ABD destekli 15 Temmuz darbe girişimini değerlendiren Araştırmacı-Yazar Özkan Yaman, darbe girişimini terör saldırısı olarak niteledi.

Laikliğin tartışılmadığı sürece darbe tehdidinin devam edeceğini söyleyen Araştırmacı-Yazar Yaman, darbeye zemin hazırlayan sistemin açıklarının da irdelenmesi gerektiğini belirtti.

Yaşananlara darbe girişimi demenin hafif kalacağını savunan Yaman, “Bu kalkışma bir terör saldırısıdır. Bunun detayları ilerde ortaya çıkarılacaktır. Doğrudan halka ateş açan, tanklardan bombalayan, halkın üzerinden tanklarla geçen, doğrudan halkı öldüren kişilerin bahsini ediyoruz. Dolayısıyla geçmiştekiler darbe ise bu tamamen apaçık bir katliamdır, terör saldırısıdır. Bu terör saldırısına karşı halkın verdiği tepki bence daha önemli. Darbeye karşı dünyada eşine pek rastlanmayan bir savunma gerçekleştirildi. Bir anlamda halkın inkılabı, devrimi, direnişi bu terör saldırısını püskürttü. Dolayısıyla tehlike çok büyük olmasına rağmen toplumun gösterdiği direnç, fedakârlık ondan daha büyüktü diyebiliriz.” dedi.

“Sorun bizzat sistemin laik referanslarıdır”

Hükümetin darbe girişiminin ardından aldığı önlemleri de değerlendiren Yaman, “Hükümetin almış olduğu önlemler ne kadar yeterlidir, o tartışılır ama ilk yapılması gereken darbeyle ilintili, yakından uzaktan alakalı olanların bir şekilde soruşturulmasıydı ki bu şu anda yapılıyor. Bunlarla beraber darbeye zemin hazırlayan zihniyeti, sistemi, rejimin açıklarının da irdelenmesi gerekiyor. Bu sistem bu rejim toplumun inanç değerlerini değil de laik ilkeleri, batılı bir takım referansları esas aldığı için bu tehlike siz her ne kadar bir takım hızlı tedbirler de alsanız devam edecektir. Sorun bizzat sistemin laik referanslarıdır. Bu konu Meclis Başkanı İsmail Kahraman`ın dikkat çektiği husustu. Aslında bu ülkede laiklik, Kemalizm, Atatürk ve Atatürkçülük tartışılamadığı sürece bu tehdit her zaman devam edecektir.” İfadelerini kullandı.

“Amerika aktif bir şekilde sahadaydı”

ABD`nin darbe girişiminin merkezinde olduğunun altını çizen Yaman şöyle devam etti:

“ABD bu darbenin içindedir. ABD bu darbe girişiminin planlayıcısıdır, yöneticisidir yani her şeyidir. Zaten bunu kendileri saklama ihtiyacı duymuyorlar. ABD`de deki bir takım dergiler, akademisyenler, danışmanlar olsun darbeyle ilgili desteklerini ‘Başarılı olsak şöyle olur, olmazsak böyle olur` gibisinden en başında beri söylüyorlar. Dışişleri bakanının en başta söylediği ‘Umarız barış kazanır` ifadesi bile her şeyi ortaya seriyor. Mısır`da ki darbede Amerika nerede durmuşsa, aynı şekilde burada da daha aktif bir şekilde sahada olduğu ortadaydı. Amerika bundan sonra böyle ‘Pes ettim` demeyecektir, çok daha fazla kozlarını oynamaya çalışacaktır. Amerika`nın büyük şeytan olması nedeniyle şeytanlığını çok farklı bir şekilde gösterecektir. Bu şu demek değil; bir halkın direnişi karşısında ne Amerika durabilir ne de başka bir güç durabilir. Burada Allah`ın yardımının da apaçık bir şekilde geldiğini gördük. Burada kaybeden bu ülkede sadece terör saldırısını yapanlar değil, planlayanlar ve destekleyen ABD olmuştur.”

“Allah-u Teâlâ bu topluma merhamet etmiş ve korumuştur”

Darbe girişiminin püskürtülmesinde birçok hikmetin yattığını aktaran Yaman, “Ne yorum yaparsak yapalım bu olaylara baktığımız zaman şunu apaçık bir şekilde söyleyebiliriz; Allah-u Teâlâ bu memleketi muhafaza etmiştir ve bunun birçok hikmeti vardır. Allah neden bu darbeye karşı ülkeyi korumuş? Neden böyle bir ihsanda bulunmuş?`  sorusunun birçok hikmeti olabilir ama ben şöyle bir hikmet seziyorum; Bu toplum evvela Suriye`den gelen 3 milyon muhacire ensarlık yapmış, sahip çıkmıştır. Allah-u Teâlâ bu yüzden bu topluma merhamet etmiştir ve korumuştur. İkincisi bu halk çatışmaların yaşandığı Sur`da, Cizre`de evlerini terk eden yüzbinlere sahip çıkmıştır. Allah-u Teâlâ ondan dolayı merhamet etmiştir. Bu toplum imanından kaynaklı, Allah`a itaatlerinden kaynaklı hassasiyetlerine sahip çıkmıştır. Belki de bilemediğimiz birçok nedenle Allah-u Teâlâ bu topluma merhamet etmiş muhafaza etmiştir. Eğer bu terör saldırısı başarılı olsaydı, bu toplum çok büyük bedeller ödeyecek, çok büyük kayıplar verecek ve en az 40 yıl her yönden geriye gidecekti. Allah-u Teâlâ bizi inşallah kendi sevdiği kullarından eylesin ve tüm memleketi bu tür tehlikelerden muhafaza etsin.” şeklinde konuştu. (M. Hüseyin Temel, Hamza Adiyaman – İLKHA)