Mehmet Özcan - Analiz
Dünyanın gözleri önünde Bosna Hersek`te 300 bin insan katledildi. Sistematik bir şekilde namuslar çiğnendi. En acı olanı da tam savaş bitti bitecek derken 11 Temmuz 1995`te 10 bin 700 kişinin toplu bir şekilde Bosna`nın Srebrenitsa kentinde vahşice katledilmesiydi. Srebrenitsa`da gerçekleştirilen vahşet, katliam ve soykırımın üzerinden tam 21 yıl geçti. Bu acının yıllar geçse de ne unutulması ne de unutturulması mümkün değil.
On binden fazla Müslüman Boşnak`ın katledildiği olaylar sırasında yaklaşık 15 bin kişi ise ormanların içinden geçen patikalardan kaçarak Sırp askerlerden kurtulmayı başarmıştı. Soykırımdan kaçan kurbanların orman yolundan Tuzla kentine ulaşmak üzere kullandığı 110 kilometrelik parkurdaki güzergâhta her yıl binlerce insan katledilenlerin anısına yürüyor.
BU YIL “BARIŞ YÜRÜYÜŞÜ”NÜN 12.`Sİ DÜZENLENDİ
Bu yıl 12. kez düzenlenen “Barış Yürüyüşü” kapsamında, Bosna Hersek`in orta kesimlerindeki Nezuk kasabasında 7 Temmuz`da başlayan ve yaklaşık 110 kilometre mesafe katedilerek tamamlanan yürüyüş 10 Temmuz`da Potoçari Anıt Mezarlığı`nda son buldu. Srebrenitsa`daki soykırımından kaçmak isteyenlerin takip ettiği ve halk arasında “ölüm yürüyüşü” olarak da bilinen etkinliğe başta Türkiye olmak üzere dünyanın birçok bölgesinden binlerce kişi katıldı.
Katliamın yapıldığı bölgede yapılan kazılar sonucu her sene yüzlerce cesede ait kemikler bulunuyor. DNA testlerinden geçiriliyor ve ailelere teslim edilerek defnediliyor. Bu yıl da 127 kurbana ait bulunan kemikler Potaçari Anıt Mezarlığı`nda törenle defnedildi.
AVRUPA`NIN GÖBEĞİNDE 300 BİN İNSAN KATLEDİLDİ
Bosna Hersek, bağımsızlığını ilan etmesi sonrası Sırplar tarafından 1992 yılından 1995 yılına kadar vahşi saldırılara maruz kaldı. Dağılmasının yanı sıra dünyanın sayılı orduları arasında gösterilen Yugoslav ordusuna hâkim olan Sırplar, bağımsızlığını açıklayan Bosna Hersek Cumhuriyetini tanımadıklarını ilan ederek kendi devletlerini kurduklarını duyurdular. Daha sonra kendi bölgelerindeki Boşnak ve Hırvatların evlerini bırakıp gitmelerini isteyen Sırplar bu süreci tetiklemek için de katliamlarına başladılar. 3 yıl içinde 300 bin civarında insanı katlettiler.
SREBRENİTSA KATLİAMI BM`NİN KONTROLÜNDE GERÇEKLEŞTİ
Bosna`daki katliamların en korkuncu ise Srebrenitsa kentinde 10 binden fazla Boşnak Müslüman`ın katledilmesi olayıdır. Bosna`nın doğusunda ve nispeten daha izole bir bölgede bulunan Srebrenitsa`nın savaş öncesinde %75`i Müslüman Boşnak olmak üzere 24 bin civarı nüfusu bulunmaktaydı. BM`nin “Korunaklı Bölge” olarak ilan ettiği altı bölgeden (Saraybosna, Bihaç, Gorajde, Zepa, Srebrinitsa, Tuzla) biri olan Srebrenitsa`nın bu özelliğinden dolayı komşu bölgelerden de bölgeye mülteci akını yaşanmış ve katliam öncesinde 45 bine yakın bir nüfus Srebrenitsa`da toplanmıştı. Güvenli diye kente gelenler silahlarını girişte BM askerlerine teslim ediyorlardı.
Ancak Boşnakların kendilerini savunabilecekleri silahlarını güvenerek teslim ettikleri BM askerleri onlara ihanet etmişti. Böyle bir uygulama olmasa Boşnaklar kente saldıran Sırplara karşı kendilerini savunabilirdi. Srebrenitsa`daki Boşnak erkek ve 14 yaş üstü çocuklar, Bosnalı Sırpların generali Ratko Mladiç`e bağlı birliklerce sığındıkları BM`nin görevlendirdiği Hollandalı askerlerin elinden alınarak otobüslere ve kamyonlara doldurulup, götürüldükleri ormanlık alanlarda, kapatıldıkları fabrikalarda katledildi.
10 bin civarında Boşnak katledilirken Birleşmiş Milletler`e bağlı askerlerin başındaki Hollandalı komutan Thom Karremans, Mladiç`le kadeh tokuşturuyordu.
Vahşice katledilen Boşnaklar daha sonra toplu mezarlara gömüldü. Yapılan kazılarda Srebrenitsa yakınlarında bulunan mezarlarda topluca gömülen binlerce Boşnak erkeğe ait cesetler bulundu. Ve halen de araştırmaların devam ettiği Srebrenitsa`da veya başka bölgelerde katledilenlerin cesetlerine ait kemikler çıkmaya devam ediyor.
BM, SIRPLARI ÖDÜLLENDİRDİ
Bosna`da yaşanan akıl almaz cürümler için Birleşmiş Milletler de (BM) iğrenç yüzünü göstermişti. Bölgeye barış gücü olarak giden; ama Sırpların düzenlediği tecavüz partilerine katılan BM askerleri, güvenli bölge olarak ilan edilen Srebrenitsa`da iğrenç yüzünü açık bir şekilde tüm dünyaya göstermişti. Bosna`da Sırpların uyguladığı teröre destek veren BM, işlenen savaş suçlarına ve katliamlara karşı hiçbir zaman etkili bir tutum sergilemeyerek Sırpların ortağı gibi hareket etti. Bütün bunlar yapılırken BM hiçbir şey yapmamış, hatta Müslümanların Sırplara karşı tam da toparlandığı bir zamanda silah ambargosu uygulayarak Sırpları ödüllendirmişti.
ANLAŞMA MÜSLÜMANLAR GÜÇLENİNCE SAĞLANDI
Sırpların yaptığı bu vahşi saldırılar karşısında İslam dünyası ayağa kalkmış, birçok ülkeden Müslüman Bosna`ya giderek Sırplara karşı Boşnak kardeşlerinin safında yerini almıştı. Savaşın seyrinin değişeceğinin farkına varan ve o ana kadar sessiz kalan Avrupa ülkeleri ise derhal devreye girerek Dayton Antlaşması`nı taraflara imzalattılar ve savaşı sonlandırdılar. Sonuç olarak binlerce ırzın çiğnenmesi vakasının yanında ülkede 300 bin civarında insan katledildi ve Sırplar dünya tarihine kara bir leke olarak adlarını yazdırdılar.
BM, 5 ŞER GÜCÜN KONTROLÜNDE
Burada BM`nin misyonunu sorgulayacak olursak, kuruluş amacı istikrar ve barışı tesis etmek olan Birleşmiş Milletler (BM), kurulduğu 1945 yılından bu yana sürekli veto yetkisine sahip, dünyanın birçok ülkesinde işgal ve katliamlar gerçekleştiren beş üye ülkenin kontrolünde hareket etti. Bu beş üye ülke ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin`dir. BM, kontrolünde hareket ettiği batılı bu beş şer gücün; Filistin, Bosna, Lübnan, Keşmir, Çeçenistan, Afganistan, Irak gibi birçok İslam ülkesi topraklarını işgal etmesine, katliamlar yapmasına hep göz yumdu. Aldığı tüm kararlar, sürekli İslam dünyasının aleyhine oldu. İslam ülkelerinde yapılan katliamlara bırakın ses çıkarmayı kimi olaylara bir kınama yayınlayacak cesareti bile kendinde bulamayan Birleşmiş Milletler, aslında haksız da sayılmazdı. Çünkü toprakları işgal edenler, katliamları yapanlar, ya BM`de veto hakkına sahip beş ülkeden biri veya bu ülkelerin kuklalarıydı.
SREBRENİTSA KATLİAMININ DİĞER ORTAKLARI; ABD, İNGİLTERE VE FRANSA
Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz yıl ortaya çıkan bazı belgelere göre Srebrenitsa`ya yönelik katliam tehditlerinden haftalar önce ABD, İngiltere ve Fransa`nın haberinin olduğu ancak bunu önleme yoluna gitmedikleri ortaya çıkmıştı. Fransa, İngiltere ve ABD arasında 1995 yılı Mayıs ayında imzalanan gizli anlaşmanın nedeninin, 400 İngiliz ve Fransız askerinin Sırplar tarafından kaçırılması üzerine yapıldığı belirtilmişti. Varılan mutabakata göre Sırplara karşı NATO`nun hava saldırılarının askıya alınmasının kararlaştırıldığı, belgelerle ortaya konmuştu. Anlaşmadan birkaç gün sonra yani 1995 yılı temmuz ayının ilk haftasında ise Srebrenitsa`da 10 binden fazla Müslüman Boşnak katledildi.