İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı'nın (TÜRGEV) 20. Kuruluş Yıl Dönümü ve Olağan Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, genel kurulun ve kuruluş yıl dönümünün hayırlı olmasını diledi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyken 1996'da İstanbul Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı olarak İSEGEV'i kurduklarını ifade eden Erdoğan, o zaman iki yurtta hizmetlerini veren vakfın, şimdi ise TÜRGEV olarak hizmetlerini 45 ayrı noktada ve 17 vilayette sürdürdüğünü söyledi.

"Rahatsız olanlar ülkeyi bırakıp kaçtı"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, genel kurulda konuşan bazı kişilerin sadece birer numune olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Bilelim ki bunlar çok daha fazlasıyla şu anda mevcut. 8 bin 500 öğrenciye sahip, böyle bir potansiyeli var. Muazzam bir yapı haline geldi. Ülkemiz sınırlarını aştı. Amerika'da, İngiltere'da konuk evleri açmak suretiyle bunu yaygınlaştırdı. Sayın başkanı dinlerken Avusturya'da da faaliyete başlayacak olan TÜRGEV'in kendi alanında öncü ve örnek bir kuruma dönüşme sürecini yakından takip ediyorum, takip edeceğim. Elbette bu 20 yıl başarılar yanında çok zorlu mücadelelere de sahne oldu. Şahsıma, aileme yönelik saldırıların bir kısmına bu vakfımız ve yaptığı hizmetler alet edilmeye çalışıldı. Özellikle paralel ihanet çetesi TÜRGEV'e yönelik her türlü iftiranın, her türlü yalanın, her türlü saldırının kaynağı haline dönüştü."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu saldırıların dorukta olduğu günlerde 2014'teki bir ramazan iftarında TÜRGEV yöneticilerine "Daha çok çalışın, daha çok üretin, daha çok hizmet verin ve sizden rahatsız olanları daha da rahatsız edin" dediğini aktararak, "Onlar ne kadar rahatsız olursa bilin ki gençliğimiz o kadar doğru istikamettedir. Evet siz daha çok çalıştınız, onlar daha çok rahatsız oldu. Öyle rahatsız oldular ki bir kısmı bu ülkeyi bırakıp başka yerlere kaçtı, bir kısmı da adalet önünde yaptıkları ihanetlerin hesabını şu anda veriyorlar. Niyet hayır olunca akıbet de hayır olur. Menzil doğru olunca sevgili gençler yol da doğru olur." diye konuştu.

"Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz başka çaresi yok"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"20 yıldır olduğu gibi desteğim, teşvikim ve duam sizlerle beraber olmaya devam edecektir. Yine merhum Üstadımızın bir vasiyeti vardı. Anadolu kıtası büyüklüğündeki dava taşını gediğine koyacağınız güne kadar mücadelenizi sürdüreceğinize inanıyorum.

Kendi meselelerimizi kendimiz çözmek mecburiyetindeyiz. Bu ister öğrenci yurdu gibi spesifik bir mesele olsun, isterse savunma sanayi gibi kompleks bir konu olsun, hiç fark etmiyor. Hepsinde de iş dönüp dolaşıp aynı yere çıkıyor. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz başka çaresi yok."

"Bizim itikadımızı, kimse teraziye çıkaramayacak kadar sağlam kılacağız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İtikadi noktada çok sağlam olacağız. Bizim itikadımızı, bizim imanımızı evelallah kimse teraziye çıkaramayacak kadar sağlam kılacağız. Ahlakta, örnek bir gençlik, inşallah, inanıyorum ki TÜRGEV'in yetiştirdiği, yurtlarında kalan gençler olacak. Örnek, abide bu olacak. İbadetinde inanıyorum ki taviz vermeyen bir gençlik olacak. Muamelatta inanıyorum ki sağlam bir gençlik olacak. Gençler inanın bunu başardığınız anda, başardığımız anda sizden de çok farklı bir nesil tevarüs edecektir." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan "Vakıf hizmeti, nefsi tatmin etme değil, nefsi terbiye etme yeridir. Vakıf hizmeti dünyaya değil ukbaya yapılan yatırımdır. Bu çerçevede TÜRGEV gibi çalışacak olan daha pek çok kuruma ihtiyacımız var. Çünkü önümüzde 79 milyonluk bir Türkiye ile birlikte medeniyet ve tarih ortaklığı içinde olduğumuz milyarlarca insan bulunuyor. Ve açık söylüyorum, zürriyetimizi arttıracağız, neslimizi çoğaltacağız diyorum. Nüfus planlamasıymış, doğum kontrolüymüş, hiçbir Müslüman aile böyle bir anlayışın içinde olamaz. Rabbim ne diyorsa, sevgili Peygamberimiz ne diyorsa biz o yolda gideceğiz." dedi.

'Yeni dönem okul müfredatının içeriğine yoğunlaşılacak'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Yeni dönemi okul yapmaktan ziyade, okul müfredatının içeriğine yoğunlaşma dönemi olarak ilan ettik. Kültür alanında da maalesef arzu ettiğimiz mesafeyi henüz kat edemedik. Kendini, maddi ve manevi ilimler konusunda iyi yetiştirmiş gençlerimiz elbette var. Yeterli mi? Değil. Bu sayının artması lazım.

Maddi ve manevi eğitim konusunda çok eksikleri olan, rüzgarın önünde sürüklenen yapraklar gibi savrulan gençler olduğunuzu da görüyoruz, biliyoruz. Öz eleştiriyi de yapmaktan çekinmeyeceğiz. Bu gençlerin bir kısmını, bölücü terör örgütü devşiriyor, zehirliyor, kullanıyor ve maalesef onları acı bir akıbete doğru sürüklüyor. Eğer bugün dağlara giden gençler varsa, işte bu şuurdan nasibini almadığı için gidiyor. Onların gidişini durduracak bir birikime, alt yapıya şiddetle ihtiyaç var.

DAİŞ gibi mukaddes dinimizi istismar eden terör örgütlerinin ağına düşen gençlerimiz var mı? Var. Bunlar, bakıyorsunuz inancı olan gençler. İnancı var ama şuuru yok. O işin hazzına tam manasıyla ulaşamamış. Bakıyorsunuz bir de uyuşturucu, kumar, çeşitli dünyevi zevkler hatta teknoloji bağımlılığı gibi sorunlar yaşayan gençlerimiz de var. Bu ülkenin bir tek evladının dahi zayi olmasına gönlümüz razı olmaz."