Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'da düzenlediği darbe girişiminin ardından her şeyin kontrol altına alındığını ancak tehdidin yüzde yüz ortadan kalktığının söylenemeyeceğini bildirdi.

Çavuşoğlu, Washington Post gazetesine verdiği mülakatta, "15 Temmuz'da bir darbe girişimiyle karşı karşıya geldik ve şu anda herşey kontrol altında fakat tehlikenin yüzde yüz ortadan kalktığını söyleyemem. Bu sebeple bazı önlemler alıyoruz, soruşturmalar devam ediyor ve ayrıca bu gruba karşı yasal işlemler başlatıldı." ifadesini kullandı.

Darbeyi yaşayan biziz Amerika ve AB değil

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Türk hükümetinin, kritik kişilerden kurtulmak için darbe girişimini bahane olarak kullanabileceğine dair ABD ve Avrupa'da dile getirilen endişeler" ile ilgili soruya, şu yanıtı verdi:

"Bu darbe girişimiyle karşılaşan biziz. ABD ya da Avrupa Birliği değil. Biz bu terörist Gülen organizasyonunun ne kadar tehlikeli olduğunu açıklamaya çalışıyorduk fakat bazı meslektaşlarımız bunu anlamadı, inanmadı ve bazıları da anlamak istemedi. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'ye telefonda açıkladığım gibi, bu bizim ulusal güvenlik meselemiz. İnsanları helikopterlerle, jetlerle ve toplarla nasıl rastgele öldürdüklerini gördünüz. TBMM'yi bombaladılar. Tarihimizde çok kanlı darbeler oldu, bunlardan çok zarar gördük, genç kuşaklarımızı kaybettik ama bu darbelerden hiçbiri TBMM'yi hedef almadı."

"Türkiye'nin darbe girişiminin ardından aldığı tedbirlerle ilgili Kerry'nin tam destek verip vermediği" sorusuna Çavuşoğlu, "Hayır, tam destek verdiğini söylemedim. Birçok hakim ve savcının neden görevden alındığıyla ilgili bazı tedbirleri almamızın sebebini açıkladım ve bence Kerry de bunu anladı. Görevden aldık çünkü biz bu kişilerin söz konusu grupla yakın ilişki içerisinde olduklarını ya da bu gruba bağlı olduklarını biliyorduk. İşte bu yüzden bazı tedbirler almaz zorundayız." karşılığını verdi.

Çavuşoğlu, "Türkiye'nin güçlü güvenlik yapısı ve istihbarat servisi olmasına rağmen darbe planından kimsenin haberdar olmamasının nasıl mümkün olduğu" sorusu üzerine, "Bu darbe girişimine dahil olan çok yakındaki insanlardan bahsediyoruz. Kimliklerini tespit etmek o kadar kolay değil. Sekiz yıldan bu yana Genelkurmay Başkanı ile beraber çalışan kişinin, alnına tabanca doğrulttuğunu biliyorsunuz. Genelkurmay Başkanı o kişinin bu gruba dahil olduğunu bilmiyordu. Bu kişileri tespit etmek oldukça güç." ifadesini kullandı.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Türkiye'nin müttefiklerinden dürüst bir duruş sergilemelerini ve bu zor günlerde güvenebilecekleri gerçek bir dost olmaları beklentisinde olduğunu vurgulayarak, Gülen'in şu anda ikamet ettiği ABD'nin Türkiye'nin endişelerini anlayıp anlamadığı sorusuna cevaben Çavuşoğlu, "Anlamaları lazım, herhangi bir kanıta ihtiyaçları yok. John Kerry'ye daha önce 20 dakikadan fazla bir süre boyunca açıkladım. Bu toplantıda Kerry, konuyu çok iyi anladığını ve bu grup hakkında kendi istihbarat servislerinden daha fazla bilgi edineceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da durumu ABD Başkanı Barack Obama'ya anlattı. Belki bu grubun ne kadar tehlikeli olduğunu anlamıyor olabilirler, çünkü Gülen Pensilvanya'da yaşıyor. Fakat bu terörist saldırıdan sonra, Gülen'in bir terör örgütünün başı olduğunu anlamaları gerekir." dedi.

Sorumlu Fethullah Gülen

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, başka bir soru üzerine ise darbe girişiminin arkasında Gülen'in olduğunu ABD'nin çok iyi bildiğini söyledi.

"ABD'nin Gülen'in iadesiyle ilgili Türkiye'nin beklentilerine cevap vermemesi halinde bu durumun Türkiye ve ABD arasındaki ilişkileri nasıl etkileyeceği"ne ilişkin soruya karşılık da Çavuşoğlu, "Türk halkının duyguları zaten çoktan etkilendi. Toplumumuzda ABD karşıtı bir düşüncenin oluşmasına karşıyız. Ne yazık ki Irak Savaşı'ndan beri ABD'ye destek azaldı zaten. Biz geçmişte bu konuda dengeyi sağlamak için elimizden geleni yaptık. ABD, 80 milyon Türk insanının duygularını anlamalı. Sonuç olarak, ABD harekete geçmezse, ilişkilerimizin etkilenmesi kaçınılmazdır. Türkiye'nin karşısındaki en kötü terörist ABD'de yaşıyor ve Türk milletini hedef alıyor. Bu bizim için kabul edilemez bir durumdur." değerlendirmesinde bulundu.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "ABD'nin Türkiye'nin beklentilerine cevap vermemesi durumunda DAEŞ'e karşı koalisyonda Türkiye'nin varlığı" ile ilgili soruya, "DAEŞ bizim ortak düşmanımız. DAEŞ Türkiye'yi hedef alıyor. Yalnız bırakılsak da DAEŞ ile savaşmak zorundayız çünkü onlar sınırın öte tarafındalar. Biz DAEŞ'in ilk ve en önemli hedefiyiz. ABD, bizim müttefikimiz ve ABD ile olan ilişkilerimize büyük önem veriyoruz. Türkiye ve ABD olarak, bölgemiz için birlikte çok önemli işler yapıyoruz. İncirlik Hava Üssü'müzü, ABD ve diğer müttefikler için açtık. Suriye ve Irak'a istikrarın gelmesi için mücadele ediyoruz. Birçok ortak amacımız var." yanıtını verdi.