Küresel ısınmayla birlikte artan sıcaklıklar buzulların erimesine neden olurken, Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde bulunan Cilo Dağlarındaki buzullarda erime meydana geldi. Son 30 yıl içerisinde buzulların yüzde 47’sinin eridiği yapılan incelemeler sonucu ortaya çıktı.
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Onur Şatır, karasal buzullar ve kar örtüsü miktarının, küresel ısınmanın en önemli göstergelerinden birisi olduğuna dikkat çekti.
Kar şeklinde düşen yağışın dağ ve tepelerde temiz su olarak depolandığını ifade eden Şatır, “Belirli bir süreç içerisinde yavaş eridiği için nehirler ve yüzey sular sürekli olarak beslemektedir. Karasal buzullar aynı zamanda faklı bir estetik güzellik sunmasından dolayı, eko turizm açısından da değerlidir. Bu çalışmada, NASA ve TÜBİTAK tarafından emin edilen ticari olmayan bilimsel çalışmalarda ücretsiz olarak kullanılabilen Landsat 5, Landsat 8 ve Türkiye yerli küçük uydu teknolojisi geliştirilmesi kapsamında tasarlanan RASAT uydu verileri kullanılarak, Cilo dağlarındaki Ağustos Ayında erimeyen sürekli kar ve buz örtüsünün 1984 yılından 2015 yılına kadarki 31 yıllık süreçteki değişimleri tespit edilmiştir.” şeklinde konuştu.
Buzul ve kar örtüsündeki erimelerin, yaklaşık 15'er yıllık 2 dönem olarak değerlendirildiğini ifade eden Şatır, “İlk dönemde, 1984-2000 yılları arasındaki değişim, ikinci dönemde ise 2000 - 2015 yılları arasındaki değişime bakılmıştır. Landsat uydu verileri değişimlerin tespit edilmesinde, RASAT verisi ise buzul ve kar örtüsünün tespit edilmesindeki doğruluk oranının belirlenmesinde kullanılmıştır. Çünkü Landsat verileri 900 n12 RASAT ise 56,25 hassasiyetle ölçü yapabilmektedir. Ancak eski yıllara dönük RASAT uydu verisi olmamasından dolayı değişimin izlenmesinde Landsat verileri kullanılmıştır.” diye konuştu.
“2000 yılda 198 hektar eridi”
Çalışmanın sonucunda 1984 yılında Cilo Dağları buzulları ve çevresindeki kar ve buz örtüsünün toplamda 529 hektar olarak belirlendiğini belirten Şatır, “2000 yılına kadarki süreçte toplamda 198 hektar eriyerek, 331 ha' a gerilemiştir. Bu süreçte, 16 yıllık ortalama sıcaklık farkında yaklaşık 0,6 oc artış gözlemlenmiştir. İncelenen 2. Zaman diliminde 2000 yılından 2015 yılına kadarki süreçte toplamda 48 ha alan daha erimiştir ve toplam sürekli kar ve buz örtüsü, 2015 yılında 282 ha olarak yüzde 78 doğruluk oranıyla tespit edilmiştir. Toplamda 31 yıllık s9reç içerisinde sürekli kar ve buz örtüsünün yüzde 47' si erimiştir. İkinci zaman diliminde de ortalama sıcaklık artışı, ilk zaman dilimindeki gibi 0,6 oc olmuştur. Toplamda 31 yılda ortalama sıcaklık yaklaşık 1,2 oc artmıştır. Her iki dönemdeki değişen ortalama sıcaklık farkı aynı olmasına rağmen, erime ikinci zaman diliminde (2000- 2015) daha az olmuştur. Bunun nedeni, güneş ışınlarını direk ve sürekli alan bölgelerde erimenin çok olması ve bu bölgelerdeki buzul ve kar örtüsünün ilk zaman diliminde büyük ölçüde erimesidir.” Şeklinde konuştu.
“Erime önümüzdeki dönemlerde azalarak devam edecek”
Doğu Anadolu Bölgesindeki kış dönemi ortalama sıcaklıklarının, ortalama gelecek iklim senaryolarına göre 4 – 6 santigrat derece arasında artacağının ön görüldüğünü ifade eden Şatır, “Cilo dağı buzullarındaki erimenin ise önümüzdeki dönemlerde azalarak devam edeceği belirlenmiştir. Bu erimenin, geçmiş yıllarda yapılan çalışmalara göre 1931 yılından beridir devam ettiği saptanmıştır.” Dedi.
“İran bölgesindeki buzulların erimesi burada tarım yapılmasına olanak sağlıyor”
Buzulların erime ile bölgede iklim değişikliği söz konusunun az olacağını ancak yağış miktarında azalma yaşanacağına vurgu yapan Şatır, “Akdeniz İklimine yakın bir iklim yavaş yavaş oluşacak. Bu sayede mevcut orman alanları daha kısa bir zaman diliminde artacak ve ağaçların büyüme süresi kısalacak. Buda orman alanların artacağını belirtebiliriz.” Dedi. Buzulların 30 yıl önceye kadar 530 hektar Buzulları soğutma etkisi yok ya da bu buzullardan yararlanılarak herhangi bir tarım yapılamıyor. Dünyanın çeşitli yerlerinde himalayalarda ya da İran bölgesindeki buzulların erimesi burada tarım yapılmasına olanak sağlıyor. Ancak bu bölge için böyle bir durum söz konusu değil sadece burada şöyle bir artısı var buzulların zamanla çeşitli bölgesel sorunlar giderilmesi halinde ekoturizme ciddi bir katkısı olacaktır. Çünkü bölgeye değişik bir manzara ve peyzaj değeri katıyor. Bölgeye bu da turizm adına değerlendirilebilir.” diye belirtti.
“Buzulların ömrü yaklaşık 100-150 yıl kaldı diye biriz”
Dünyada buzullarla ilgili çeşitli projelerin yapıldığını kaydeden Şatır, son olarak şu ifadeleri kullandı; “Örneğin buzulların üzerini çok ucuz maliyetli beyaz örtü sistemleriyle örtülmesi ya da güneş ışınlarından korunması ve kışın bunların tekrar açılması söz konusudur ancak bunlar da bizim bölgemiz için çok da uygulanabilir teknikler değil. Buzulları tekrar oluşturmamız mümkün değil. Bu kadar bir ömrü kaldı demek için bir araştırmamız yok ama tabi belli bir ömrü var. Böyle erimeye devam ederse muhtemelen 100-150 yıllık süreçte kalmayabilir. Böyle devam ederse 2100 yılına kadar bu devam ederse muhtemelen ciddi küçülmeler olur. Ama ne mana biter diye bir şey söylenemez bu çalışma kapsamında.” Diye konuştu. Buzulların erimesinde Van gölüne çok fazla etki etmeyeceğini belirten Şatır, “Cilo Dağı ile Van gölünün bir etkisi yok. Genel anlamda kar örtüsünün azalması Van Gölündeki su seviyesini etkileyecektir. Van Gölü kapalı bir havza olduğundan dolaylı olarak etkilenebilecektir bu anlamda.” dedi. (Yılmaz Sönmez-İLKHA)