Okula ilk gittiğim gün başörtülü olarak gittim. Çünkü Başörtü Rabbimin emriydi. Okulun bahçesine girdiğimde tüm öğretmenler ve öğrenciler bana bakarak konuşmaya başladılar. Aldırmadan törene girdim. Okul müdürü ve diğer öğretmenler tarafından izin verilmedi. Ben de hem törene hem de sınıfa girdim.
Sınıfa girdiğimde sınıf öğretmenimiz tarafından öğretmenler odasına çağrıldım. Böşörtümü indirmemi istediler ve dakikalar boyunca konuştular; ama konuşmaları boşaydı. Başörtümü indirmek istemiyordum. Sonra odadan çıkıp, sınıfa gitmek istedim. Öğretmenimiz izin vermedi. “Sen böyle değil sınıfa okula bile giremezsin” dedi. Ben de çantamı almak isteyince; “Sen git arkadaşların çantanı getirsinler” dedi. Bahçeye çıkınca, arkamdan biri seslendi; “Çantanı getirdim, al!” dedi.
Okul müdürü tarafından çağrıldım ve babamla konuşmak istediler. Ertesi gün amcam ve babam birlikte okula geldiler. Dakikalarca müdür odasında konuştular. Onlar gittikten sonra, okul müdürü beni yanına çağırttı ve bazı kağıtları imzalamamı istedi.
Üçüncü gün derste iken müdür odasına çağrıldım. İfademi aldılar ve ben de kendimi savunarak ifademi yazdım. Tam odadan çıkıyordum ki müdür bana parmağını uzatarak; “Tüm bunları sen başlattın.” dedi. Ben de ona: “Merak etmeyin hocam okuldaki tüm kız öğrencilerin Başörtülü olması için elimden geleni yapacağım.” dedim ve odadan çıktım.
Ertesi gün amcamın kızı da okula Başörtülü olarak okula geldi. Derse Başörtülü olarak girdik. Sınıf öğretmenimiz bana şunu söyledi: “Seni sınıftan kovduğumdan beri bunun acısını çekiyorum.” Hakkımızı helal etmemizi söyledi. Ve birden kapı çalındı. Nöbetçi öğrenci idare tarafından çağrıldığımızı söyledi. Biz de çıkıp yanına gittik. Bazı kağıtları imzalamamızı söyledi. Biz de tutanağı isteyince şaşırdılar. Böyle birşeyin nerede geçtiğini söyledik? Onlar da yönetmelikte geçtiğini söylediler. Ben de “o zaman maddeyi gösterin” dedim. Gösterdi ve maddeyi okudum. Madde de kılık kıyafetten bahsediyordu ancak Başörtüden bahsetmiyordu. Ve ben de hocama bakarak “Bir soru sorabilir miyim?” dedim. “Sor” dedi. “Hocam geldiğim günden beri biz de Müslümanız diyorsunuz ama Başörtülü olarak okula gelmemize izin vermiyorsunuz. Söyleyin hocam biz Allah’ın dediğini mi yoksa Allah’ın yarattığı bir kulun söylediğini mi yapacağız?
Hiçbir şey demeden başını önüne eğdi. Biz de odadan çıkıp sınıfımıza gittik. “Ve şimdi de sürgün cezamı bekliyorum” Allah tüm Başörtü mağduru bacılarıma yardım etsin…
Fatma Kalan / Adıyaman (Kahta) - Yaş: 15