■ Adem Yalçin Doğruhaber
Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Merkezi tarafından yayımlanan gündem değerlendirmesinde, Mavi Marmara katliamı ve 27 Mayıs darbesinin yıl dönümleri nedeniyle önemli mesajlar verilirken Kürt meselesinin çözümü, çatışmalı sürecin meydana getirdiği mağduriyete dair de dikkat çekici tespitler yer aldı.

“KATİL SİYONİSTLERİN MEŞRUİYET KAZANMASINA KARŞI ÇIKILMALI”
“Gazze`ye yönelik israil ambargosunu gıda malzemesi yüklü gemilerle delmeye çalışırken siyonist haydutların saldırısına uğrayan Mavi Marmara gemisinde şehadet şerbeti içen şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.” diye belertilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“İşgalci çetenin kirli ve vahşi yüzünü tüm dünyaya bir kez daha gösteren erdemli siviller hareketinin manevi hatırasına sahip çıkmak, direniş sembolleri arasındaki yerini muhafaza etmek her vicdan ehlinin görevidir. Katil siyonistlerin güçlenmesine ve meşruiyet kazanmasına imkân sağlayacak resmi ya da gayri resmi girişimlerin tamamına karşı çıkmayı ve Mescid-i Aksa başta olmak üzere Filistin topraklarının tamamının özgürleşmesi için her platformda mücadeleyi yükseltmeyi her Müslümanın asli vazifelerinden biri olarak gördüğümüzü özellikle belirtmek isteriz.”

DARBECİ ANAYASADAN KURTULMANIN VAKTİ GELMİŞTİR
27 Mayıs darbesine ilişkin yapılan değerlendirmede ise halen 1961 anayasası gibi yine askeri bir darbe ürünü olan 1982 anayasanın gölgesinde yönetim anlayışı şekillenen ülkenin, bu zoraki kalıptan kurtulmasının vaktinin geldiği vurgulanarak, “Halkının inanç ve değerleri ile barışık, temel hak ve hürriyetleri güvence altına alan, adalet üzere bir yönetim inşasına yaraşır anayasanın derhal yapılması meclisin de birinci önceliği olmalıdır. Her yıldönümünde zulmün karanlığına sövmek yerine adaletin aydınlığına ulaştıracak vasıtaları temin etmeye çalışılmalıdır.” denildi.

YIKILAN ŞEHİRLER TARİHSEL KİMLİKLERİYLE   İNŞA EDİLMELİDİR
Yaşanan çatışmalı süreç nedeniyle tahrip olan kentler için acil eylem planının devreye girmesi gerektiğinin belirtildiği açıklamada şu değerlendirmelerde bulunuldu: “Çatışma ve operasyonlar nedeniyle uzun süre uygulanan sokağa çıkma yasakları, hayatı çekilmez hale getirmiş, en temel gıda maddelerinin dahi temini zorlaşmıştır. Alt ve üst yapısı tamamen çöken şehirler, hızlı ve etkin bir inşa sürecine ihtiyaç duymaktadır. Ev ve işyerleri yıkılan halkın karşı karşıya kaldığı beşeri felâketin izlerinin silinmesi, acil eylem planları gerektirmektedir. Yaşanmaz hale getirilen yerleşim birimlerinin insan yaşamına tekrar uygun hale getirilip kadim tarihsel kimliği ile yeniden inşası büyük önem arz etmektedir.”

KÜRT MESELESİ YAPILAN HATALARDAN DERS VE İBRET ALARAK ÇÖZÜLSÜN
Gençleri, çocukları ölüm makinasına dönüştüren zihniyetin önünün alınması için Kürt meselesinin kardeşlik temelinde çözülmesi gerektiğine vurgu yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Sistemin ürettiği zulümden beslenen bir halkın gençlerini, çocuklarını birer ölüm makinesine dönüştürüp köhnemiş batıl ideolojilerine kurban eden, geleceğini çalan, kimliğini ve inancını yok eden şer şebekesinin önü, sistemin ıslahı ve hukuku belirlenmiş bir kardeşlik temelinde Kürt meselesinin çözülmesi ile alınabilir. Geçmişte yapılan hatalardan ders ve ibret alarak; Kürt halkını bir bütün olarak PKK ve uzantılarının kucağına iten, çözümün adresi olarak İmralı`yı ve Kandil`i işaret eden, 6-8 Ekim tarihlerinde yaşatılan vahşetlere seyirci kalan, şehirlerin bomba ve silah deposuna dönüşmesine göz yuman bir siyasi anlayışın tekrarlanmaması için en büyük görev ve sorumluluk kuşkusuz hükümete düşmektedir.”

Yayımlanan gündem değerlendirmesinin devamında Diyarbakır ve İstanbul`un fethinin yıl dönümüne ilişkin mesajlar verilirken, Mayıs ayı içerisinde şehid olan Müslümanlara yönelik ise “5 Mayıs 2011 tarihinde Hakkâri`nin Yüksekova İlçesi`nde Ubeydullah Durna`yı, 28 Mayıs 2014 tarihinde Mardin`in Dargeçit ilçesinde Mehmet Uğurtay`ı ve 29 Mayıs 2015 tarihinde Şınak`ın İdil İlçesi`nin Kozluca Köyü`nde Mehmet Şerif Şimşek`i ve Abdulcelil Talayhan`ı şehadet yıldönümlerinde rahmetle ve minnetle yâd ediyoruz. PKK`nin İslami değerlere ve Müslüman şahsiyetlere yönelik saldırıları sonucu dünya hayatına veda eden nice yiğitler gibi bu kardeşlerimizin de şahadetlerinin, kanlarının aktığı mazlum coğrafyanın çorak topraklarına rahmet, bereket ve adalet getirmesini Rabbimizden diliyoruz.” denildi.