Hüseyin Kaya / Doğruhaber

HDP Eş Genel Başkanlarından Selahattin Demirtaş, Amerika`ya gidip gelince yine garip laflar etmeye başladı. Demirtaş, dokunulmazlıkların kalkması durumunda ‘Kendi meclislerini kuracaklarını söylemeye başladı.

Dedik ya “aklın başkasına emanetse…” diye.

Amerika`ya gittiğinde bir defasında memlekete “Kobani kaosu” ile dönmüş ve vahşetin zeminini oluşturmuştu. 50`den fazla kişinin hayatını kaybettiği, hastane ve okulların yakıldığı, vandalizmin zirve yaptığı birkaç gün… Sonra “Biz böyle bir şey olsun istemedik” anlamına gelen şeyler söyledi Demirtaş; ama tarih bir defa onu yaptığı çağrı ile kaydetmişti.

Sonra çukurlara kurban edilen gençler ve bu direnişi savunmanın onurundan söz eden bir Demirtaş.

Ve şimdilerde Amerikan dönüşü “Kendi meclisimiz” söylemleri…

“Ankara çok önemli değil, Diyarbakır var. Meclisinizi orada kurar, böylece dünyayla iletişime geçersiniz” diyen Vaşinton`un gazına geliyorlar.

İyi de size Ankara`nın yolunu kapatan devlet, belediyelerinizdeki saltanata izin verir mi?

Yolsuzluktan PKK`ye desteğe kadar her şeyin aleni yapıldığı belediyelere dokunmak, vekillere dokunmaktan daha mı zor?

Tabii bir de “Sürgünde parlamento” kurma meselesi var.

Amerika`nın verdiği nihai akıl buysa ve siz buna güvenerek adımlar atacaksanız işiniz zor.

Sürgünde parlamentonun romantik bir tarafı var; ama bir işlerliği yok. Ve inanın bana aklınızı emanet ettiğiniz güçler bunu çok iyi biliyor.