Amed`in (Diyarbakır) İslam ordularınca fethedilişinin 1377.`nci yıldönümünde duygularını İLKHA`ya anlatan Diyarbakırlılar, insanların adalete aç yaşarken, sahabelerin Amed`i fethiyle İslam`ın güzelliklerini yaşadıklarını dile getirdi.
Diyarbakır`ın fethinin günümüzde hak ettiğinden az bilindiğinden ve tanıtıldığından yakınan Diyarbakır halkı, gençlere batıl ideolojilerin dayatıldığını ve insanların özünden uzaklaştığını vurgulayarak, Diyarbakır`ın manevi bir fethe ihtiyacı olduğunun altını çizdi.
Hz.Halid bin Velid ve oğlu Süleyman`ın da içinde bulunduğu İslam ordusunun Diyarbakır`a geldiğini ifade eden Fahrettin Arslanoğlu, Sahabelerin Mekke`den ve Medine`den buralara kadar bin bir türlü zahmete katlanarak gelip Allah`ın yardımıyla Diyarbakır`ı fethettiklerini dile getirdi.
İslam`ın kimseye zarar vermeyeceğinin şüphesiz olan bir hakikat olduğunu söyleyen Arslanoğlu, İslam`ın insanları hür bıraktığını, kimseyi dine girmeye mecbur bırakmadığını ancak buna rağmen insanların akın akın bu dine girdiklerini hatırlattı.
“Özümüze dönelim ki, İslamiyet yeryüzüne hâkim olsun”
Sahabelerin Diyarbakır`a gelerek fethi gerçekleştirdiğini dile getiren Arslanoğlu, “Allah`a hamd olsun ki sahabeler gelip Diyarbakır`ımıza kadar gelerek fetih gerçekleştirdiler. Onların sayesinde biz de İslamiyeti ve Müslümanlığı yaşadık. Onlar vesile oldu. Hani bir zamanlar, İslam`a hizmet eden Fatihler , Mimar Sinanlar , Halid Bin Velidler vardı. İşte bizler onların torunlarıyız. Elhamdulillah, bu güzel İslam beldesinde yaşıyoruz ve yaşamaya da devam edeceğiz. HÜDAPAR`ın düzenlediği Amed`in Fethi programa inşallah gideceğiz.” dedi.
Diyarbakır`ın manevi bir fethe ihtiyacı olduğunu belirten Arslanoğlu, “İnsanların kimisi dine sırt çevirerek cahillerden oldu. Dine sırtını çevirenler için manevi bir fetih gerekiyor. Özümüze dönmemiz gerekiyor. Biz özümüzü yaşayalım ki, İslamiyet yeryüzüne hâkim olsun.” diye konuştu.
“Diyarbakır`da fetihten bu yana ezan susmadı”
İslam`da fetihlerin barbarlıktan ve zorbalıktan çok uzakta olduklarını ifade eden Ramazan Yılmaz, bu toprakların Allah`ın emrine uygun bir şekilde, insanları kırmadan, kimseye zarar vermeden fethedildiğine dikkat çekti.
Diyarbakır`ın fetih yıldönümünün bütün Müslümanları onurlandıran bir durum olduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Bu topraklar o pak sahabelerin elleriyle İslam`a girdi. Onların bu işe vasıta olmasıyla Allah yardım etti. Bundan dolayıdır ki, bu memleket tarih boyunca her zaman İslam`ın anıldığı, İslam`ın hüküm sürdüğü, topraklar oldu. Fethedildiğinden bu yana ezan susmadı. Bu da tüm Müslümanlar için sahiplenilmesi gereken bir emanettir. Bu arada HÜDA PAR`ın anlamlı fetih programını destekliyoruz.” şeklinde konuştu.
“İnsanlar adaletsizliğin gölgesinde İslam`a aç bir şekilde yaşıyordu”
Yılmaz, İslam`daki fetihlerin sonucunda artan refah ve zenginlikle beraber insanların kafasındaki kötü tablonun ortadan kalktığını ve kendi rızasıyla İslam`a teslim olduğunu ifade etti.
Diyarbakır`ın İslam`dan önce küfrün elinde zulmün ve barbarlığın hüküm sürdüğü bir yer olduğunu söyleyen Yılmaz, aynı şekilde bu topraklarda yaşayan insanların adaletsizliğin, eşitsizliğin gölgesinde İslam`a aç bir şekilde yaşadığını belirtti.
Zamanın gençlerinin fethin amacına hizmet etmesi için çok çalışması gerektiğini dile getiren Yılmaz, “Gençler, Peygamber ve Sahabelerin mirasına sahip çıkmalı. Fethin gönüllerde etkili olmasına Diyarbakır`ın çok ihtiyacı var. İslam`ın bir defa daha derinden insanların kalbine girmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“Diyarbakır`ın manevi bir fethe ihtiyacı var”
Daha önce Diyarbakır`ın fethi hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadığını belirten Aziz Aslan ise, bölgedeki Müslüman kitlelerin çalışması sayesinde Diyarbakır`ın anlamlı fethi hakkında bilgi sahibi olduklarını söyledi.
Gençliğin batıl ideolojilerle yönlendirildiğini vurgulayan Aslan, “Gençliğimiz batıl ideolojilere yönlendirildi. Eğer gençlik Diyarbakır`ın fethini özümserse, anne ve babalar bu bilinci çocuklarına aşılarsa, toplum bu doğrultuda ilerlerse, bu sayede büyük başarılar elde edileceğine, nesillerin de daha Salih ve daha temiz bir toplum haline geleceğine inanıyorum. Diyarbakır`ın kadınları İslam ordusuna gül suyu vererek fethettikleri yerlere dökmelerini istemiş. Ancak bugün bilinçsizlik, şuursuzluk, batıl inanç ve hurafeler toplumda almış başını gidiyor. Diyarbakır`ın manevi bir fethe ihtiyacı var. Şükürler olsun ki, bölgede İslami kuruluş ve sivil toplum kuruluşlarının çalışması sayesinde toplum bilinçleniyor.” dedi.
Aslan, “Bugün Diyarbakır ve çevresinde binlerce insan gereksiz yere öldü. Sebebi açık, İslam`dan ve Kur`an-ı Kerim`den uzaklaşmak. Biz İslam`ı evimizden, sokaklarımızdan, iş yerlerimizden çıkarmasaydık, başımıza bu musibetler gelir miydi? Umutluyuz, çünkü insanların İslam`ın uzattığı eli tutacağını ve hakkı artık göreceğini biliyoruz.” diye konuştu.
Müslümanların fethettikleri yerlerde insanları kötülüklerden arındırıp onlara İslam`ın güzelliğini yaşattığını dile getiren Harun Aksa, Diyarbakır`ın Sahabeler tarafından fethedilmesiyle insanların kazandığını ve kaybetmediğini ifade ederek, Diyarbakır`ın fetih yıldönümünün tüm Müslümanlara hayırlı olmasını diledi.
Diyrbakır`ın fethi ile ilgili tarihi bilgiler:
Hz.Ömer halifeliği sırasında Bizans imparatorluğu Heraklius (610-641)bulunuyordu. İslam orduları Yermük savaşıyla Heraklius'u yenerek Suriye'yi fethetti. Hz.Ömer Kuzey Mezopotamya bölgesinin fetih işini İlyas Bin Ganem'e verdi. İlyas, sekiz bin kişilik bir orduyla harekete geçti, ordusunda bine yakın sahabi vardı.Kuşatma beş ay sürdü. Fetihte İyaz b.Ganm mardinkapıyı,Said b.zeyd Urfa kapıyı,Muaz b.Cebel dağ kapıyı,Halid b.Velid yenikapıyı tutmuştu.Halid bin Velid sur dibinde yaptığı keşiflerde Sur`un doğu vadisine bakan yönünde şimdiki dairesinin bahçeler cihetinde gördüğü gizli su deliğini genişleterek oradan içeri girebileceğini keşfetti.
Şehre menfezden ilk giren Halid b Velid oldu. Onu Amir b El Ahvas,Huzeyfe b.Sabit,İmran b.Bişr,Selame b.Yes`ub,Macid b.Talha,el-Müsenna b.Asım,Salim b.Adiy,Malik b.Hafs,Hattab b.Cabir,Eflah b.Saade ve diğer sahabiler takip ettiOtuza kadar sahabi şehre girmeyi başardı.Bunların beraberinde kılıç ve hançerlerinden başka silahları yoktu.Halid`inm adamlarından on kişi kapıya yüklenerek kırdılar,kilitleri söktüler,zincirleri keserek kapıyı açtılar.Öte yandan Iyaz da Halid kendisinden ayrılır ayrılmaz kapının önüne gelmişti. Böylece Amed, 639'da feth edildi. (M. Sıddık Bilge/Yunus Sırat – İLKHA)