Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Meclis Başkanımızın anayasa tartışmaları bağlamında kendi kanaatlerini, kendi düşüncelerini ortaya koymuştur. Şahsımla ilgiliyse benim başbakanlığımın basından itibaren bu konudaki düşüncelerim bellidir" dedi.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, HIRVATİSTAN'DA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hırvatistan Cumhurbaşkanı Kolinde Grabar-Kitaroviç ile bir araya geldi. Erdoğan ve Kitaroviç, baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın laiklik açıklamasına dair soruya, "Meclis Başkanımızın Anayasa tartışmaları bağlamında kendi kanaatlerini, kendi düşüncelerini ortaya koymuştur. Şahsımla ilgiliyse benim başbakanlığımın basından itibaren bu konudaki düşüncelerim bellidir.

MISIR'DAKİ KONUŞMAM ÇOK ÖNEMLİ

Mısır'da yaptığım konuşma bu konuda çok çok önemli. Kurucusu olduğum partimin de programında açık net yer almaktadır. Buradaki gerçek şudur, devlet tüm inanç gruplarına, inançlarını yaşama hususunda eşit mesafededir. Laiklik budur. Partimizi kurduğumuz zaman tüm dünyadaki laik sistemleri inceleyerek, Anglo-Sakson laiklik, Kara Avrupası laiklik anlayışı bütün bunları inceleyerek bizler partimizin bu konudaki anlayışını programımıza yerleştirdik. Cumhurbaşkanlığı adaylığımda da cumhurbaşkanlığımla ilgili beyannamenin içinde bunlar var. Bu konuda Türkiye'de bu müzakere bence ülkemizin gündemini çok farklı yerlere çekme gayretinden başka bir şey değildir" yanıtını verdi.

"MÜLTECİ SORUNUNDA BİZLER ELİMİZDEN GELEN BÜTÜN GAYRETİ GÖSTERDİK"

Erdoğan, mülteci sorunu ile ilgili soruya ise şu cevabı verdi:
"Mülteci sorununa gelince bu konuyla ilgili Türkiye olarak bizler elimizden gelen bütün gayreti gösterdik, gösteriyoruz. Hatta Azerbaycan'da bugün söyledim. Bizler varil bombaları altında yaşam mücadelesi veren insanların Türkiye'ye sığınmaları karşısında onlara kapılarımızı kapatmadık, bundan sonra da kapatamayız. Batı'nın da bu konuda çok daha farklı anlayış içinde, olumlu anlayış içinde olmayı insani ve vicdani bir görev olarak telakki ediyorum. AB üyesi ülkelerle olan bu konudaki müzakerelerin süratle bir dayanışmayı, Türkiye'ye çok daha farklı desteğin verilmesinin gereğini açıkça ifade etmek istiyorum."