Gaziantep’teki yemeniciliğin son ve tek ustası olan 70 yaşındaki Hacı Celal Cesur, baba mesleği olan mesleklerinin, çırak bulamadıkları için gelecek kuşaklara aktarılamayacak olmasından endişe ediyor.
Gaziantep'te maharetli ustalar tarafından tamamen manda derisinden üretilen ve çeşitli rengârenk modelleriyle dikkati çeken yemeni, Gaziantep'in kültürel değerleri arasında yer alıyor. Kentin tarihi ve turistik yerlerinde çeşitli renk ve modelleriyle satışa sunulan yemenileri el emeği göz nuruyla üreten ustalar, mesleklerini gelecek kuşaklara aktarmak istiyor.
Mesleğe olan ilginin azalmasından dolayı yetiştirecek çırak bulmada da güçlük çektiklerini belirten Hacı Celal Cesur Usta, 60-70 yıl öncesine kadar Gaziantep’te yemeni üreten birçok işyerinin bulunduğunu, ancak ayakkabı sektöründe fabrikaların devreye girmesiyle yemenicilik mesleğinin bittiğini söyledi.
Dede mesleği olarak babasından işin inceliğini öğrendiğini söyleyen Celal Usta, el emeği ve bin bir zahmet ile ilerlemiş yaşına rağmen mesleğini icra etmeye çalıştığını söyleyerek, “Ben burada 50 senelik esnafım. Bu dükkâna 1960 senesinde geçtim. Halende işime devam ediyorum. Bizim mesleğimiz yemeniciliktir.” dedi.
“Bu meslek asırlık bir meslektir”
Yemenicilik mesleğinin son demlerini yaşadığını ve mesleği öğrenecek çırak bulamamaktan yakınan Celal Usta, “Mesleği öğrenen kişi kalmadı. Bu meslek bize babadan kalan bir meslektir. Bu meslek asırlık bir meslektir. Yaptığımız yemenilerin içi ve dışı her yeri deridir. Ayaklar bunda çok rahat eder. Sağlık konusunda da bu ayakkabılar kullanımlıdır. Bu ayakkabılara yoğun bir talep vardı. Artık fazla imalat yapılmıyor. Bu çarşıda birçok esnaf yemeni dikerdi. Fakat şimdi kimse kalmadı. Bu mesleği öğrenemeye kimse gelmiyor. Bu mesleği öğrenen olmazsa ne olacak zamanla unutulacaktır. Bir esnaf ancak akşama kadar 2-3 tane yemeni diker. Yemeni tamamen elle yapılır. Buraya gelip hem mesleğimi icra ediyorum hem de vakit geçiriyorum.” ifadelerini kullandı.
Celal Usta, “Yemeni çok rahattır. Yemeni ayağı terletmez, ayağı kokutmaz ve ayaklarda mantar oluşturmaz. Şimdiki ayakkabılar ayak terini çekmediği için kışın serin, yazın sıcak olur. Fakat yemeni ayakkabıda öyle değildir. Babam bu mesleğe 1920 senesinde başladı. Ben ise bu mesleğe 33 yaşında başladım. Şu anda 70 yaşında olmama rağmen mesleğime devam ediyorum.” şeklinde konuştu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)