Gözlerini bir noktaya dikmiş öylece bakıyor, gözünden sicim sicim akan yaşlara aldırış etmeksizin konuşmasına devam ediyordu. Yüreğinin sızısı yüzüne yayılmıştı adeta. Görmemek, anlamamak mümkün değildi. Yasin, diyordu kelimeler boğazına takılıyordu. Yasin, diyordu gözyaşları yanaklarına hücum ediyordu. Yasin, diyordu sesi zelzele vurmuş gibi titriyordu. O ‘Yasin` dedikçe, göz kapakları açılmak istemiyordu adeta. Susuşları saniyeler sürüyor, ancak bir asırmış gibi uzun geliyor; acıyı yelpazeliyor ve yudum yudum içiriyordu.

Acıyı içiren söylemleri vardı. Acıyı yaşatan halleri vardı. Hep ‘Yasin` diyen dilleri vardı. Bir de sırf ‘Yasin`e bakan gözleri…

MAKALENİN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ