İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yenikapı Sahili'nde düzenlenen il protokolünün yer aldığı iftardaki konuşmasında, İstanbul gibi bir dünya şehrine hizmet etmenin her faninin ulaşabileceği bir ayrıcalık olmadığını söyledi.

Bu aziz şehrin kıymetinin bilinmesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, "Şahsen belediye başkanı olarak, başbakan olarak, şu anda da cumhurbaşkanı olarak bu güzel şehre hizmet etmenin bahtiyarlığını yaşadım, yaşıyorum. Şu anda da Sayın Topbaş aynı şekilde bu bahtiyarlığı, bu aşkı, bu sorumluluğu İstanbul'da taşıyor ve İstanbul bir şantiye halinde geleceğe hazırlanıyor." diye konuştu.

İstanbul'da her inançtan, her mezhepten insanın yan yana hayatını sürdürdüğüne şahit olunabileceğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Tüm farklılıkların İstanbul'da ahenk içinde, uyum içinde, huzur içinde birbirlerini tamamlayarak yaşıyor olmaları bu şehrin asıl zenginliğidir, asıl özgünlüğüdür. Bir süredir İstanbul'un bu vasfını tahrip etmek, farklılıkları çatışma unsuru haline dönüştürmek için uğraşıldığını, senaryolar yazıldığını, projeler üretildiğini görüyoruz. İşte son olarak Vezneciler'deki olayı gördük, yaşadık. Bu bizi ciddi manada üzen bir olay olmuştur. Açık konuşuyorum, Gezi olayları bir yönüyle de İstanbul'un bu farklılıkları bir arada yaşatabilme kabiliyetine yapılan bir saldırıydı. Kendi düşüncelerini, ideolojilerini, kendi hayat biçimlerini İstanbul'a ve onunla birlikte tüm ülkeye dayatma hevesi içindeki bir grubun yönlendirmesiyle yaşanan bu olaylar en büyük zararı İstanbul'a verdi. Bölücü terör örgütünün saldırıları aynı amacın farklı bir formatta devamıydı. Nitekim Gezi olaylarında sembolleştirilen isimlerin bir bölümü sonradan terör örgütü mensubu olarak karşımıza çıktı. Bugün terör örgütü üyesi olarak faaliyet gösterenlerin yarın hangi kisveyle karşımıza çıkacağını bilemiyoruz. Fakat bunların farkında olmadıkları bir şey var. Milletimiz kimin, kimin değirmenine su taşıdığını, kimin kime hizmet ettiği gayet iyi biliyor. Türkiye'nin de, İstanbul'un da sahibi bu aziz milletin ta kendisidir."

"Hakikatlere gözlerini kapayan bir kesim var"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkede maalesef millete sırtını dönmüş, hakikatlere gözlerini kapatmış, kendi kurdukları yalan ve yanlış üzerine kurulu kapalı devrede bir dünyada yaşamakta ısrar eden bir kesim olduğunu, ne söyleseler, ne yapsalar bunları ikna edemediklerini söyledi.

Bir konu hakkında yalan veya yanlış haber çıktığında bu kesimin hemen üzerine atlayıp bulabildikleri her kanalda, her zeminde bu yalanı veya yanlışı köpürtmeye başladığını ifade eden Erdoğan, sonrasında ilgili kurumların bu yalanı ortaya koyduğunu veya yanlışı düzelttiğini, aynı yalan, aynı iftiranın birkaç ay, birkaç yıl sonra yeniden gündeme geldiğini anlattı.

Erdoğan, aynı kesimin geçmişte yalan veya yanlış olduğu ortaya konulmasına rağmen yeniden buna sarıldığını, günlerce, aylarca gündeminde tuttuğunu, bu durumun sağlıklı bir ruh halinin ürünü olmadığını kaydetti.

"Terörle mücadeleyi durdurmak yok"
Erdoğan, terör operasyonlarına da değinerek, "Terörle mücadelemizi, bu meseleyi ülkemizin ve milletimizin gündeminden tamamen çıkana kadar kesintisiz şekilde sürdüreceğiz. Mücadeleyi durdurmak yok. Terörün sadece Güneydoğu Anadolu bölgemizdeki değil, İstanbul'daki kaynaklarını da kurutmakta kararlıyız.  Artık bu şehirde hiç kimse yüzü maskeyle, eli molotofla, silahla ortalığa dökülemeyecek, bunu da başaracağız." açıklamasında bulundu.

Erdoğan, "Doğduğum, büyüdüğüm bu şehre ben aşığım, hastasıyım. Hastası olunmayacak bir şehir değil. Fakat biz bu şehre çok zulmettik" dedi. Erdoğan şöyle devam etti:

"Evinin içinde bu şehirde inek besleyenler var. Yahu yapmayın. Süt markette artık, yapmayın. 'Bize bunu devredin, buralarda güzel evler yapalım' dediğimiz zaman da, 'Sen benim ineğimi aldığın zaman ben anama ne diyeceğim diyor', mantık bu. İstanbulun en güzel yerinde yapıyor bunu üstelik. Fatih Sultan köprüsüne giderken, o tarafta. Maalesef kaçak binalar var. Ben sayın başkanıma söylüyorum, bu konularda cesur olacaksın. Eğer cesur olmazsan biz bu işi başaramayız. "

"1915 olayları"
Erdoğan, "Almanlar hani bir şeyler söylüyor ya, onlara bir köşe yaparız orada. Fransızlara bir köşe yaparız, onların yaptıklarını da orada dünyaya tanıtırız. Amerikalılara yaparız, onları da tanıtırız. Dünya tanısın. Bu millete iftira atanlar doğru konuşsun. Bizim tarihimiz kara tarih değil, ak tarihtir" dedi.

Erdoğan, devam eden MAKSEM projesine de değindi. "Bir diğeri MAKSEM. orada da ihtiyaç var. Oraya bir selatin cami yerleştirilmesi lazım" dedi.

"AKM'ye opera"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi'ne de değindi. Erdoğan, "Bir diğeri de AKM. Ön hazırlıklar var, proje hazır. Arkada devasa bir yer var. Oraya gerçekten dev bir opera binasını yerleştirmek suretyiyle, 'bizim sanat anlayışımız bu, bunu da görün' demek lazım. Şu andaki bina zaten depreme dayanıklı değil, gitti gider.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Taksim Meydanı'nın tamamen yayalaşması için projelerin mutlaka tamamlanacağını söyledi ve "Taksim'de şu projeyi bitirelim, orası arı kovanı gibi işleyecektir" diye ekledi.

İstanbul'un tarih, kültür ve sanat alanlarında beslenmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, "Büyük İstanbul Tarihi bana göre bu meyvelerden biri. Siyasetten demografiye, toplumsal hayattan dini hayata, geniş bir yelpazesi olan bir eser. Kendi alanında ilham kaynağı olacağına inanıyorum" dedi.

Kaynak: Al Jazeera, AA