Gaziantepli genç, Osmanlı döneminin geleneksel el sanatları arasında yer alan ve çivi ile telin aşkı olarak tanımlanan filografi sanatını kendi şehrinde yaygınlaştırmak istiyor.
Gaziantep’te filografi sanatını yaygınlaştırmak istediğini belirten Oğuzhan Cem Taş, büyük bir zahmetle telleri çivilerin arasından geçirerek sanatını icra ediyor.
Çivilerin arasından tellerin geçirilerek objelere estetik bir görünüm kazandırılması amaçlanan filografi sanatında hat yazıları, simetrik desenler, amblemler ve çiçeklerin pano haline getirilebildiğini belirten Taş, tellerin büyük bir sabırla çivilerin arasından geçirilmesiyle yapılan filografiyi Gazianteplilerle buluşturmayı hedeflediğini belirtti.
Tel ile çivinin aşkı diye nitelendirilen filografi sanatı ile uğraşmayı sevdiğini belirten Taş, “Ben 3 yıldır filografi sanatı ile uğraşıyorum. Kendimi bayağı bir geliştirdiğime inanıyorum. Bu sanata gönül vermiş insanlardan biriyim. Tamamen sanatsal boyutta yaklaşmaya çalışıyorum. Filografi seviyorum. Bu sanat tel ve çivi sanatıdır. Tel ve çivinin aşkı diye nitelendiriliyor. Ama aslı ismi filografidir.” dedi.
Üç yıl önce izlediği bir videodan esinlenerek filografi yapmaya başladığını belirten Taş, “Ben tamamen izlediğim bir video sonrası bu sanata heves ettim. Tabi ki bu zamanda hocalardan da yardım alarak bu sanatı öğrenmeye çalıştım. Yine hâlâ çeşitli yardımlarda alıyorum. Hocalarımın tekniklerine göre bu tabloları yapmaya çalışıyorum.” ifadelerini kullandı.
Filografinin zahmetli ve sabır gerektiren bir sanat dalı olduğunu dile getiren Taş, “Filografiye, ebru ve hat sanatından esinlenmiş bir sanat olarak bakıyorum. Hat sanatındaki yazıları tel ve çivi ile buluşturarak tablo yapıyoruz. Genelde dini motifler kullanılıyor. Ama aklınıza ne geliyorsa yapılabilen bir sanattır. Bu sanata özel üretilen çivi ve tellerle yapılıyor. Bu sanat tamamen emek ve sabır isteyen bir sanattır. Her çivi ve tel üzerinde işlem yapılan bir sanat. Ortalama günlük üç saat çalışma vaktiniz var. Üçüncü saatten sonra baya bir mola vermeniz gerekiyor. Küçük gibi gözüküyor ama çivilerden dolayı en aşağı bir tabloda 500 çivi çakmak ve onun telini örmek gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Gaziantep’te filografi sanatının ilgisizliğinden yakınan Taş, “Filografi sanatı henüz Antep’te tam anlamıyla yayılmış ve bilinmiş değil. Ben de bu sanatı yaşatmaya ve tanıtmaya çalışıyorum. Beğenen ve ilgi gösteren çok oluyor. İlerleyen süreçte kurs vermeyi de düşünüyorum. Zamanla bu sanat diğer sanatlar gibi Gaziantep’te ilerleyecektir diye düşünüyorum.” diye konuştu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)