HÜDA PAR İstanbul İl Başkanlığı, Genel Başkan Zekeriya Yapıcıoğlu`nun da katılımıyla Topkapı Sosyal Tesislerinde iftar programı düzenlendi.

İftar programına HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu`nun yanı sıra HÜDA PAR Medya ve Tanıtımdan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı  Erdal Elibüyük, HÜDA PAR  Genel Sekreteri ve Parti Sözcüsü Mehmet Yavuz, HÜDA PAR GİK üyesi Vedat Turgut, Rehber TV Genel Yayın Yönetmeni Fikret Gültekin, Umut Kervanı Vakfı Başkanı Cemal Çınar, Doğruhaber Gazetesi Yayın Koordinatörü Abdullah Aslan, Ülke TV Haber Kordinatörü Mustafa Güngör, Gazeteci Yazar Ahmet Varol ve çok sayıda davetli katıldı.

İftar öncesi HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Erdal Elibüyük ve Mehmet Yavuz  ile beraber tüm masaları tek tek dolaşarak iftara katılanlarla hasbihal etti ve davete icabetlerinden dolayı misafirlere teşekkür etti.

“Farklı meşreplerden aynı kıbleye yönelen dostları görmek bizleri memnun ediyor”

İftar sonrası bir konuşma yapan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, davetlerine icabet ettikleri için misafirlere teşekkür etti.

Ramazanın gelmesiyle tekrar bir arada iftar açmanın öneminden bahseden Zekeriya Yapıcıoğlu iftarlarda buluşmanın önemini vurguladı. Yapıcıoğlu, “Geçen senede yine aynı bu mekânda bir araya gelmiştik. Tekrar bizi Ramazana kavuşturan bizi bir araya getiren Rabbimize bir kez daha hamd ediyoruz. Farklı meşreplerden aynı kıbleye yönelen dostları bir arada görmek bizleri ziyadesiyle memnun ediyor. Şuanda özelikle İslam ümmetinin ve memleketimizin içinde bulunduğu hal düşünüldüğünde bu tablonun ne kadar değerli olduğunu belki biraz daha iyi anlaşılabilir.” şeklinde konuştu

“Bizi ayaklar altında ezilmeye sebebiyet veren dağınıklığımızdır”

Yapıcıoğlu Müslümanlara yapılan zulümlerin İslam âleminin içinde bulunduğu dağınıklık nedeniyle olduğu vurgusunu yaptı.

HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu, “Dünyanın dört bir tarafında nerede Müslüman varsa o İslam beldelerinde veya Müslümanların yaşadığı farklı beldelerde züllümler yaşanıyor. Mallı talan edilen, toprakları işgal edilenler genellikle Müslümanlardır. İslam âleminin içinde bulunduğu bu hal Müslümanların sayısının azlığından kaynaklanmıyor. Onları sömüren onları ezen düşmanlarının çok güçlü olmasından da kaynaklanmıyor. Bizim en büyük düşmanımız, bizi en fazla güçten düşüren, en çok bizi ayaklar altında ezilmeye sebebiyet veren bizim dağınıklığımızdır. En temel meselelerde bile bir araya gelemeyişimizdir”. dedi

“Her dakikada yirmi dört kişi mülteci durumuna düşüyor”

Yapıcıoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Birkaç gün önce Birleşmiş Milletler, mültecilerle ilgili bir rapor yayınladı. Sadece 10 yıl önce 2005 yılında dakikada altı kişi mülteci durumuna düşüyor. Birleşmiş Miletlerin raporları doğruysa bu sayı 2015 yılında dakikada yirmi dört çıkmış oluyor. Dünya üzerin mülteci durumuna düşenlerin yarısından fazlası Sürüye, Afganistan ve Somali`dir. Diğer İslam beldelerini buna katığımızda savaş ve iç karışıklıklar nedeniyle evini terk edenler çok büyük bir çoğunlukla Müslümanlardır.” ifadelerini kulandı

“Gözyaşı, muhaceret ve ölüm hep Müslümanların payı mı?”

Yapıcıoğlu: “Gözyaşı, muhaceret ve ölüm hep bizim payımıza mı düşecek? Bizim imtihanımız hep böyle çetin mi olacak? Biz hep böyle darmadağın ve birbirileriyle uğraşır durumda mı olacağız. Bizler hep gücümüzü birbirimize karşı mı sarf edeceğiz, enerjimizi Müslüman kardeşimize karşımı kullanacağız? İmkânlarımızı ne zaman bir araya getirmeyi bize yapılan saldırıları durdurmak için kullanacağız? Şu mübarek Ramazan iklimi, inşallah bu içinde bulunduğumuz hali daha derinlemesine tefekkür etmeyi ve bunlara karşı herkesi kendi çapında, bir çözüm üretebilmeyi ve bunun üzerine kafa yormayı, gündemimiz haline getirmeye vesile olur.” diye belirtti.

“İslam beldelerinde iftarda paylarına düşen hurma ve zeytinler değil bombalardır”

Yapıcıoğlu “Afganistan ve Suriye`den gelen kardeşlerimiz var. Şu anda bizim soframızda bizimle birlikte iftar yediler. Ama başta Suriye olmak üzere dünyanın farklı beldelerine dağılmış İslam beldelerinde, iftar saatlerinde, paylarına bir hurma veya zeytin tanesi değil tepelerine bomba düşen kardeşlerimiz var.” diyerek , “Ya Rabbim dağınıklığımızı gider. Gücümüzü topla, birliğimizi sağla, kardeşler olma şuurunu bizlerde pekiştir”.  temennilerinde bulundu. (M. Tahir Özsoy, Ahmet Karakaş- İLKHA)