Mardin Artuklu Üniversitesi’nin ev sahipliğinde yapılan “23. İlahiyat ve İslami İlimler Fakülteleri Dekanları Toplantısı”, açılış konuşmalarıyla başladı. 2 gün sürecek toplantıya, 70' yakın üniversitenin İlahiyat ve İslami İlimler Fakültelerinin dekanları veya yardımcıları katıldı.

Toplantının açılışında; Mardin Valisi Ömer Faruk Koçak, YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. İbrahim Hatipoğlu, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça birer konuşma yaptılar. 

“Nusaybin'deki operasyon kısa sürede sonuçlanacak”

Toplantının Mardin'de yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Mardin Valisi Ömer Faruk Koçak, kentin hiç hak etmediği halde olayların en çok mağduru olan iller arasında yer aldığını söyledi. 

Nusaybin'deki operasyonun kısa sürede sonuçlanacağını söyleyen Koçak, “Birkaç ilçemizde küçük problemler oldu, ama bu problemleri ortadan kaldıracak güce, dirayete devletimiz ve toplumumuz sahip. Terörün silahlı tarafıyla mücadele aslında en kolay tarafı ve bunu kısa sürede inşallah sonuçlandıracağız, ancak yeni silahlı teröristlerin ortaya çıkmaması, onu ortaya çıkaran unsurların kaldırılması sizlerin çalışmalarıyla mümkün.” dedi.

“İlahiyat fakülteleri ezilmiş durumda”

Bugün televizyon oturumlarında tartışılan ve din diye sunulan şeylere dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. İbrahim Hatipoğlu, çocuk ve gençlere tutarlı düşünebilme kabiliyetinin aktarılması gerektiğini anlattı. Hatipoğlu, “Tam anlamıyla modernist tahakkümün postalları altında ilahiyat fakülteleri ezilmiş durumdadır. Bırakın insanlar sağlam fıkıh okumak istiyorlarsa okusunlar, sağlam modernizmi okumak istiyorlarsa onu da okusunlar. Kim ne okumak istiyorsa okusun. Bunları sınırlandırarak çocukların fikirlerine boykot ilan ederek, prangalar vurmaya çalışarak bir ilahiyat düşüncesi kurgulamaya çalışıyorsanız asla olmaz.” diye konuştu.    

“Bir kriz dönemi yaşıyoruz”

İlim ve amel ile varlığa takaddüm eden insanın Allah’a (c.c) hamd ettiğini dile getiren Hatipoğlu, “İlahiyat fakültesine mensup olmak, bir unvan sahibi olmak ya da ilahiyat fakültesinde dekan olmak, bir üniversitede rektör olmakla alakalı bir şey değil; Allah’ın (c.c) hamda değer olduğunun farkında olmaktır.” dedi

Hatipoğlu, “Bir kriz dönemi yaşıyoruz. Bugün bir tefsircinin, bize miras bırakılan usul ve metotlar üzerinde çalışıp yeni usul ve metotları ortaya çıkarması gerekiyor ama biz çocuklarımızı okutamıyoruz. Bugün ilahiyat fakültelerinde bir çocuğa Arapça bir soru sorulduğunda o çocuk mahkemeye gidiyor ve ona Arapça soru sorulduğu için şikâyette bulunuyor. İşte böyle bir durumla karşı karşıyayız. Yöntem olmayınca sınavların hiçbir önemi yoktur. Bugün bir öğrencimiz fakülte mezunu olduğunda en az bir tefsiri, Akaid ilmini, en az bir hadis kitabını bitirerek mezun etmemiz lazım. Usullerin hepsini muhtasar olarak değil orijinal halleriyle okutarak göndermemiz lazım. Arapça fakültelerinin açılmasını istiyoruz. Bu yıl Kahramanmaraş’ta da açtık ve bu böyle devam edecek. Arapça dili bizi İslami İlimlere götüren bir kapı olduğu için bunları açıyoruz. Çünkü Hz. Muhammed’in (s.a.v) sözleri bizim imalarımıza o dille giriyor. O yüzden Arapça dilinde eğitim veren fakültelerimizi takdir ediyorum.” diye konuştu.

“Arapça vazgeçilmez bir unsurdur”

Türkiye'de imam hatip okullarında, lise ve ilahiyat fakültelerinde İslami ilimlerin okutulması konusunda büyük gayretlerin sarf edildiğini kaydeden Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça, İslami ilimler alanında Arapçanın vazgeçilmez bir unsur olduğunu dile getirdi.

Rektör Ağırakça, “Arapça olmadan hiçbir zaman İslami ilimler alanında derinlikli bir ilerleme olamaz, bu mümkün değildir. İşte bundan dolayı da ilahiyat fakültelerimiz değil İslami ilimler fakültelerimiz de hazırlık sınıflarının zaruri olduğunda hep inandık, iman ettik. Bunun bu şekilde devam etmesini ısrarla da talep ettik ama her nedense geçen yıl çeşitli sebeplerden veya sıkıntılardan dolayı değil belki eleman azlığından dolayı hazırlık sınıfları yok edildi. Bu kelimeyi bilinçli olarak kullanıyorum. İslam ilimler fakültelerinde ilahiyatlarda hazırlık sınıfları olmadan iyi olunmaz. Kesinlikle akademisyen yetişmez, makale yazılamaz, akademisyenler ilerleyemez.  İslami ilimler ve ilahiyat fakültelerinin vizyonunun daha mükemmel bir hale gelmesi için bu iki gün içerisinde konuşacağız ve tartışacağız. Hazırlayacağımız raporu da yetkililere ileteceğiz inşallah.” dedi. (M. Salih Keskin – İLKHA)