Bacaklarda ağrı ve yanma, uzun süre hareketsiz oturamama ve uyku sırasında hareket ettirme gibi şikayetlerle kendini belli eden “huzursuz bacak sendromu” yaşam kalitesini düşüren hastalıkların başında geliyor. Yalnızca gece değil, gün içinde de hastaları zorlayan bu yakınmalar, doğru tanı ve modern tedavi yöntemleri sayesinde kontrol altına alınabiliyor. Memorial Ankara Hastanesi Nöroloji Bölümü`nden Doç. Dr. Funda Uysal Tan, huzursuz bacak sendromu ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Huzursuz bacak sendromunun toplumun yaklaşık yüzde 10`ununda görülen bir sağlık problemi olduğunu söyleyen Dr. Tan, bu hastaların genellikle her iki bacaklarında tam tanımlayamadıkları; karıncalanma, elektriklenme, ağrı, yanma gibi rahatsızlık verici bir histen yakındığını belirtti.
Bu durumun hareketsizlikle arttığına dikkat çeken Dr. Tan, bacakları sallamakla veya yürümekle de azaldığını söyledi. Tan, “Bacakları hareket ettirme dürtüsü bir süre sonra baskılanamaz. Bunun sonucunda kişi uzun süre oturması gereken aktivitelerde bulunduğunda çok huzursuz olur ve bunlardan kaçınmaya başlar. Uzun süreli yolculuklar huzursuz bacak sendromu olan kişiler için işkenceye dönüşebilir.” dedi.
Gece şikayetleri gündüze de taşınabilir
Hastalığın erken dönemde tedavi edilmesi gerektiğine vurgu yapan Dr. Tan, “Hastalığın başında şikayetler daha çok gece uykuya geçiş esnasında bacaklarını sık hareket ettirme dürtüsü, uykuyu başlatma ve sürdürme ile ilgili problemler şeklindedir. Bazen kişinin partneri, hastanın uyku sırasında bacaklarındaki sıçramalardan ve periyodik hareketlerden şikayet edebilir. Huzursuz bacak sendromunun erken dönemde tedavi edilmemesi durumunda, şikayetler gündüze de kayar ve uzun süre hareketsiz kalmayı gerektiren aktiviteler kişi için zorlayıcı olmaya başlar. Bazı olgularda yakınmalar kollarda da olmaya başlar. Kişi kollarda hareketsizlikle artan benzer şikayetler yaşar.” ifadelerini kullandı.
Kas ağrısı ile karıştırılmamalı
Dr. Tan şöyle konuştu: “Hastalığın tanısında önemli olan nokta, dikkatli bir öykü ile hastanın bacaklarındaki yakınmanın yorgunluğa bağlı basit bir kas ağrısı veya kramp olup olmadığının ayırt edilmesidir. Huzursuz bacak sendromu olan her 3 hastadan 1`inde aile öyküsü bulunmaktadır ve bu kişilerde hastalığa bağlı şikayetlerin başlama yaşı daha erkendir.
“Huzursuz bacak sendromunun altında genelde ciddi bir hastalık bulunmaz.” Diyen Dr. Tan, hastaların yaklaşık yüzde 20`sinde demir eksikliği anemisi ve demir depolarının boş olmasının hastalığı tetiklediği düşünüldüğünü söyledi.
Hastalığın, gebelik sırasında, tiroid hastalıklarında, romatizmal rahatsızlıklarda, Parkinson`da ve varisi olanlarda daha sık rastlandığını kaydeden Tan, bunun dışında; depresyon, epilepsi, alerji ilaçları kullananlarda bu sendromun belirtilerinin görülme olasılığının daha yüksek olduğunu söyledi.
Doğru tedavi planı ile kontrol altına alınıyor
Dr. Tan, son olarak “Huzursuz bacak sendromu için genellikle ilaç tedavisi kullanılmaktadır. Özellikle Parkinson hastalığında da kullanılan bazı ilaçların çok düşük dozlarda alınması bile, şikayetlerde belirgin bir düzelme sağlayabilir. Aynı şekilde nöropatik ağrıların tedavisinde kullanılan ilaçlar da tedavide oldukça etkindir. Hastalığın altında yatan başka bir etken saptandıysa ona yönelik tedavinin de yapılması gereklidir. Eğer hastada demir eksikliği de mevcutsa, yerine koyma tedavisi ile birlikte uygun planlama yapılır.” şeklinde konuştu. (İLKHA)