Ramazan ayının yaz mevsimin sıcak ve uzun günlerine denk gelmesi, düzenli ilaç kullanan kalp ve yüksek tansiyon hastaları için bazı sorunları da beraberinde getiriyor. Özellikle Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz bölgelerinde yüksek hava sıcaklıkları ile birleşen açlık; halsizlik, yorgunluk ve tansiyon problemleri hakkında uzmanlar uyarıyor.
Kullanılan ilaçlar oruç tutma kararı konusunda belirleyici olabilir
Kullanılan ilaçların, oruç tutma kararı konusunda belirleyici olabileceğini söyleyen Memorial Dicle Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Mete Alpaslan; "Yüksek tansiyon hastaları Ramazan ayında en çok oruç tutup tutamayacakları konusunu merak etmektedir. Kan basıncının kontrol altında olması ve kullanılan ilaçlar oruç tutma konusunda belirleyici faktörlerdir. Bazı yüksek tansiyon hastaları günde bir ilaç kullanırken, bir kısmı da beş farklı ilaca ihtiyaç duyabilmektedir. Oruç tutarken bu ilaçların bazıları düzenli kullanılamayacağı için doktor tarafından hastanın oruç tutması önerilmeyebilir." dedi.
Vücutta sıvı kaybı olmaması çok önemli
İdrar söktürücü ilaçların, hastaların sık idrara çıkmasına, sıvı kaybına ve bununla beraber çabuk susamasına neden olduğunu kaydeden Alpaslan, "İdrar söktürücü olarak gruplandırılan bazı ilaçlar, hastaların sık idrara çıkmasına neden olarak sıvı kaybını artırmakta ve bu da hastanın daha çabuk susamasına neden olmaktadır. Sıvı kaybının düzeyi, kullanılan idrar söktürücü ilacın dozu ile orantılıdır. Bu nedenle idrar söktürücü ilaç kullananlar gün içerisinde vücuttaki sıvı açığını kapatmak için bol su tüketmelidir. İdrar söktürücü grupta yer almayan diğer ilaçların kullanımında ise böyle bir sıkıntı söz konusu değildir. Oruç tutma konusunda sıkıntı yaşayabilecek bir diğer hasta grubu da böbrek yetmezliği olan yüksek tansiyon ve kalp hastalarıdır. Böbrek yetmezliği, özellikle ciddi kalp yetmezliği olan hastalarda daha sık görülen bir durumdur. Sıcak havaların kendisini iyice hissettirdiği Ramazan ayında bu hastaların oruç tutması, sağlıkları konusunda bazı riskleri beraberinde getirebilir. Yeterli sıvı tüketimi bu hastalar için hayati önem taşımaktadır." diye belirtti.
Yüksek tansiyon kontrol altında olmalı
Yüksek tansiyonun kontrol altında olması gerektiğine dikkat çeken Alpaslan, şunları belirtti: "İdrar söktürücü ilaç kullanmayan, yüksek tansiyonu uzun süredir kontrol altında olan ve başka bir ek hastalığı da bulunmayan kişiler, genellikle Ramazan ayında oruç tutabilirler. Ancak yüksek tansiyonu henüz kontrol altına alınamamış hastaların oruç tutmaları önerilmemektedir. Çünkü bu hastalar, gün içerisinde kan basıncı seyrine göre ek ilaca ihtiyaç duyabilir ve oruçlarını bozmaları gerekebilir."
Orucun vücuda etkileri konusunda hastaların, mutlaka doktora danışmaları gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Mete Alpaslan, "Uzun süre önce kalp krizi geçirmiş ancak aktif kalp problemi, göğüs ağrıları bulunmayan hastaların yine ek hastalıkları yoksa oruç tutmalarında herhangi bir sakınca yoktur. Ancak yakın zamanda kalp krizi geçirmiş, göğüs ağrıları devam eden, kalp yetmezliği veya yüksek tansiyonu henüz kontrol altına alınamamış ya da kalp yetmezliği nedeniyle idrar söktürücü ilaç kullanmak zorunda olan hastaların ise oruç tutmaları uygun değildir. Tüm kalp hastaları, mutlaka doktorlarına danışarak, öneriler doğrultusunda hareket etmelidir." diye konuştu. (İLKHA)