Ramazan ayı içinde bulunan ve bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi hakkında konuşan Diyanet-Sen Solhan Şube Başkanı Mehmet Bingöl, Kadir Gecesinin rahmet ve mağfireti, hayır ve bereketi, bünyesinde barındıran, manevi atmosferin doruğa ulaştığı bir gece olduğunu belirtti.
Bingöl, Kadir Gecesinin bin aydan daha hayırlı bir gece olduğunu belirterek bu gecenin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Ramazan ayının son haftasının idrak edildiğini hatırlatan Bingöl, “Bir taraftan rahmet ve bereketi bol bir ayı geride bırakmanın hüznünü yaşarken, diğer taraftan anlamına uygun idrak edildiği takdirde insanın ancak bir ömür boyu elde edebileceği sevabı kazanabileceği Kadir gecesine ulaşmanın sevincini yaşıyoruz.” dedi.
“Kadir gecesi, Bin aydan daha hayırlıdır”
Zaman ve mekânların kendilerinde meydana gelen önemli olaylarla değer kazandırdığını belirten Bingöl, “Kadir gecesini de kadrini değerli kılan en önemli sebep Kur`an-ı Kerim`in bu gecede indirilmeye başlamış olması, Hz. Muhammed (sav) insanlığa son Peygamber olarak gönderilmesidir.” diye konuştu.
“Kur`an bir hayat nizamıdır”
“Bu gece, Kur`an'ı bir hayat nizamı olarak anlama ve öğrenme, Resulullah`ın hayatını, yaşantısını tanıyıp uygulama, onların emrettiği ilkeler doğrultusunda hayatımızı programlayarak yaşama ve İslam dışı bütün ideolojileri, kötülükleri, günahları terk etme vesilesi kabul edilmelidir.” diyen Bingöl, “Öyleyse bir Müslüman olarak bu gece kitabımız Kur`an`a karşı görevlerimizin neler olduğuna bir kez daha bakıp ona göre hareket etmeliyiz. Şüphesiz ölülerimize faydası dokunmakla birlikte esasen içindeki emir ve yasaklarla, adalet ve irfanla, yaşama ve yaşatma ilkeleriyle, ukubat ve muamelat düsturlarıyla güzel ahlak kaideleriyle asıl biz dirilere bir anayasal yaşantı, nasihat ve hakikat kitabı olan Kur`an`ı yeniden keşfetmenin heyecanını yakalamalıyız. ” şeklinde konuştu.
“Kur`an sadece ölülere gönderilmiş bir kitap olarak görmemeliyiz”
Bingöl, konuşmasına şöyle devam etti. “Bin aydan daha hayırlı bu geceyi tam anlamıyla ihya etmek demek, dünya ve ahiret mutluluğunu içeren kitabı okumamız, anlamamız, öğrenmemiz, hayatımıza tatbik etmemiz, çocuklarımıza öğretmemiz, emir ve yasaklarına uymamız, kısaca onu yaşamamızla mümkün olacaktır. Kur`an`ı sadece ölülere ve bazı gün ve gecelerde okunmak için gönderilmiş bir kitap olarak görmemeliyiz. O halde bu gecenin bir “Kur`an Gecesi” olduğunu bilerek değerlendirelim.”
“Kur`an'ı bir hayatı düsturu edinerek temizlenmeye çalışmalıyız”
Bu gecenin muhasebe gecesidir. Bu gecede yalnızlığı hissedip it`ikafa durma kendini tanıma dünyevi işleri terk edip camide inzivaya çekilip hesabını yapma halini arz edip, acizliğini Rabbine karşı dile getirip af ve dua isteme gecesi olduğunu ifade eden Bingöl, şunları söyledi:
“Kadir Gecesi vesilesiyle kendimizi bir hesaba çekelim. Evladımızdan bize itaat etmesini bekliyoruz ama kendimiz bizi yaratan, yaşatan, rızık ve sağlık veren yüce Allah`a ne kadar itaat edebiliyoruz. Bu gece, tövbe ve yeniden doğuş gecesidir. Kulluğumuzun yeniden farkına vararak, O`na boyun eğme, emir ve yasaklarına riayet edebilmedeki hassasiyetimizi gözden geçirelim. Sayısız manevi güzelliğin yaşandığı ve mükâfatların sınırsız olarak verildiği bu gecede; özümüze dönerek gaflet içinde geçen günlerimizi sorgulamalı, kendimizle hesaplaşmalı, iyi ve güzel davranışlarımızı arttırmaya, İslam`a hizmeti şiar edinerek bu yolda gayretleri çoğaltmalı, kötü davranışlardan uzaklaşarak kalbimizdeki manevi kirleri hayatımızdaki insi ve cinni şeytanlardan uzaklaşmalı, Kur`ani bir hayatı düstur edinerek temizlenmeye çalışmalıyız.”
“Bütün insanlığın kurtuluşu ve mutluluğu için dua edelim”
Bingöl, son olarak, “Bu gece yüce Allah`ın bizlere akıl, bilgi şuur, idrak, anlayış, samimiyet ve ihlas vermesini, doğruyu bulduktan sonra ayaklarımızı sabit kılıp kalplerimizi saptırmaması ve bizi affetmesi için dua edelim. Yerlerinden yurtlarında mağdur edilenlere, zulme uğrayıp mazlum duruma düşenlere bütün dünya Müslümanları için özellikle bölgemizdeki insanların huzur ve saadete kavuşmaları için bütün insanlığın kurtuluşu ve mutluluğu için dua edelim. Acı ve sıkıntıların geçmesi, yüzlerin gülmesi, ve insanların kurtuluşu için hangi fedakârlıkları yapabileceğimizi düşünelim. Bu gece şafak atıncaya kadar Allah`ın mahlûkata merhamet gözüyle baktığı, her el açanın duasının kabul edileceği bir gecedir. Senede ancak bir defa gelecek bu zaman dilimini gafletle geçirmeyelim. Bizim gibi günahı çok kullar için bulunmaz olan bu fırsatı iyi değerlendirip, Allah`a daha iyi bir kul, Peygamberine daha iyi bir ümmet olmanın yollarını arayalım.” şeklinde konuştu. (Nihat Kanat-İLKHA)