Yıllar boyunca müslüman toplumlar davranışlarıyla hareket tarzlarıyla Batı toplumlarına örnek olmuştur. Gelişme gösterileri o kadar büyüktü ki, Batı, İslam toplumunu kontrol altına almakta zorlanıyordu. Nitekim tarih bu bilgiye dayanan olaylarla doludur. Batı hiç bir zaman İslam toplumlarının kendinden önce isminin geçmesini istememiştir. Bunu için çeşitli stratejiler uygulamıştır. Bu stratejilerden biri (uzun almayarak) cahil bırakılmış ve aklına ``CİHAD`` kavramı altında savaşa sürükleyen vahşi ve barbar toplumlar oluşturmaya çalışmıştır. Bu yöntemle insanları İslam`dan nefret ettirmek ``Gerici`` söylemlerinin doğruluğunu daha da arttırmak istemeleridir. Bir diğeri ise; İslamın yaşam kaynaklarından olan ``Devrim Aşkını`` bizden çalmak olmuştur. Devrim faaliyetlerini bir defada ortadan kaldırmak için ceşitli denemelere başvuran BATI zihniyeti bunun bu şekilde yürümeyeceğini anladı. Batı çoğu konuda denediği ve bir hayli başarılı olduğu YAVAŞ YAVAŞ SİNDİRME politikasını burdada denedi ve maalesef başarılı oldu. Küfür ilk iş olarak müslüman toplumları ``Tembelleştirme`` çalışmalarına girmiştir. Daha sonra bu toplumu okumaktan çok, okumadan, araştırmadan, kulaktan dolma, parça parça bilgilerle alim yapmaya (özellikle sosyal medyada) çalışmıştır. Ve yine başarmıştır. Bu projesinde başaralı olmasının bir sebebide toplumun bu tip insanları kabul etmesidir. Kendisini kabul eden toplumu gören ``Bilgisiz Alim`` olan bizler rehavete aldandık ve hiç bir zaman zorluğu göze almama karakterine büründük. Bizlere sunulan kurallar dahlinde, STK, Siyasi Partiler ve diğer resmi kurum ve kuruluşlarla güya İslami çalışmalarımızı devam ettirdik. Artık ``devrim, cihad, şeriat, islam devleti, şehadet`` ve bunun gibi radikal(!) sözleri bırakıp, ``barış, eşitlik, çağdaş dünya`` gibi DEMOKRATİK savsatalara başvurduk... Bizim AŞKIMIZI sömürdüler. Şehadet aşkını Devrim tutkusunu çaldılar. İslam`ın kural ve kaidelerini söküp içi boş, modern, ruhsuz bir İslam sundular. Biz okumayan, merak etmeyen, çalışmayan Bilgisiz Alimler ise bunu kabul ettik. Emperyalist hırsızlar Allahın dinini yeryüzüne hüküm etme gayesini, davetçi misyonunu, dava derdini öldürüp müslümanları ruhsuz ceset gibi ortada bıraktılar... Özüne dönen bir ümmet olma dileğiyle...

 

Muhammed Özbey / İzmir - Yaş: 19


Genç Yazarlar ile HASBİHAL

İzmir İlimizden Muhammed ÖZBEY  Kardeşimiz:Dünyadaki en büyük problemlerden biri insanı özünden koparmaktır. Kendi ekmeğinden kopamayan batı, daha fazla pay almak için nice savaşlar nice cepheler açmıştır.Kendi ekmeğini terk etmeyen kendi ülkesinin geleceği için onlarca yıl aynı gıdayı tüketenler, çok dirençli olmalı ki; bizleri bırakın ekmeğimizden bizi en kutsal olan inancımızdan ayırmışlardır.Değersiz kalan bizler, bu ayıbımızı örtmek adına birbirimizle kavga ederek sağlamaya çalışıyoruz.Zulme karşı dik duramayan bireyler olarak  birbirimizle ya kavramlar üzerinden ya da direkt üstünlük sağlamaya çalışıyoruz. Bu durum bizlere evs ve hazreclerin durumunu hatırlıyor. Değişimlerin çok hızlı yaşandığı bu dünyada değişmlere açık olup özümüzü kaybetmezsek inşaalah kardeşliğimizi pekiştirecek günler yakındır. Duygularınızı, tecrübeniz üzerinden güzel ifade etmişsiniz. Tebrikler. Yeni paylaşımlarınızı bekliyoruz. Allah`a emanet olunuz.