Abdulkudüs Yalçın
Hz. Aişe (R. Anhâ) anlatıyor: “Resulullah (SAV) vefat edinceye kadar Ramazan`ın son on gününde itikâfa girer ve derdi ki: “Kadir Gecesi`ni Ramazan`ın son on gününde arayın”. Resulullah (SAV)tan sonra, zevceleri de itikâfa girdiler.” (Buhârî)
İtikâf: Sözlükte, haps olmak, yerinde kalmak, bir şey üzerinde devam etmek, ısrar etmek gibi manalara gelir. Şer`î örfte ise; Allah`ın rızasını kazanmak düşüncesiyle belli şartlar ve adap çerçevesinde mescitte kalmaya denir.
İtikâf, kitap, sünnet ve icma ile sabit olup nâfile bir ibadettir. Ramazanın son on gününde ise müekked sünnettir. Sadece nezredilmek suretiyle vâcib olur. İtikâf senenin her ayında olabilir. İtikâfta oruç şart değildir. Ancak oruçlu olmak itikâfın adabından olup sünnettir. Hanefîlere göre vâcib olan itikâf için oruç şarttır ve beş vakit namazın kılındığı yerlerde olmalıdır. Şafiilere göre bütün mescidlerde itikâfa girmek caiz kabul edilmiştir.
“Allah rızası için şu mescidde şu kadar müddet itikâf yapmaya niyet ettim” demekle ve kalbinden geçirmekle bunu nefsine vâcib kılar. Bu niyetle mescide giren kimse abdest almak, gusletmek, abdest bozmak gibi zaruret olmadıkça mescidden ayrılmaz. Aksi takdirde itikâfı bozulur, yeniden itikâfa girmesi gerekir.
İtikâfı erkekler mescitte yerine getirirler. İçinde cemaatle namaz kılınan camilerde daha iyidir. Evlerde itikâfa girilmez. İtikâfa giren kişi mescitte kalır, namaz, tilavet, zikir ve tefekkür gibi ibadetin çeşitleriyle meşgul olur. Dünyevî meşguliyetleri terk eder. Kadına yaklaşmak tamamen yasaktır. Kadınlar da tesettüre ciddi bir şekilde riayet etmeleri halinde mescidlerde itikâfa girebilirler ancak bu Şafiilere göre mekruhtur.
İTİKÂF NEFİS İÇİN BİR RİYAZET VE TERBİYEDİR
Dünya işlerine bulaşmak nefsin dünyaya yönelmesini ve ona olan iştah ve arzuyu arttırır. Bu gibi halvet ve yalnızlık hallerinde onu Allah`ın sevgisi ve haramlarından alıkoyması üzere terbiyesi dışında hiçbir şey nefsi bu isteklerinden vazgeçiremez.
İşte bu nedenle itikâf meşru kılınmış ki hatıranın derlenip toplanmasına, kalbin tasfiyesine; nefsin sadece mubah istekleriyle yetinmesi üzere terbiye edilmesine ve aykırı davranışlardan ve günahlardan uzaklaştırılıp yükseltilmesine vesile olsun.” (El-fıkh-ul Menheci)
Rabbim bu Ramazan-ı şerifi hakkıyla idrak etmeyi nasib ve müyesser eylesin. Amin!