Emrah Deniz – M.Fatih Akgül Doğruhaber
Almanya parlamentosunun da kabul ettiği “Ermeni Soykırımı” iddiaları etkisini Kürt illerinde gösterdi. 2016 yılında bir Kürt köyü tehcire tabi tutuluyor. Nedeni oldukça ilginç… Köyde bulunan ve tam yüzyıl önce terkedilen ve sadece 2 duvarı kalan kilisenin restore edilmesi. Bu karar yüzlerce kişiyi evinden yurdundan edecek.
RESTORASYON MU TEHCİR Mİ?
Ermeni Azınlıkları Derneği`nin Çengilli Köyü Kilisesi`nin yeniden restore edilmesi için açtığı dava üzerine İçişleri Bakanlığı köyün boşaltılması için talimat verdi. Bu talimata karşılık köy halkı ise devletin kendilerini buraya yerleştirdiğini, köylünün Ermenilere karşı bedel ödediğini ve devletin kendilerini mağdur etmemesi gerektiğini söyleyerek duruma tepki gösterdi.
Ermeni Azınlıkları Derneği Başkanı Aziz Dağcı tarafından Yukarı Yongalı (Çengilli ) köyündeki tarihi Çengilli Beyaz Kilisesinin köylüler tarafından bulunduğu alanda kilise yapı malzemeleri kullanılarak İmar kanununa aykırı yapı inşa ettikleri gerekçesiyle açılan dava üzerine İçişleri Bakanlığı köyün boşaltılması için talimat verdi.
Köyün boşaltılması gerektiği talimatına karşılık köy halkı ise 1920`li yıllarda devletin kendilerini bu köye yerleştirdiğini ve kiliseden geriye sadece ufak kalıntıların kaldığını belirterek, köylünün Ermenilere karşı bedel ödediğini ve asla köyü boşaltmayacaklarını vurguladılar.
100 YILDIR BU TOPRAKLARDAYIZ
Muş İl Özel İdaresi tarafından 15 gün içinde köyü boşaltmalarına yönelik talimat aldıklarını belirten köyün ileri gelenlerinden Hacı Ali Yönden, dedelerinin 1919 yılından itibaren köye yerleşmeye başladığı bilgisini verdi.
“Dedelerimiz 1919 yılında buraya yerleştiler” diyen Yönden, “Buraya 1950`de komisyon, kadastro girmiş ve o zamanlar İl Özel İdaresi burayı hazine olarak kendi üzerine almış. Muş İl Özel İdaresi bize bir mektup gönderdi ve şimdi burayı boşaltarak terk etmemizi istiyor. Boşaltmamamız halinde ise evlerimizi yıkacaklarını söylediler.” diye belirtti.
“GİDEBİLECEK HERHANGİ BİR YERİMİZ YOK”
Köyden çıkmaları halinde gidebilecekleri herhangi bir yerlerinin olmadığını dile getiren Yönden, “Bu surun (kilise alanı) içerisinde 54 tane ev var. Millet mağdurdur ve milletin gideceği bir yerleri de yoktur. Milletin ev yapacağı bir kuvveti de yoktur. Köyde toplam 90 hane ve 700`e yakın bir nüfus var. Köyün etrafında yerleşime uygun yer yoktur. Büyüklere sesleniyoruz; köyümüzden bizi çıkarıp ne yapacaksınız.” ifadelerini kullandı.
ÖNCE PKK SONRA DEVLET
Yetkililerin, kendilerini başka bir bölgeye yerleştirme teklifini kabul etmediklerini sözlerine ekleyen Yönden, “Vali bize başka bir yere gitme teklifinde bulundu. Biz de ‘Bizi parçalarsanız yaşayamayız` dedik. Çok çile çektik burada. 1990`lı yıllarda köyümüzü terör vurdu. PKK`liler köyü boşaltmamız yönünde tehdit ettiler. Ermeni uşaklarıyla mücadele ettik, 2 şehit verdik. Yine de çıkmadık. Bugün bizi nasıl çıkaracaklar?” şeklinde konuştu.
“TEK KİŞİ KALANA KADAR KÖYÜMÜZÜ TERK ETMEYECEĞİZ”
Bir diğer köy sakini Abdurrahim Aslan da 1990`lı yıllarda sürekli PKK tarafından saldırıya uğradıklarını da hatırlatarak, doğup büyüdüğü köyden ayrılmak istemediğini ifade etti. Arslan, şöyle konuştu: “Köyden çıkmamızı istiyorlar. Biz, Ebu Cehil`in torunlarına karşı mücadele ettik. Tek kişi kalana kadar köyümüzü terk etmeyeceğiz. Kurulu bir düzenimiz var. Bizi çıkarmalarını kabul etmeyeceğiz. PKK`ye karşı mücadele etmeseydik bizi çıkarmaya kalkmazlardı.”
“HARABELER İÇİN MAĞDUR EDİLİYORUZ”
Söz konusu köyü Ermeniler terk ettiği için kendilerinin devletçe yerleştirildiğini belirten Ömer Yaslık, büyük bir mağduriyet yaşadıklarını kaydederek, “1957 yılında devlet, kadastro arazisi olarak burayı bize verdi. Her zaman camilerimiz yakılıyor ama kimse sesini çıkarmıyor. Burada kilise vardı diye bizi mağdur ediyorlar.” dedi.
Sadece kalıntılardan ibaret olan bir kilise için köyden çıkarılmalarına mana veremediğine vurgu yapan Remziye Keser, “Burada ne kiliseleri var ne de başka bir şeyleri. Biz bir asırdır burada yaşıyoruz. Olmayan kilise için bizi çıkarmaları saçma. Kimsenin bizi çıkarmaya hakkı yok.” ifadelerini kullandı.
ÇOK BEDEL VERDİK
Köy sakinlerinden Mehmet Zeki Eren ise köylerinin boşaltılma kararıyla ilgili “Bize yapılan hakarettir, zulümdür. Buradan çıkmayacağız. Ermenileri buraya sokmaya çalışıyorlar ama buna izin vermeyeceğiz. Hükümet bizi köyümüzden etmek istiyor. Köyümüzü kimseye vermeyiz. Çünkü buralar bize dedelerimizden mirastır. Yıllardır burada yaşıyoruz. Terör nedeniyle büyük zararlar gördük. En zengin köy iken en fakir köy durumuna düştük. Burada şehit bile verdik. Köyümüzü kimse alamaz.” İfadelerini kullandı.
KÜRTLER ENDİŞELİ; BU BİR EMSAL KARAR MI?
Ermeni soykırım iddialarının tartışıldığı bir zamanda böyle bir kararın alınması ve 100 yıl önceden kalma kilise kalıntıları bahane edilerek insanların tehcir edilmesi akıllara bu kararın emsal sayılarak pek çok Kürt köyünün boşaltılabileceğini getirdi. Eski ermeni köylerinde yaşayan Kürtlerle yapılan görüşmelerde de, bu durumdan tedirginlik duyduklarını, bu kararla köylerinde kilise bulunan diğer Kürt köylerinde de tehcir uygulanabileceğini, kendilerinin de evsiz barksız kalmalarından korktuklarını ifade ettiler.