Mehmet Tahir Özsoy - Ahmet Karakaş / doğruhaber
Ramazan ayı 6 Haziran Pazartesi günü itibariyle başlıyor. Umut Kervanı Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Çınar, kanaat önderlerinden Şakir Direkçi ve Değerleri İnşa Kulübü Başkanı Serdar Ayhan, Ramazan ayının önemine dikkat çekerek bu mübarek aydan en iyi şekilde istifade edilmesi gerektiğini vurguladı.
Ramazan ayının gençler için bir fırsat olduğunu, bozulmuş hal ve hareketlerinin toparlanabileceğini belirten ve bu manada orucun önemine değinen Umut Kervanı Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Çınar;
“Bizler gençleri tahrip edici, bozucu yaşam tarzlarının hâkim olduğu, yani bir gencin bozulabilmesi için var olan bütün bozuk hal ve hareketlerin toplumda hâkim olduğunu görüyoruz. Ramazan ayı bir genç için orucu tutarak kendisine güzel bir çekidüzen vermek suretiyle, toparlanabileceği bir aydır. Dolayısıyla bu ay gençler için bir fırsat ayıdır” şeklinde konuştu.
“Bayanlar maneviyatın toparlanmasında birinci derecede rol sahibidirler”
Bayanların bu ayda tutacakları oruçlar, yapacakları iftar davetleri ve sohbetlerin manevi bir ortam hazırladığının altını çizen Çınar, ”Bayanlar da bu ayda tuttukları oruçlar, yapacakları sohbetler ve iftarlarda birbirlerini ziyaret etmek suretiyle, iftarlara birbirlerini davet etmekle manevi bir ortam hazırlayabilirler. Çünkü bayanlar her hususta olduğu gibi, maneviyatın toparlanmasında veya maneviyatın imha edilmesinde toplumda birinci derecede rol sahibidirler. Ramazan ayını, hayatın bir dönüm noktası olarak kabul edip, manevi bir toplumu inşa etmek için ne gerekiyorsa yapmaları, bu konuda daha fazla aktif olmaları lazım. Şu anda toplumda en çok manevi tahribata sebep olmaya çalışan insanların da daha çok kadınlar üzerinde çalıştıklarını görüyoruz. Gerek kılık kıyafette gerek bu insanların özgürlük adı altında böyle her türlü kötülüğe müsait bir hale getirmeye çalışıyorlar. Dolayısıyla bayanlara ciddi bir iş düşüyor.” dedi.
“Ramazan`da İslamî davet ve sıla-i rahime önem verilmelidir”
Aile reislerinin de Ramazan ayında sosyal yaşamlarında İslami davete daha çok ağırlık vermeleri ve sıla-i rahîme dikkat etmeleri gerektiğini söyleyen Çınar, “Aile reisleri, bu Ramazan ayının maneviyatını muhafaza edebilme açısından, önce aile fertleriyle, akrabalarıyla, dostlarıyla, sonra komşuları ve iş arkadaşlarıyla derken, Ramazan`ı öyle farklı bir Ramazan haline getirmeleri lazım ki, adeta bir coğrafyanın, bir toplumun, bir beldenin veya bir memleketin gidişatını tamamıyla değiştirebilecek bir maneviyat peşinde olmalarına insanları davet etmeleri lazım.” ifadelerini kullandı.
“Ramazan ayı, nefsin tezkiye ve terbiye edildiği bir aydır”
“Ramazan sofraları, diğer sofralardan çok farklı, çok zengin oluyor. Halbuki; Ramazan başlı başına mideyi dinlendirme, nefsi tezkiye etme, terbiye etme ayıdır” diyen Çınar Hoca şöyle konuştu: “Ramazan`da arınmak için, önce geçen Ramazan`la bu Ramazan arasında yapmamız gereken neler vardı da yapmadık? Yapmamamız gereken ne vardı ki, yapıp da pişman olduk, diye bir mukayese yapmak lazım. Ramazan`ın bizim için bir tefekkür, tedebbür (geleceğe yönelik düşünce) ve tezekkür (geçmişe yönelik düşünce) ayı olması lazım.” şeklinde konuştu.
“Kur`an`ın gelişiyle insan, nefsinin esaretinden kurtuldu”
Ramazan ayının gelmesiyle insanın kendisini tanıması, kendi nefsinin esaretinden kurtulmasına dikkat çeken Şakir Direkçi ise Ramazan ayının bir şükür ayı olduğunu söyledi. Direkçi; “Ramazan ayı Resullulah`a (sav) nübüvvetin verildiği Kur`an-ı Kerim`in nazil olduğu aydır. Dolayısıyla bu mecradan bakıldığı zaman Ramazan ayı insanlık için bir başlangıçtır. Yeni bir hayatın başlangıcıdır. Kur`an`ın nüzulü ve peygamberin risaletle vazifelendirilmesine baktığımızda, insanlık peygamber gelmeden önce cehalet bataklığında boğuluyordu ve kendini kaybetmişti. Kur`an geldiğinde, insan kendini tanıdı ve kendini tanımayla kendi nefsinin cehaletinden ve esaretinden kurtuldu, bu kurtuluş onun için bir şükrü gerektirdi. Dolayısıyla Ramazan ayı bir hamd ile şükür ayıdır.” dedi.
“Ramazan ayı, vahdet ve birliğin sağlandığı aydır”
Ramazan`ın tevhid ve birlik ayı olduğunu belirten Direkçi, “Ramazan ayı tevhit ayıdır. Vahdet ve birliğin sağlandığı, zengin ile fakir arasındaki farkın kalktığı aydır. Küskünlerin barıştığı, bir arada bulunduğu ve bir arada bulunmayı gerektirdiği bir aydır.” şeklinde konuştu.
“Kur`an`ın her ayetini tefekkür ederek okumalıyız”
Değerleri İnşa Kulübü Başkanı Serdar Ayhan da bu ayda Kur`an`ın okunmasına ayrı bir önem verilmesi gerektiğini vurguladı. Ayhan, “ Ramazan, Kur`an`ın indirildiği ay olması hesabıyla bu ayda Kur`an-ı Kerim`e ayrı bir önem verilmesi gerekiyor. Kur`an`ı okumayı bilmiyorsak Ramazan`da Kur`an`ı öğrenmeliyiz. Eğer okumayı biliyorsak tecvit noktasında eksiklerimiz varsa bu eksiklerimizi gidermeliyiz. Tecvitte iyiysek okumaya ağırlık vermeliyiz. İmkân varsa muhakkak Kur`an`ı mealiyle birlikte ve ayetleri tefekkür ederek okumalıyız.” dedi.
“Ramazan`ın son on gününde, ‘Kadir Gecesi`ni aramak lazım”
Ramazanın son on gününde itikâfa girilmesi gerektiğini söyleyen Ayhan,” İtikâf ibadeti bizim için ayrı bir önem arz etmektedir. Rasulullah (sav) savaşta olması nedeniyle ömür boyu sadece bir Ramazan`da yapamadığı ibadettir itikaf. Son on gün içerisinde imkânımız varsa itikâfa girmek hayırlı olacaktır. Ramazanın son on günü özelikle cehennemliklerin azat edileceği günlerdir. Bu son on günde kadir gecesini aramak da lazım.” ifadelerini kullandı.