Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Gönül yapmak sadece bir evin önüne paket koymak değildir, gönül yapmak bir yetimin eline üç kuruş para koymak, fitresini vermek değildir. Gönül yapmak, ancak gönül gönüle değerek gönül yapar, gönül ancak gönüle değerek gönülleri inşa eder. Hep birlikte kırık kalpleri saralım ve gönüller yapalım, gönüller kazanalım. Gönül kırarak ramazanımızı heba etmeyelim, gönül kırarak oruçlarımızı bozmayalım." dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nca "Gelin gönüller yapalım bu Ramazan ve her zaman" teması kapsamında Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) konferans salonunda bilgilendirme toplantısı düzenlendi.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, TDV Genel Müdürü Mustafa Tutkun ve davetlilerin katıldığı tören, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Görmez, törende yaptığı konuşmada, ramazanın yer yüzünü bir mabede dönüştürdüğünü, Müslümanları eğitime tabi tuttuğunu, yeryüzünde 1,5 milyarı aşkın insana aynı zamanda, aynı vakitlerde, aynı hareketleri yaptırarak, imsakla bütün kötülüklere veda etmesini sağlayarak, oruçla iradelerini hür kılmayı öğreterek, iftarla müminlerin sevinçlerini iyileştirerek, teravihle Müslümanları buluşturarak, zekatıyla, fitresiyle Müslümanların, başka insanların farkında olmasını sağlayarak, Kadir Gecesiyle kadrini yükselterek, kadrini yücelterek ve nihayet bayramla bir sevinç atmosferiyle hepsini birleştirerek, tarih sahnesinde sürekli kılan muazzam bir organizasyon olduğunu söyledi.
ÜLKELER ARASINDAKİ RAMAZAN İHTİLAFI
Ramazan öncesine, ramazana bir sevinçle girildiğini belirten Görmez, geçen hafta İslam dünyasını İstanbul'da toplayıp, yıllardır hasreti çekilen bir kararı alarak, bu kararı bütün Müslümanlarla paylaşmanın mutluluğunu yaşadıklarını bildirdi. İslam ülkelerinin ramazana giriş ve bayramı birlikte kutlama konusunda 60 yıldır bir ihtilaf içinde olduğunu anımsatan Görmez, "Müslümanların 60 yıl böyle bir konuyu tartışmış olması içinde bulunduğu hali anlatmak bakımından üzüntü verici olmuştur" dedi. Görmez, önce 2013'te bir hazırlık toplantısı yapıp bu konuya sahip çıkacaklarını bildirdiklerini ifade ederek, astronomi ve fıkıh alimlerinden ortak bir heyet kurulduğunu, 3 senelik çalışmanın ardından nihayete ulaşıldığını söyledi. İstanbul'da gerçekleştirilen toplantının neticesinde de bir karar alındığını dile getiren Görmez, "Bu karara göre artık Müslümanlar dünyanın bir yerinde oruç tutmaya başlarken bir yerinde bunu terketmeyecekler. Bir yerinde bayram kutlanırken, bir başka yerinde bayram yapmamazlık yapmayacaklar." dedi.
Görmez, özellikle Avrupa'da aynı şehirler ve aynı camilerde Müslümanların ikiye bölündüğünü vurgulayarak, bir daha bu yanlışa düşmemek için bir ittifakın sağlanmasından mutluluk duyduğunu anlattı.
"RAMAZAN, DEĞİŞTİRMEYE GELİR"
Diyanet İşleri Başkanlığının milletten ve bütün Müslümanlardan "ricası ve istirhamı" dediği hususları paylaşmak istediğini bildiren Görmez, "Ramazanı şerifin bize her sene gelerek, 'Nereye geliyorsunuz? Bu gidişatınız nereye?' diye bizi ikaz etmeye geldiğinin, bizi değiştirmeye geldiğinin daima farkında olmalıyız. Çünkü ramazan bizi değiştirmeye gelir." diye konuştu.
Herkesin dünyaya geçici olarak geldiğini aktaran Görmez, dünyanın sonundaki sonsuz hayatı kazanmanın yerinin dünya olduğunu bildirdi. Görmez, ramazanın her sene dünya hayatının bu akışına teslim olmamayı öğretmeye, değiştirmeye, kalplerdeki kötülükleri ortadan kaldırmaya geldiğine dikkati çekerek, "Ancak biz ne yapıyoruz, biz ramazanı değiştirmeye kalkışıyoruz." dedi. Sadece ramazanın değil, bütün ibadetlerin insanı değiştirmeye geldiğini ancak insanların ibadetleri değiştirmeye çalıştığını belirten Görmez, onun için "Ramazan bizi değiştirsin, biz ramazanı değiştirmeyelim" dediklerini hatırlattı.
Görmez, ramazanı bir şatafata, gösteriye dönüştürmemek gerektiğine de işaret ederek, iftar sofralarının, iftar vaktinin önemli, kıymetli olduğunu söyledi. "İftar vaktini sevinçleri paylaştığımız bir ana dönüştürmeliyiz. Biz iftar sofralarımızı, sadece birbirimizi ağırladığımız israf sofralarına dönüştürmemeliyiz" diyen Görmez, iftar sofralarının her türlü israftan koruyacak bir ibadet olduğunun da farkında olunmasını istedi.
Görmez, zenginlerin sadece zenginleri ağırlamaması, fakirleri de sofralarında ağırlaması gerektiğini dile getirerek, aynı şekilde fakirlerin de zenginleri iftar sofralarında ağırlamasını istedi.
Ramazanın bu ruhu kazandırmak için geldiğini dile getiren Görmez, "Ramazan, aramızdaki o sınıf farklarını, statü farklarını, servet, şöhret, makam, mevki... Bütün bunları kaldıran bir ibadet olarak gelir aynı zamanda" dedi.
Görmez, kurulan iftar çadırlarının da güzel bir gelenek olduğuna değinerek, bunun bir reklam işine dönüşmemesi gerektiğini kaydetti. Görmez, bu konuda da mahalli idarelerin dikkatli olması gerektiğini söyledi.
Hayır sahiplerinin, sadaka verenlerin iyilik adabına, hayır adabına ihtiyacı olduğunu, kameralar eşliğinde fakirin kapısına koli bırakılmamasını isteyen Görmez, "Sağ elin verdiğini sol eli duymaz. Allah resulü öyle buyuruyor" dedi.
"GÖNÜL YAPMAK BİR EVİN ÖNÜNE PAKET KOYMAK DEĞİLDİR"
Bu seneki ramazan temasını, "Bu sene diyoruz ki, 'Gelin gönüller yapalım, bu ramazan ve her zaman'" şeklinde açıklayan Görmez, hayatın akışı içinde insanın ihmal edildiğini, gönüller kırıldığını, gönüller yapmak gerektiğine işaret ederek, Yunus Emre'nin "Gönül Calab'ın tahtı/Calab gönüle baktı/İki cihan bedbahtı, kim gönül yıkar ise" dizelerini okudu.
Türkiye'ye sığınan 3 milyon civarında mültecinin bulunduğunu, milletin, tarihin bu zor sürecinde, kalplere sığınan bu kardeşlerinin gönüllerini yapmasının hem İslami, hem insani görevi olduğunu anlatan Görmez, "Böyle bir ramazan gününde eğer biz, bize sığınan bu kardeşlerimizi unutursak ramazanın bize kazandırmak istediği hasletleri yeterince gerçekleştirmiş olmayız. Önce gelin bize sığınan kırık kalpleri onaralım ve ülkemize sığınan tüm muhacirlere sahip çıkalım." dedi.
Yetimlere de sahip çıkılması, himaye altına alınması gerektiğini bildiren Görmez, anne babaların ve engellilerin de gönüllerini yapmak gerektiğine işaret etti. Görmez, şöyle konuştu:
"Gönül yapmak sadece bir evin önüne paket koymak değildir, gönül yapmak bir yetimin eline üç kuruş para koymak, fitresini vermek değildir. Gönül yapmak, ancak gönül gönüle değerek gönül yapar, gönül ancak gönüle değerek gönülleri inşa eder. Hep birlikte kırık kalpleri saralım ve gönüller yapalım, gönüller kazanalım. Gönül kırarak ramazanımızı heba etmeyelim, gönül kırarak oruçlarımızı bozmayalım. Gönüller yaparak oruçlarımızı arttıralım, gönüller inşa ederek ramazanımızı ihya edelim. Gönül yapmanın ibadetlerin gayesi olduğunu bir kez daha hatırlayalım."
GÖNÜL ELÇİLERİ UĞURLANDI
Başkan Görmez, konuşması sırasında TDV'nin ramazan dolayısıyla ülke genelinde ve 88 ülke 500 bölgede gerçekleştireceği ramazan etkinliği kapsamında, bu bölgelere gidecek bazı görevlileri sahneye davet etti. "Bizim kendi millet olarak, kendi içimizde nice muhtacımız var, fakirimiz var. Milletimize sığınan 3 milyon muhacirimiz var. Neden başka dünyalara..." denilebileceğini ifade eden Görmez, o dünyaların çok daha büyük ihtiyaçları olduğunu kaydetti.
Gönül yarasının kapatılmasının zor olduğuna vurgu yapan Görmez, aynı zamanda gönül yaralarını sarmakla da mükellef olduklarını kaydetti.
"RAMAZANIN MANEVİ İKLİMİNE GÖLGE DÜŞÜRMEYELİM"
Konuşmasının sonunda herkesin ramazan ayını tebrik eden Görmez, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ramazanın ilk günlerinde böyle imsak vakitleri üzerinden, namaz vakitleri üzerinden birtakım aykırı düşünceleri, fikirleri taşıyarak ramazanın manevi iklimine lütfen gölge düşürmeyelim. Diyanet İşleri Başkanlığımız var, Din İşleri Yüksek Kurulumuz var. Daima tarih boyunca İslam medeniyetinde ana yol ne demişse ve bütün ilim adamlarının ittifak ettiği görüşler ne ise biz daima o görüşleri milletimizle paylaşmaya devam ediyoruz."