Bangladeş`te Cemaat-i İslami lideri Motiur Rahman Nizami`nin laik Hasina yönetimi tarafından idam edilmesi Diyarbakır`da Cuma namazı sonrası düzenlenen basın açıklamasıyla telin edildi.
Yapılan basın açıklamasını Diyarbakır İslami STK`ları adına okuyan Recep İdikut, Bangladeş`te Müslümanlara karşı işlenen cinayet ve uygulamaların hiçbir meşru dayanağının olmadığını söyledi.
Bangladeş hükümetinin uyduruk itham, karalama ve ucuz iftiralarla Cemaat -i İslami`yi yok etmek istediğine dikkat çeken İdikut, bu tür uygulamalarının gerekçesinin Cemaat-i İslami`nin Bangladeş`in Pakistan`dan kopmak istemesine ümmet adına karşı çıkmak olduğunu gayet iyi bildiklerini belirtti.
İdikut açıklamasının devamında, “Bangladeş zalim hükümetin kuklası olan mahkeme, Cemaat-i İslami partisi liderlerinden olan Mutiur Rahman Nizami hakkında sözüm ona 1971'deki bağımsızlık savaşı sırasında ‘insanlığa karşı suç işlediği` gerekçesiyle idam kararı verdi ve Mutiur Rahman Nizami idam edildi.” ifadeleri kullanıldı.
İdikut, zalim Hasina`nın bu idamları diktatörlüğü için milli ve hukuki bir görev haline getirdiğine dikkat çekti.
Tüm zulümlere rağmen Cemaat-i İslami şiddete başvurmadı
Batı emperyalizminin kuklası Hasina rejiminin daha önce de Cemaat-i İslami partisi üyesi olan Abdulkelam Azad ve Abdulkadir Molla`yı da idam ettiğini hatırlatan İdikut, “Yine Bangladeş`teki uyduruk mahkemelerin 90 yıl hapse mahkûm ettiği Gulam Azzam`da hapishanede hakkın rahmetine kavuşmuştu. Bütün bu yapılanlara rağmen hiçbir şiddet olayına başvurmadan Müslüman`ca tavır sergileyen Cemaat-i İslami bu süreçte barış ve adaletten yana gösterdiği duruşu ile Bangladeş`te huzur ortamını sağlamaya çalışmış ve baskılara boyun eğmemiştir.” ifadelerini kullandı.
İdikut açıklamasının devamında, “Tüm dünya zalimleri şunu bilmeli ki Allah'tan başkasına itaat etmeyen, dini yalnızca ona has kılan öncü şahsiyetlerimizin hayatı mücadele tarihimizde birer onur vesikası olarak karşımızdadır. Şeyh Said Efendi, Hasan Elbenna, Seyyid Kutup, Şeyh Ahmed Yasin, Abdulkadir Molla ve Motiur Rahman Nizami gibi öncü şahsiyetler sadece bir düsturu kendilerine hayat felsefesi edindiler.” şeklinde konuştu.
“Zulümlerin son bulması ve idamların durdurulması için Bangladeş ile ilişkilerinizi gözden geçirin”
Bir kez daha tüm dünya Müslümanlarına ve duyarlı insanlara seslendiğini belirten İdikut, “Azıcık adalet ve insaf sahibi olan devletlere sesleniyoruz. Zalim Bangladeş devletinin insanlığa karşı olan bu uygulamalarının son bulması için harekete geçin. Bu zulümlerin son bulması ve idamların durdurulması için Bangladeş ile ilişkilerinizi gözden geçirin. Aksi halde bu kukla yönetimin cinayetleri devam edecek ve siz de buna seyirci kalıp karşı çıkmadığınız için bu suça ortak olmuş olursunuz.” dedi.
Bangladeş hükümetinin halkı ve Cemaati İslami mensuplarına yönelik baskı, yıldırma ve sindirip yok etme politikalarının Bangladeş`e barış getirmeyeceklerini vurgulayan İdikut, “Hindistan`ın kuklası olan Bangladeş ulusal diktatörlüğü bu zulümlerle ayakta kalabileceğine inanıyorsa elbette bu çok büyük bir yanılgıdır. Çünkü nice firavunlar, nemrutlar ve Ebu Cehiller, Şaronlar kahrolup gitmişlerdir. Ve biz inanıyoruz ki, günü gelince Hasina, Beşşar, Sisi ve Netanyahu gibi zalimler de aynı akibete uğrayıp cehennemi boylayacaklardır.” diye belirtti. (Yunus Sırat, M. Sıddık Bilge - İLKHA)