Hüseyin KAYA / Doğruhaber / Siyaset Gemisi
Geçen hafta Kemal Kılıçdaroğlu`nun “kanlı” çıkışı gündeme damgasını vurdu.
Kılıçdaroğlu, TOBB`da “Başkanlık sistemi”ni eleştirdiği konuşmasında, “Böyle bir başkanlık sistemini bu ülkede kan dökmeden gerçekleştiremezsiniz” dedi.
“Darbe çağrısı” yapıldığından söz edenler olduğu gibi bunun bir “iç savaş” çağrısı olduğunu söyleyenler de oldu.
Kimileri konuyu “Kemal Beyin her zamanki gaflarından biri” diyerek kapatmaya çalışırken, kimileri de konuşma içeriğinde farklı yerlere mesaj verme kaygısı aramaya başladılar.
Oysa meselenin garipsenecek bir tarafı yoktu.
Bazıları Kemal Beyin konuşmasını Merhum Erbakan Hocanın “kanlı” bir tehdit üzerine yaptığı konuşmasının içeriğindeki “kanlı mı olacak, tatlı mı olacak?” sözleriyle kıyaslama gafletinde bile bulundular.
Oysa meselenin bambaşka bir yönü daha vardı.
Kılıçdaroğlu, CHP genel başkanı idi ve CHP`nin gözardı edilemeyecek kadar “kanlı” bir geçmişi vardı.
Cumhuriyet dönemi yaşanan katliamları ve oluk oluk akıtılan “kanları” bir tarafa bırakalım şimdilik…
Mustafa Kemal 22 Ocak 1923`te Bursa`da, “… Kan ile yapılan inkılaplar daha muhkem olur, kansız inkılap ebedileştirilemez” demişti.
“Kanla irfanla kurduk, biz bu cumhuriyeti” şeklindeki marşlar 80 yıldır heyecan ve coşkuyla söyleniyor.
Peki ya “Gençliğe Hitabe”deki “Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki ‘asil kanda` mevcuttur” sözlerine ne demeli?
“Asil kan” diye bir kan grubunun olduğunu düşünecek kadar garip bir zihniyet…
İşte böyle biraz geçmişe baktığımızda Kılıçdaroğlu`nun sözlerini de çok garip karşılamıyoruz.