?

Asıl adı Hamid Hamideddin olan Somuncu Baba 4. Osmanlı Padişahı Yıldırım Bayezid Han zamanında yaşamış, 1331 yılında Kayseri’nin Akçakaya köyünde doğmuştur. Horasan erenlerinden Şemseddin Musa Kayseri’nin oğludur. 24. kuşaktan Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in torunudur. İlk eğitimini babasından almış daha sonra ilim alanındaki çalışmalarını Şam, Tebriz ve Erdebil’de sürdürmüştür. Bayezid-i Bistâmi’nin ruhaniyetinden istifade etmiş ve Alaaddin Erdebili’den icazet almıştır.

İrşad vazifesi için Anadolu’ya dönen Somuncu Baba daha sonra Bursa’ya yerleşmiştir. Bursa’da çilehanesinin yanında yaptırdığı ekmek fırınında somun pişirip çarşı pazar dolaşarak “Somunlar Müminler” nidasıyla insanlara somun dağıtmıştır. Bu sebeple “Somuncu Baba” lâkabıyla anılmıştır.

Yıldırım Bayezid Han’ın Niğbolu zaferine şükür nişânesi olarak yaptırdığı Bursa Ulu Camiinin açılış hutbesini okuma görevi kendisine verilen Emir Sultan’ın “Zamanın kutbu aramızda iken hutbeyi onun okuması uygundur” sözü üzerine hutbeyi Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri okumuş, hutbede Fâtiha suresini yedi farklı şekilde yorumlamıştır.

Şeyhülislam Molla Fenâri hutbeden etkilenerek Fatiha Suresi tefsirini kaleme alan Somuncu Baba şöhretten ve cemaatin teveccühünden sakındığı için talebeleriyle birlikte Bursa’dan ayrılarak Aksaray’a gelmiştir. Hacı Bayramı Veli Hazretlerini yetiştirerek irşâd vazifesi ile Ankara’ya görevlendirmiştir. (Zeki Aras –İLKHA)