26 Haziran 1992 tarihinde Diyarbakır`ın Silvan ilçesine bağlı Susa (Yolaç) köyünde PKK tarafından 10 Müslüman`ın hunharca katledildiği cami yarenlerini anma etkinliğine katılan katılımcılar duygularını İLKHA mikrofonları ile paylaştı.
Susa-Der tarafından düzenlenen programa katılan 6-7 Ekim'de oğlu PKK tarafında katledilen şehit Hasan Gökgöz'ün babası Mehmet Gökgöz, Susa'da yapılan anma etkinliğine sürekli katıldığını söyledi.
Susa'da zalimler tarafından camide Müslümanların katledildiğini anımsatan Gökgöz, "Zalim devamlı zalimdir. O zamanın zalimleri bu Müslümanları camide katlettiler, şimdiki zalimler insanları balkonlardan atıp şehit ediyorlar. O zamanın zalimi ve şimdiki zalim de aynı zalimdir. Hiç değişen bir şey olmamış. Buraya geldiğimiz için çok sevinçliyiz. Şehitlerimizi gördüğümüz zaman biz sanki onlarla konuşuyoruz gibi mutlu oluyoruz. Bu arkadaşlarımız yıllar önce şehit edilmiş ve hiç birbirimizi görmedik ama onları sevmemiz İslam kardeşlerimizdendir. Dava devam ettiği için şehitlerin şahadetine hiç üzülmüyoruz." dedi.
"Küfür bilsin ki, Müslümanlar hiç bir zaman bitmezler"
Şehitlerin yolunu takip edeceklerini belirten Gökgöz, "Allah-u Teâlâ onların şahadetini kabul etsin. Biz kardeşlerimizi çok seviyoruz. Eğer sevmeseydik buraya gelmezdik. Küfür bunu bilsin ki hiç bir zaman Müslümanlar bitmezler. Bir Müslüman gider, bin tane gelir. Filistin'de 2 bin 50 tane çocuk katledildi. Ama o yıl içinde 4 bin çocuk dünyaya geldi. Susa'da 10 arkadaşımız şehit edildi. 6-8 Ekim olaylarında 6 arkadaşımız şehit edildi. Ama onların yerine binlerce çocuk dünyaya geldi. Onların yollarını takip edecekler. Biz hiç bir zaman bitmeyiz. Biz bu davayı sürdüreceğiz, kesinlikle bu dava bırakılmayacak. Biz bu davanın yolsusuyuz. Bu davanın her fedakârlığına biz hazırız. Eğer bu şehitlerin yolunu takip etmeseydik, bugün onlar kabristanda rahat uyumazlardı. Ama biz onların yolunu devam ediyoruz onlar rahatça yatsınlar. Bizler nasıl dünyada böyle yan yana gelmişsek, inşallah ahrette de beraber olacağız. Zalimlerden hem dünyada, hem de ahrette davacıyız." diye konuştu.
"Selahattin Demirtaş'ı hemen yargılasınlar"
Yasin Börü ve arkadaşlarının katledildiği 6-7 Ekim olaylarının azmettiricilerinin hemen yakalanmasını ve iyi bir ceza verilmesini isteyen Gökgöz, şunları söyledi: "Şehitlerin şahadetlerine üzülmüyoruz. Eğer azmettiricilere ceza yemezseler o zaman üzülürüz. Selahattin Demirtaş'ı alsınlar. Onun dokunmazlığı kalkmış, onun dosyasını çocukların dosyasına eklesinler. O zalimi dışarıda bırakmasınlar. O zalim çocukları şehit ettirdi. Susa'daki şehitleri şehit edenlerle 6-8 Ekim olaylarında Yasin ve arkadaşlarını şehit edenler aynı zihniyettir. Bir şehit babası olarak en çok üzüldüğüm şehitlerimizin katillerini dışarıda olmasıdır."
"Allah'ın izniyle zafer İslam'ındır"
Yasin Börü ve arkadaşlarının katil ve azmettiricilerine ceza verilmezse çok üzüleceklerini vurgulayan Gökgöz, "Biz bu kardeşlerimizin şahadetlerine üzülmüyoruz, seviniyoruz. Çünkü şahadetin Allah katında ne kadar büyük bir mertebe olduğunu biliyoruz. Şehit Hasan şehit olduktan sonra ben öğrendim ki, şahadet mertebesi ne kadar büyük bir mertebedir. Bunun için ben diyorum ki, keşke benim Hasan gibi 10 çocuğum daha olsaydı hepsini de Allah yolunda feda etseydim. Şimdi feda edeceğim çocuğum yoktur, ben ona üzülüyorum. Küfre karşı tek vücut olsak Allah'ın izniyle zafer İslam'ındır, biz kazanırız. Kaybedecek bir şeyimiz yoktur. Şehidin mertebesi çok güzeldir. Allah'ın izniyle yıkılmayacağız ve ayaktayız." ifadelerini kullandı.
"Şahadet kurtuluştur"
Allah-u Teâlâ'nın hiçbir zaman şehitlerin kanlarını heder etmediğini söyleyen Molla Kerbela Şanlı, "Bu gün binlerce insan şehitleri mezarları başında ziyarete geliyorlar. Susa şehitlerinin isimlerini çocuklarına veriyorlar. Çocuklarını şehitlerin sevgisiyle büyütüyorlar. Tabi şahadet kaybetmek değildir. Allah-u Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de şahadet ve zafer ikisi de güzel şeylerdir. Peygamber (sav) şahadet üzerine 3 kere 'Ya Rabbi ben yolunda şehit olmak istiyorum. Sağ olayım tekrar şehit düşeyim. Tekrar sağ olayım tekrar şehit düşeyim, tekrar sağ olayım ve tekrar şehit düşeyim.' Bu da bizleri şahadete teşvik ediyor. Şahadet, muhaceret ve zindanı olmayan davalar bitmiştir. Fakat şahadet, zindan ve muhacerat olan davalar da hep yaşamıştır." şeklinde konuştu.
"Müslümanlar da şehit ve şahadetten uzak durmamalıdır." diyen Şanlı daha sonra şunları kaydetti:
"Şahadet kurtuluştur. Bu dava ve camia şehitler vermiş ki bu gün davaları ayaktadır. Davaları 90'lı yıllardan daha fazla, güzel ve kuvvetli hareket edip, bu dava durmayacaktır. Şahadet bunun ispatıdır. Allah'a hamdolsun, bizler bu şuurdayız. Bu yapılan ziyaret de şehitlere vefa borcudur. İnşallah şehitlerin davası deniz dalgaları gibi daha da çoğalacaktır. Kafir ve hainleri kanlarında boğacaktır Allah'ın izniyle." (M. Fatih Akgül/İdris Kılıçaslan-İLKHA)