Batman İl Müftüsü Turgut Erhan, gazetecilerle bir araya gelerek açıklamalarda bulundu. Günümüzde yaşanan olayların, akan kan ve gözyaşının dinmesindeki tek çarenin Müslümanların birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmeleri ile mümkün olabileceğini belirten Müftü Turgut Erhan, bunun için de Müslümanların hayata Kur’an ve sünnet perspektifinden bakması gerektiğini söyledi.

Mübarek üç ayların içinde bulunduklarını hatırlatan Müftü Erhan, “Bu mübarek zaman dilimlerinin ülkemiz, memleketimiz, milletimiz ve gönül coğrafyamızın üzerine Allah’ın rahmetini, bereketini, şefkatini ve mağfiretlerinin Nisan yağmurları gibi yağmasını Cenabı Haktan niyaz ediyoruz. Bütün bunlara her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğu açıktır. Hiç şüphesiz gönül coğrafyalarımıza baktığımız zaman gözyaşı, kan ve hiçbir zaman tasvip etmeyeceğimiz olayların maalesef içerisinde bulunuyoruz. Müslüman feraseti, Allah’ın emiri ve Peygamberimizin (sav) sünneti doğrultusunda eğer ilerleyebilir ve bu perspektiften olaylara bakabilirsek, bu sıkıntılarda çıkış yolu bulabiliriz, diye düşünüyorum.” dedi.

Nisan ayında Hz Muhammed'in Kutlu Doğumunu idrak ettiklerini hatırlatan Erhan, “Bu kutlu doğumda da Diyanet İşleri Başkanlığımızın bu yılki teması hakikaten bu coğrafyadaki olumsuzlukların dinmesine yönelik olarak da hareket edebilecek bir tama seçilmişti. ‘Tevhit ve Vahdet Gelin Birlik Olalım’ çağrıları ile bu birlik ve beraberliği, tevhidi ve vahdeti oluşturabilmek ve insanlığı yaşatmak için bütün insanlara ve bütün insanlığa fert fert çok büyük ihtiyaç duyulduğu gerçeğinden yola çıkılması gerektiği kanaatini taşıyorum." diye konuştu.

“Müslümanlar birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmelidir”

Ümmet olarak zor bir süreçten geçtiklerini ifade eden Erhan, konuşmasının devamında şöyle dedi: “Peygamberin ümmeti olarak bizler dünyanın hangi bölge ve yöresinde olursa olsun bir müminin acısını yüreğimizde hisseden veya onun sevincini gönlümüzde aynı duygu ile o sevince ortak olan bir ümmet toplamıyız. Ümmet coğrafyası üzerinde de bu şekilde hareket etmemiz gerekiyor. Müslüman’a düşen o birlik ve beraberlik çerçevesi içerisinde hareket edebilmektir."

Dünyanın fani olduğuna ve ebedi âlemin var olduğuna iman etmiş Müslümanların hayatı birbirlerine zindan etmelerine anlam vermenin mümkün olmadığını dile getiren Erhan, "Resulullah’ı (sav) örnek almış olan bir toplumunda daima yekvücut olunması, bir vücudun organları gibi olunması gerekir ki, bu kan ve gözyaşı ortadan kalksın. Bunun yolu da Kur’an ve sünnet perspektifi çerçevesi içerisinde hayata bakabilmektir. Birbirimizi anlayabilmektir. Birbirimize üstünlüğün olmadığını şeklimizin, dillerimizin, renklerimizin farklı oluşunun Allah’ın ayetlerinden olduğu gerçeğini idrak edebilmektir.” İfadelerini kullandı.

Erhan, son olarak "Birbirimizi iyiliğe, doğruya, güzele sevk edebilmek; yanlışları, kardeşçe bir lisanla bertaraf edebilmek için çalışıp çabalama ve gayret sarf etme durumunda olmamız gerektiğini hiçbir zaman unutmamamız gerekiyor. Başta kendimiz ve ferdi olarak insanımız olmak üzere çevre ve etrafımıza güzellikleri saçacağız ki, hem yaşadığımız belde, hem ülkemiz, hem de bütün insanlık bu güzelliklerden nasibini alacaktır.” dedi. (M. Sait Çelik-İLKHA)