Alimler ve Medreseler Birliği (İttihad`ul Ulema) Fetva Kurulu, son günlerde imsak ve iftar vakitlerine ilişkin yapılan açıklamalara değindi.
Açıklamada, her sene gündeme gelen ve Müslümanlar arasında kafa karışıklığına neden olan sahur ve iftar vaktiyle ilgili bazı kesimlerin yaptığı açıklamaların faydadan ziyade zarara ve şüphelere yer verdiğine dikkat çekilerek namaz vakitlerinin, fıkıh kitaplarında detaylı bir şekilde yer aldığına, bu vakitlerin esas alarak ibadetleri yerine getirmenin farz olduğu vurgulandı.
Günümüzde birçok ülkede yaygın olan takvim ve imsakiyelere itimad edilmesi için şu iki şartın bulunmasıyla caiz olduğu kaydedildi:
“Tayin edilen vakitler tecrübe sahibi ve işin ehli gök bilimciler tarafından belirlenip, fıkıh âlimlerinin onayından geçmelidir.
Her bölge kendi mıntıkasına ait imsakiye ve takvimleri esas almalıdır. Zira dünya elips şeklinde olduğu için namaz vakitleri, birbirlerine uzak illerde farklılık arz etmektedir.”
Gök bilimcilerin, bir takım teknolojik imkânlarla belirledikleri namaz vakitlerinin asrî birçok İslam âlimi tarafından geçerli olarak kabul edildiğine yer verilen açıklamada, “Zira belirlenen bu vakitler âlimler tarafından bilfiil denenmiş ve neticesinde bu takvimlerin doğru olduğu kanısına ulaşılmıştır. Dünya âlimler birliği başkanı Yusuf El Kardavi uzun süren heyet toplantıları neticesinde bu takvimlerin namaz ve oruç vakitleri için geçerli olduğu kararına varmıştır.” denildi.
Günümüzde fecr-i sadık denilen zamanı kestirmenin zorluğuna dikkat çekilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “İmsak vakti fecr-i sadık denilen ve çok kısa bir süre beliren aydınlığın ardından başlar. Öyle ki Kuran`ı Kerim`de de izah edildiği üzere çok kısa süren bu vakitte beyaz iplik ile siyah iplik birbirlerinden ayırt edilebiliyor. Gittikçe metropolleşen, çok katlı binaların ve yoğun ışıklandırma sisteminin bulunduğu günümüz dünyasında fecr-i sadıkta beliren bu ışığı birtakım teknolojik imkânları kullanmadan görmek oldukça zordur. Bu bakımdan takvim ve imsakiyeleri esas alarak namaz, sahur ve iftar vakitlerini belirlemek biz Müslümanlar için büyük bir rahmettir.”
Açıklamanın devamında, mezhep imamlarına göre tayin edilen vakit girdikten sonra namaz için ihtiyaten on ile on beş dakika arasında beklemenin de sünnet olduğu belirtilerek ihtiyatın elden bırakılmaması gerektiği vurgulandı.
Açıklamada son olarak “Özellikle Türkiye`de bazı kesimlerin her sene imsak ve iftar vaktiyle ilgili kafa karıştırıcı açıklamalar yapmalarını doğru bulmuyor, faydası olmayan bu iddialardan bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini düşünüyoruz.” ifadelerine yer verildi. (İLKHA)