Hüseyin Kaya / Doğruhaber
Suriye konusunda hep olduğu gibi Suriyeli mülteciler konusunda da Türkiye biraz geç uyandı.
Avrupa ile yaptığı anlaşmalar neticesinde eğitimli, kalifiye elemanları vermeyi ve istemedikleri mültecileri almayı kabul eden Türkiye, bugünlerde “vatandaşlık” meselesini tartışıyor.
Erdoğan, Suriyeli mültecilere vatandaşlık verileceğini söyledi ve muhalif kesimler hemen seslerini yükseltip karşı çıktılar.
CHP, baştan beri Suriyeli mültecilere karşıydı.
MHP, milliyetçi reflekslerle tepki gösterdi. Türk vatandaşlığı bu şekilde ayağa düşürülecekti. Amerikan vatandaşı olmak için sıraya girenleri görmezden geliyorlar oysa.
HDP, hükümetin amacının Kürtlerin yaşadığı şehirlerin Araplarla doldurulması ve böylece Kürt siyasetinin önünü kesmek olduğunu iddia etti.
Ulusalcı kesimler ise ipin ucunu iyice kaçırdı.
Sözcü Gazetesi, Suriyelilere vatandaşlık verilmesine karşı olduğunu haykıran manşetinde gazetecilik sınırlarını çok aşıp konuyu hakaretlerle anlatma yolunu seçti. Suriyelileri “it-kopuk” olarak niteleyen gazete hızını alamayıp “katili, yobazı, dinci teröristi ne ararsan var” ifadelerini de kullandı.
Sözcü`ye sorsan Suriyeli mültecilerden önce güllük gülistanlık bir yermiş Türkiye.
Hırsızlık, tecavüz, gasp ve terör eylemlerinin ne olduğunu bile Suriyelilerin gelişiyle öğrenmiş Türkiye.
PKK`nin ve diğer sol örgütlerin katliama varan saldırı ve bombalamalarının Suriyeliler gelmeden önce de olduğunu unutmuşlar anlaşılan.
Ya da öyle hatırlamak ve hatırlatmak hesaplarına geliyor.
Asıl korkuları ise vatandaşlığa alınanların Erdoğan`a destek vermeleri, böylece AK Partinin Anayasayı değiştirecek orana ulaşma ihtimali.
Kendi istediğinden farklı bir tercihe sahip olduğunu gösteren halka “göbeğini kaşıyan adam” ve “bidon kafa” diyen yazarların ikisi de şu an Sözcü`de yazıyor.
Yani demem o ki, Suriyeliler yokken de bu zihniyet halkı aşağılamaya devam ediyordu.