2015-2016 eğitim ve öğretim yarın alınacak karneler ile sona erecek. Bu yılki eğitim yılını değerlendiren eğitimciler ise Başta PKK`nin okul yakmaları gibi nedenlerden dolayı bölgede eğitimde ciddi aksamaların yaşandığına vurgu yaparak gelecek eğitim sezonunda kaybedilenlerin telafisini yapılması gerektiğini söyledi.

2015-2016 eğitim-öğretim yılını İLKHA`ya değerlendiren Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Van Şube Başkanı Osman Ayşin, gelecek 2016-2017 eğitim ve öğretim yılında gerekli önlemler alınarak başlanması gerektiğini belirterek, bu anlamda ciddi önlemlerin, ciddi başarılar getireceğine işaret etti.

PKK tarafından yakılan okullardan dolayı öğrencilerin psikolojik anlamda etkilendiğini belirten Ayşin, “2015-2016 eğitim ve öğretim yılının çokta parlak geçtiğini düşünmüyorum. Özellikle PKK tarafından yakılan okullarımız, çocuklarımızı, velilerimizi, öğretmenlerimizi psikolojik olsa bile ciddi anlamda etkiledi. Bu son derece üzücü bir olaydır. Çocuklar sabah okula giderken, okulun yakılmış olarak göreceklerini ve yahut derse girdiklerinde okula bir saldırı olacağı endişesiyle yaşanmaktaydı. Tabi gönül isterdi ki bunlar yaşanmamış olsaydı.” dedi.

“Öğretmenler doğuda çalışmak istemiyor”

Öğrencilerin başarısız olma sebeplerini sıralayan Ayşin, başarısızlığın bir sebebini de öğretmenlerin doğuda çalışmak istemediğine bağladı.

Ayşin, “TEOG`da 75. sırada ve LYS`de 77. sırada olmamız kaderimiz midir`? şeklinde düşündüğümüzde geriye dönüp kendimizi sorguladığımız zaman ciddi eksikliklerimizin var olduğunu görüyoruz. İlk olarak bu sebepleri sıralamak gerekirse doğuya gelen öğretmenlerimizin bir an önce gitmek istemelerini görüyor ve bunun da olumsuz bir etki yaptığını şahit oluyoruz. 80 ilde okul dönüşümleri yapılmış iken halen ilimizde okul dönüşümünün gerçekleşmediğini görüyoruz. Kışın sabah öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz saat 06.00 da soğuk demeden okula gidiyor. Akşam olduğu zaman yine kısa gün programında öğrencilerimizin karanlığa kaldıkları oluyor. Dolayısıyla günde 5 ders işliyoruz ve bu durum da ister istemez öğrencimizin başarısını düşürüyor. Depremden bu yana fiziki olarak bir değişimin yaşanmadığını görüyoruz. Dersliklerimizde ki öğrenci sayısı 40-45 olarak gözlemliyoruz, bu ve bunun gibi unsurlarında tabiî ki ciddi anlamda eğitim ortalamasını düşürdüğünü görüyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Ciddi önlemler ciddi başarılar getirir”

2016-2017 eğitim ve öğretimin daha başarılı geçmesi için çeşitli önerilerde bulunan Ayşin, “Gelecek eğitim ve öğretim yılında umarım gerekli önlemler alınarak başlanmış olur. Genel kurul ile iletişime geçtiğimiz zaman, ‘Öğretmenleri doğuda tutmak adına hangi adımları atabiliriz?` diye çalışmalar yapıyoruz, öneriler sunuyoruz. Bunlardan bir tanesi de öğretmeni doğuda tutma ve ücretlerinde iyileştirme yapılmasıdır. Öğretmenimizin doğuya tahini çıktığı zaman 4-5 yıl kalma şansını yakalamış olur ve bu şekilde ciddi anlamda eğitime katkı olacağına inanıyorum.  Ciddi önlemler alınırsa da ciddi anlamda başarı gerçekleşeceğine inanıyorum.” diye konuştu.

“Karma eğitiminin çok sağlıklı olduğuna inanmıyorum”

Karma eğitimin zararlarına da değinen  Ayşin, “Özellikle lise ve yüksekokullarda karma eğitiminin öğrenciler üzerinde nefsanî olumsuzluklarını görüyoruz ve bu olumsuzluklar kimi zaman ortaokul seviyesine kadar inebiliyor. Karma eğitiminin bize çok da getirisinin olduğunu düşünmüyorum. İleriki dönemde tamamıyla karma eğitimin kız-erkek ayrı okullaşma sürecine girmiş oluruz. Bunun da olumlu yönde başarımızı etkileyeceğini düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

 Öğrenciler yaz tatilini nasıl geçirmelidir?

Yaz tatilinin nasıl geçirilmesi gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunan Ayşin, “Üç aylık bir yaz tatilinde kısmi okullarda öğrencilerimize yaz kursu eğitimi verilecektir. Maddi imkânlar dâhilinde veliler öğrencilerini özel dershanelere göndermeleri başarı noktasında olumlu bir adımdır. Ayrıca çocuklarımızı yaz Kur`an Kurslarına yönlendirmeliyiz.  Eğitim ve öğretim sadece okullarla sınırlı değildir. Kitap benzeri aktiviteler yapılmalıdır. Öğrencilerimiz üç aylık yaz tatilini boş geçirmekten özellikle kaçınmalıdır.” diyerek, velilerin öğrencilerini takip etmeleri gerektiğini, ancak sorgulayıcı olurken, baskıcı olmaktan kaçınılması gerektiğini söyledi. (Yılmaz Sönmez- İLKHA)