Ey Allah'ın en sevgili kulu! Yerin ve göğün yüzü suyu hürmetine yaratıldığı iki cihan güneşi. Ey övülmeye Rabbimden sonra en layık olan merhamet peygamberi. O eşsiz merhametin ki, seni sen yapan, seni âlemlere rahmet kılan. Yüreğin merhametle dolup taşan engin bir derya idi. Kurumaya yüz tutup solan yüreklere ab-ı hayat veren bir rahmet feyzi idi. Bu yüzden Rabbin şöyle buyurmuştu ya 'Ey Muhammed sen Rabbinden gelen rahmet dolayısıyla onlara yumuşak davrandın. Eğer sen kaba, katı kalpli olsaydın onlar etrafından dağılıp giderlerdi.' (Âli İmran 159) Demek ki insanları sana çeken bağlayan yüreğindeki o büyük şefkat ve merhametti. Belki de asırlar sonra bile seni hep diri tutan, yüreklere sevgini yerleştiren, o eşsiz merhametindi. Okuyup dinleyince eşsiz şefkat ve merhametini, ayrılığın bir başka yakıyor sana meftun yüreklerimizi.

Sen bize bu kadar merhametli müşfik iken, sana layık olamamanın sızısı sardı yüreğimizi. Bizi bu kadar sevip düşünürken, biz ise aciz kalıp karşılığını gösteremedik. Senden uzaklaştıkça merhametten de uzaklaştık. Kalplerimiz körelip katılaştı. Gözlerimiz ağlamayı unutur oldu. Zulme uğrayan mazlumları görmez, duymaz olduk.
Sen ki bir haksızlık, bir zulüm görünce hemen değişirdi o nurlu siman, kaybolurdu o herkese huzur veren tebessümün. Şefkat ve merhametle dolup taşan mübarek yüreğin, öfkeyle dolardı. Bir an bile durmaz kılıcını kuşanır yürürdün zalimin üzerine. 

Layık olamadık sana ey merhamet ve kılıç peygamberi. Seni eksik yaşamak gibi bir hataya düştük. Oysa ki sen bizlere, her yönüyle mükemmel bir örnektin. Ama bizler anlayamadık. Affet bizi efendim affet. Sana layık olamadık.

Beyza Nur Aşkın / Siverek - Yaş: 13

 

Genç Yazarlar ile HASBİHAL
Siverek`ten Beyza Nur Aşkın bacımız, Resulullah`a (s.a.v) layık ümmet olabilmek getirdiği davya sahip çıkmakla, İslam dinini en güzel şekilde yaşamakla mümkündür. Bunu da onun hayatını anlamakla ve yaşantımızı O`nun yaşantısına benzeterek gerçekleştirebiliriz. Zira O`nun hayatında günümüze ışık tutacak, dertlerimize derman olacak nice hikmetler vardır. Ümmet Hz. Peygambere layık bir ümmet olduğu zaman yeryüzündeki kan ve gözyaşının da azaldığı bir dönem gelmiş, mazlumların da bir hamisi var demektir. Hz. Peygambere layık bir ümmet, Hz. Peygamberi her yönüyle kendine model almış Müslümanlardan oluşacaktır. O ümmetten bir fert olabilmeyi Rabbimiz bizlere de nasip etsin. Bu konudaki duygularınızı içten cümlelerle ifade etmişsiniz. Paylaşımınız için teşekkürler. Yeni paylaşımlarınızı bekliyoruz. Allah`a emanet olun.