■ Riyad Makaev – Doğruhaber/Analiz
Türkiye ve Rusya arasında Su-24 uçağı düşürüldükten sonra yaşanan gerginlik Rusya`yı Türkiye ile diplomatik ilişkilerini kesme ve hatta Türkiye`ye karşı bazı ekonomik yaptırımlar uygulamaya itmişti. Türkiye turizm ve meyve-sebze alanında gerçekten büyük bir darbe yedi. Her sene gelen milyonlarca Rus turist bu sene gelmeyince Antalya bölgesi tatil sezonunu boş geçirmek zorunda kaldı. Domates üreticisi ise başka Pazar arayışına girmişti. Ama Rusya gibi bir Pazar bulmak imkânsızdı. Batı Suriye`de Rus-Türk savaşı için uğraşırken Ruslar ve Türkler liderlerinin alacağı kararlarını bekliyordu.
Türkiye son bir senede hem siyasi hem de ekonomik sıkıntılar yaşamaktaydı. Özellikle Rusya ile yaşanan gerginlik Türkiye`yi adeta savaşa sürükledi. Bir taraftan iç siyaset diğer taraftan dış siyaset ve her gün artan terör saldırıları Türkiye`yi radikal değişikliklere gitmeye zorladı. Türkiye son 15 sene genel olarak çok duygusal davranarak dış politikada büyük yanlışlıklar yaptı. Yaptığı yanlışlıkları iç siyasette savunarak sorunlarını daha da derinleşmeye götürdü. Her zaman siyasetçilere soğukkanlılık yakışır. Ani kararlar, arkası olmayan söylemler ve desteksiz atılan adımlar her zaman siyasetçiyi zorlar.
Ukrayna krizi ile başlayan gerginlikle Batı ile karşı karşıya kalan Rusya Kırımı ilhak edince Batı Rusya`ya karşı ekonomik yaptırımlar kararı alarak Putin`i devirmeye çalıştı. Ani düşen petrol fiyatları devalüasyon yaşayan ruble ve Batı`nın ekonomik yaptırımları Rus ekonomisine hissedilir bir darbe vurmuştu. Bu sıkıntılar karşısında Rusya Batı`nın planlarını sekteye uğratmak için Suriye meselesine müdahil oldu. Rusya ani bir hamle ile Beşar Esad`a destek kararı alarak aynı anda Türkiye`yi, Katar`ı, Arabistan`ı ve Batı`yı karşısına aldı. Rusya Suriye`de fiilen DAEŞ ile savaşa girmiş oldu. Rusya için Esed`e karşı savaşan herkes DAEŞ idi. Bu ılımlı şu kötü diye ayırt edecek ne vakti var ne de niyeti. Putin aniden kararlar alarak Batı`yı sıkıştırmaya çalışıyordu. Türkiye tabiî ki “haklı” olarak Türkmenleri savunuyordu. Neyse olanlar oldu Türkiye Rus uçağını düşürdü. Tek sorunsuz olan komşusu ile de ilişkiler bozuldu. Artık Putin ve Erdoğan arasında büyük bir karşılıklı düello başladı. Putin`in reytingi düşerken Erdoğan`ın reytingi yukarıya fırlamıştı. Hala uçağın düşürülmesinin arkasındaki gerçek nedenler bilinmezken bilinen tek şey yine Batı`nın Rusya ve Türkiye arasında fiili savaşa itecek oyunlar oynadığıdır. Bunu ön gören Rusya Suriye`deki askerlerin çoğunu geri çekti. Rusya karşısında Türkiye`yi savunmak zorunda olan NATO`nun da pasif davranması, Almanya`nın Ermeni soykırımı tasarısını kabul etmesi ayrıca ABD`nin Türkiye`nin terör örgütü olarak gördükleri PYD ve diğer gruplarla işbirliği yapması Türkiye`yi derin düşüncelere sevk etti.
Erdoğan sonuçta kimin ne için uğraştığını dost ve düşman hesabını yapmış olmalı ki Rusya devlet Başkanı Putin`e bir mektup göndererek ilişkileri düzeltme yolunu seçti. Ayrıca İsrail ile ilişkilerde düzeltmeye gidildi. Açıklamalara göre son ayda yapılan tüm girişimler Türkiye`nin duygusallığı bırakıp devletin menfaati doğrultusunda hareket ettiği şeklindedir. Önce vatan sonra cihan.
Daha önceki yıllarda yapılan dış politikasındaki yanlışlıkların neticesinde gelinen nokta bir kuş bakışından göz attığımızda Türkiye`nin sorunsuz hiçbir komşusu kalmadığını görebiliyoruz. Tüm bu olaylar büyük bir hayalin neticesinde ortaya çıkan sorunlar idi. Umulur ki Türkiye liderleri bunun farkına varmışlardır ve bundan dolayı daha iyi ve isabetli kararlar alarak Türkiye`yi bulunduğu konumdan çıkarmaya başlamışlardır.
Türkiye, büyük Osmanlı hayalini bırakıp reel politikaya dönmek zorunda. Bir hocanın yazdığı kitap doğrultusunda hareket ederse Türkiye büyük sorunlarla karşı karşıya kalacaktır. Bir devlet olarak kendi menfaatini düşünüyorsa önce diğer ülkelerle ilişkilerde duygusallığı bırakıp sorunları gerçek boyutta ele almalı ve yeni bir strateji ve işbirliği geliştirmeli. Batı ile olan ilişkilerini ise yeniden elden geçirmeli. Batının Türkiye`nin en zor günlerinde izlemiş olduğu politikayı herkes gördü. Dost zor günlerinde belli olur derler. İşte kim dost, kim düşman ortaya çıktı. Rusya Türkiye ilişkileri bölgesel olarak ve dünya siyaseti için de çok önemlidir. Rusya`nın yok deseler bile Türkiye`ye ihtiyacı vardır. Aynı şekilde Türkiye`nin de yok deseler bile Rusya`ya ihtiyacı vardır. Türkiye, Batı ve Rusya arasındaki savaşın içinde yer almamalı, tam tersine kendi devletinin menfaati doğrultusunda hareket etmeli diye düşünüyorum. Herkes soğukkanlı olmak zorunda.
Erdoğan yapmış olduğu hamle ile Putin`i Batı karşısında güçlendirmiş oldu. Çünkü, Türkiye`ye karşı uygulamış olduğu yaptırımlardan dolayı daha çok Rus halkı mağdur olmuştu. Putin`i kendi halkı karşısında haklı çıkardı. İkincisi, Batı`nın uygulamış olduğu yaptırımlar karşısında da artık Putin daha rahat hareket edebilir. Yani Erdoğan bir nevi Putin`i desteklemiş oldu ki Putin de artık Erdoğan`ı desteklemek zorunda kalacak yoksa ikisi de kaybedebilir. Türkiye-Rusya ilişkileri düzelmekle birlikte ticaretin de tekrar canlanacağı tahmin ediliyor. Ayrıca enerji konusunda da Türkiye ve Rusya Batı`ya karşı birlikte hareket edebilir. En iyi bilen yine Allah. Bekleyelim ve görelim. Mevlam neyi eyler, ne eylerse güzel eyler diye bitirelim…