Abit Dündar / Doğruhaber
Tarihi katliamlarla dolu devlet bir türlü geçmişiyle doğru dürüst hesaplaşmazken, son olarak terörist diye Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde savaş uçaklarıyla yapılan bombardımanda 34 masum sivil katledildi.
 
Olaydan sonra devlet yetkilileri bir türlü tatmin edici bir cevap vermezken ve olayın faillerine yönelik bir açıklama yapmazken, devletin Roboski katliamına benzer bir katliamı daha önce hem de gündüz ortasında gerçekleştirdiği ortaya çıktı.
 
Terörist bulunduğu gerekçesiyle savaş uçakları 18 yıl önce yani 1994 yılında Şırnak’a bağlı Gever (Kuşkonar) ve (Beysukê) Koçağılı köylerini bombalamış ve 38 sivili katletmiş, 13 kişiyi de yaralamıştı. Olay 26 Mart 1994 yılında saat: 11.30’da gerçekleşmişti.

BİZE BOMBA YAĞDIRANLARIN ORTAYA ÇIKARILMASINI İSTİYORUM
Olayın yaşandığı tarihten sonra hayatta kalan ve Şırnak Merkeze Bağlı Kumçatı beldesine yerleşen görgü tanıkları yaşadıkları acı olayı gazetemize anlattı. Olayı birebir yaşayan ve olayın tanıklarından Behiye Bengi o gün yaşadıklarını şöyle anlattı: “Olay gündüz ortasında meydana geldi.
 
Saat 11.30 sıralarında iki jet ve bir helikopter geldi. Köyü bombaladı. Helikopter Şırnak’tan mühimmat alıp köyü tarıyordu. Jetler direk evleri hedef alıyordu. Katliamda benim kızım da öldü. O daha iki yaşındaydı. İsmini Huri koymuştum. Devletten bu olayın faillerini ortaya çıkarmasını istiyorum.
 
Bize bomba yağdıran kişilerin ortaya çıkarılmasını istiyorum. Köyümüzdeki masum insanları öldüren ve yaralanmalarına sebep olan yetkili ve kişileri ortaya çıkarmasını istiyorum.”

OLAYDA 13 AKRABAM ÖLDÜ
Olaydan yaralı olarak kurtulan Mehmet Aykaç ise, “Ben o olayda yaralandım. 3 ay yatakta kaldım. Halen ayağımdaki sakatlıktan dolayı doğru düzgün yürüyemiyorum ve bundan dolayı da çalışamıyorum. Köyümüz boşaltıldı. Çok mağdur olduk. Olayda kız kardeşim ve yeğenim öldü. Ağabeyim de yaralandı. Köydeki diğer akrabalarımızdan da 13 kişi öldü. Benim hükümetten beklentim bu olayı yapan şahısları yargı önüne çıkartsın. Aynı zaman da mağduriyetimizi gidersin” şeklinde konuşu.

YÜZLERCE HAYVANIMIZ TELEF OLDU
Olayın mağdurlarından Ayşe Bekçi de olayı şöyle anlattı: “Bizim hiç kimseyle alacağımız vereceğimiz yoktu. Bir anda gündüz ortası bizim başımıza bomba yağdırdılar. Bizim üç katlı evimiz yerle bir oldu. Yüzlerce küçükbaş hayvanımız telef oldu. Katliamdan sonra köyümüz boşaltıldı. Her birimiz bir yere gittik. Ben Başbakana sesleniyorum. Bizim mağduriyetimiz giderilsin.

JETLER DİREK EVLERİ HEDEF ALIYORDU
Olayın bir başka görgü tanığı Salih Aykaç da, “Öğlen vakitlerinde bize 8 km uzaklıktaki Çırav Dağı eteklerinde bulunan Kuşkonar köyü üzerinde bir helikopterin dolandığını gördük. Aynı zamanda iki savaş uçağı köyü bombalıyordu.
 
Köydeki birçok kişi ile birlikte damlara çıkarak karşı köyde olan biteni seyretmeye başladık. Köyden dumanlar yükselmeye başladı. Helikopter Kuşkonar köyün üzerinde bir müddet dolandıktan sonra bu sefer bizim köyümüze doğru geldi. Helikopter köye yaklaştığı zaman aynı dakikalarda Gabar (Küpeli) Dağı istikametinden iki savaş uçağı çıktı.
 
Alçaktan geliyorlardı. Jetlerden biri helikopterin sağından diğeri solundan gitti. Helikopter, jetlere sanki bir işaret verdi. Işık yansımasından sonra jetler manevra yaparak doğrudan köye doğru geldi ve köyü bombalamaya başladı. Bizim köyümüzün bahçesi çöktü. Köy bir anda toz duman içinde kaldı ve herkes kendini saklamaya çalıştı. Bazıları evlerin bodrum katların girip kendini saklamaya çalıştı. Jetler 4 tur şeklinde gelerek köyü bombaladı. Jetler, direk evleri hedef alıyordu.

Hemen benim komşum olan Kaçar ailesinin evi jetlerin hedefi oldu. Adamın evi yerle bir oldu. Evde 5 kişi öldü. O beş kişi içinde 2 bebek vardı. Bazı evler de kimse yoktu. Köylülerin bir kısmı tarlaya bir kısmı da hayvan otlatmaya gitmişti. Bu nedenle daha büyük bir katliam gerçekleşmedi, yoksa sayı çok daha fazla olacaktı. Köyde 14 kişi öldü, 13 kişide yaralandı. Jetler gittikten sonra bu sefer helikopter taramaya başladı.
 
Benim kız kardeşim atılan mermiyle yaralandı. Köyde evli olan diğer kız kardeşim öldü, 2 erkek kardeşim yaralandı. Kumçatı beldesinden vatandaşlar traktörlerle imdadımıza geldi. Köyümüz Kumçatı beldesinden görünüyordu. Yaklaşık 8 kilometre bizden uzaktalar. Köyümüzün bombalandığını gördükten sonra yardıma geldiler. Yaralılarımızı Kumçatı’dan sivil araçlarla Cizre, Şırnak ve Diyarbakır’a götürdük. Yaralananlardan birçoğu hastanede öldü” şeklinde konuştu.

1994 yılındaki Katliamda ölenlerin isimleri ise şöyle:
Zahide Kıraç, Ayşe Bengi, Şirin Kaçar, Huri Kaçar, Şemsihan Kaçar, Fatım Bengi, Ahmet Kaçar, Şehriban Kaçar, Huri Bengi, Liluz Bengi, Fatma Bedir, Hazal Kıraç, Asiye Erdin, Ömer Kalkan, Mahmut Benzer, İbrahim Benzer, Nurettin Benzer, Ömer Benzer, Abdullah Benzer, Çiçek Benzer, Ayşe Benzer, İbrahim Borak, Şerife Yıldırım, Melike Yıldırım, Şaban Yıldırım, İrfan Yıldırım, Hunav Yıldırım, Elmas Yıldırım, Fecriye Altan, Hacı Altan, Kerem Altan, Mahmut Oygur, Ayşe Oygur, Adil Oygur, Asya Yıldırım, Kerem Yıldırım, Mirza Yıldırım ve Şevket Yıldırım.

Katliamda yaralı olarak kurtulanların isimleri ise şöyle:
Bahar Bengi, Lale Erdin, Ercan Bengi, Zülfiye Bengi, Behiye Bengi, Mehmet Aykaç, Fatım Benzer, Cafer Koşcan, Asiye Yıldırım, Süleyman Benzer, Cafer Kaçar, Hüsniye Kıraç, Hatice Bayi.

Tarihi, katliamlarla dolu devlet, bir türlü geçmişiyle doğru dürüst hesaplaşmazken, son olarak terörist diye Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski Köyü`nde savaş uçaklarıyla yaptığı bombardımanla 34 masum sivili katletmişti.
 
Olaydan sonra devlet yetkilileri bir türlü tatmin edici bir cevap vermezken ve olayın faillerine yönelik bir açıklama yapılmazken, devletin Roboski katliamına benzer bir katliamı daha önce hem de gündüz ortasında gerçekleştirdiği ortaya çıktı. Terörist bulunduğu gerekçesiyle savaş uçakları 18 yıl önce yani 1994 yılında Şırnak’a bağlı Gever (Kuşkonar) ve (Beysukê) Koçağılı köylerini bombalamış ve 38 sivili katletmiş.