Mutlu’dan İstanbul Müftülüğü ile ilgili bir istekte bulunan Görmez, “Süleymaniye’nin çevresinde yeni düzenlemeler var. Orada İstanbul Müftülüğü küçücük bir binaya sıkışmış durumda. Daha önce de görüştüğümüz gibi acaba daha önceki tarihi kimliğine o binayı kavuşturabilir miyiz?” diye konuştu. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada hizmetleri aranan ve benzer hizmetlere rehberlik yapan bir kurum olduğunu belirten Görmez, başkanlığın İstanbul’da da bir şubesi olmasını istedi.
Mutlu ise bu isteklere karşılık, tüm çalışmalarda yanlarında olduklarını dile getirdi.
Konuşmaların ardından bir gazetecinin “Tarihi camilerde rehberlik kadrosuyla ilgili son durum nedir?” şeklindeki soruya Görmez, bunun öteden beri büyük bir ihtiyaç olduğunu aktardı. İstanbul’daki camii ve mabetleri günde 20 bin turistin ziyaret ettiğini belirten Görmez, turistlerin sadece binanın tarihi ve mimarisiyle ilgili konuları merak etmediklerini, ziyaret edilen yer dini bir mimari ise dini boyutlarıyla da ilgili sorular yönelttiğini ifade etti.
Görmez, “Turistler mihrabın minberin ne anlama geldiğini, mihrabın üzerindeki yazılı olan kitabenin Müslümanlar acısından ne ifade ettiğini, sultan mahfili, hanımlar mahfili ne anlama geldiğini, Müslümanların neden secdeye eğildiğini de merak ediyorlar. Bu yönde de turistlerin yoğun sorular soruyor. Onun için biz özellikle İstanbul’daki tarihi camilerimizi turizm boyutu ve dini boyutu olmak üzere ikiye ayırdık. Turizm rehberlerimiz elbette birinci kısmını hakkıyla yerine getiriyorlar.” şeklinde konuştu.
Turistlerin bu konudaki isteklerini yerine getirmek amacıyla Diyanet İşleri Başkanlığı’nın harekete geçtiğini aktaran Görmez, “Geliştirdiğimiz bir proje ile 250 cami rehberine ihtiyaç duyduğumuzu ifade ettik. Şuanda bu kadrolar verildi. En kısa zamanda sınav açacağız, ilan vereceğiz. Bu arkadaşların dini bilginin yanında en az bir iki yabancı dil bilmesi gerekiyor.” diye konuştu.
Dini rehber konusunu ilk olarak Avrupa’da başlattıklarını hatırlatan Görmez sözlerini şöyle tamamladı: “Avrupa’daki camileri kiliselerden, okullardan, üniversitelerden her gün gruplar halinde öğrenciler ziyaret etmeye başlamıştı. Arkadaşlarımız bu konuya rehberlik yapmakta zorlandıkları için Avrupa’daki arkadaşlarımız içerisinde sadece Almanya’da 300 cami rehberi yetiştirildi. Bu rehberler gelen insanların sordukları bütün sorulara cevap verdiler.”
Konuşmaların ardından Görmez ve Mutlu birbirlerine hediye verdi.