İSTANBUL: (AA) Anadolu Gençlik Derneği (AGD) mensupları, İstanbul'un fethinin 563. yıl dönümü kutlamaları kapsamında Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesi için "Seccadeni al da gel" sloganıyla "Sabah Namazında Ayasofya Camii'nde buluşuyoruz" etkinliği gerçekleştirdi.

İstanbul ve çevre illerden otobüslerle gelip gece yarısından itibaren Ayasofya Meydanı'nda toplanan grup, burada sabah namazı vaktinin girmesini bekledi. Toplanan kalabalığa meydana kurulan platformdan sanatçı Ammar Acarlıoğlu ezgiler seslendirdi. Ardından Şehzadebaşı Camii İmam Hatibi Kurra Hafız Ercan Çakıroğlu Kur'an-ı Kerim okudu. Polis de Ayasofya'nın bahçesine girilmemesi için barikatlar oluşturarak, güvenlik önlemi aldı.

"Şimdilik Ayasofya'nın dışındayız"

Namaz öncesi cemaate seslenen AGD Genel Başkanı Salih Turhan, "Ayasofya'nın şimdilik dışındayız ama şuna eminiz ki; bu kıyamlar, bu rükular, bu secdeler Ayasofya Camii'nin içinde de yapılacak." diye konuştu. Bir oldubittiyle 24 Kasım 1934'te müze haline getirilen Ayasofya'nın müzeye dönüştürülmesinde milletin iradesinin hiçe sayılarak Bakanlar Kurulu kararı ile gerçekleştirildiğini hatırlatan Turhan, "Cumhurbaşkanının imzasının taklit edildiği ve kararname numarasının da geriye dönük olduğu konuşulmaktadır. Velev ki imzalar ve belgeler gerçek dahi olsa alınan bu karar yanlış bir karardır. Şimdi birilerinin “Ayasofya'nın aslı kilisedir, öyle de kalmalıdır'' demeleri ise 'Eskiden İstanbul Bizans'ındı, şimdi İstanbul'u onlara geri vermeliyiz' demekten farksızdır." değerlendirmesinde bulundu. Turhan, Ayasofya Camii'nin de İstanbul'un ve fethin sembolü olduğunu ve mutlaka açılacağını belirterek, yetkililerin gereğini yapmasını istedi.

 

"Ayasofya bize hasret biz ona..."

AGD İstanbul İl Başkanı Ali Uğur Bulut da "İstanbul'un Fethi'nin bir çağı kapatıp bir çağı açan bu önemli olay, medeniyetin insana verdiği değerin en güzel ifadesi olduğunu kaydederek "Fethi büyük bir gururla ve bir o kadar da burukluk içinde kutluyoruz. Fethin en önemli sembolü ve Fatih'in mirası olan Ayasofya yıllardır mahzun. Ayasofya bize hasret, biz ise ona hasretiz." değerlendirmesinde bulundu.

Bulut, şöyle devam etti: "Ayasofya'yı kapalı tutmak, Yunan'a 'Ben yapamıyorum; sen gel de kendi hesabına aç' demekten farksızdır. Ayasofya'yı kapalı tutmak, Batılılara 'Artık benim hayat hakkım kalmadı!' demektir. Ayasofya'yı kapalı tutmak, bu toprağın üstündeki 80 milyon ve altındaki 30 milyar Müslümanın semaları tutuşturan lanetine hedef olmaktır. Fakat Ayasofya açılacak. Bu vatanda kalıp kalmayacağından şüphesi olanlar, Ayasofya'nın da açılıp açılmayacağından şüphe edebilirler. Ayasofya açılacak. Hem de öylesine açılacak ki, kaybedilen bütün manalar, zincire vurulmuş masumlar gibi onun içinden fırlayacak. Öylesine açılacak ki, bu millete iyilik ve kötülük etmişlerin dosyaları da onunla birlikte açılacak."

Namaz vaktinin girmesiyle Hicaz imamlarından Murat Mustafa el-Hasan cemaate sabah namazı kıldırdıktan sonra dua etti. Grup, "Zincirler kırılsın, Ayasofya açılsın" sloganları atarak dağıldı.